3. BÖLÜM

29 2 1
                                    


Tüm gözlerin üzerimde olduğunu biliyordum. Güray, Yetkin ve Ali bana son umut benmişim gibi bakarken Kadir abi kaşlarını çatmıştı. Eğer masanın altında bir kaçış yolu ya da metroya çıkan bir kapı olsaydı hiç düşünmeden buradan kaçardım.

''Ben bir şeyler düşündüm ama buna bir plan denilemez ve eğer uygulamaya geçilirse bir hayli para harcamak zorunda kalınacak.''

''Bu görevde maddiyat da olmak üzere her türlü desteği size sağlayacağız. Şimdi bize düşüncelerini söyle.''

Oturduğum yerden kalkıp not kağıtlarımla birlikte masanın diğer tarafında, Kadir abinin arkasında duran panoya doğru yürüdüm. Kadir abi sandalyesini bana doğru çevirmiş, anlatacaklarımı bekliyordu.

''Çeteye hepimiz giremeyiz, bu bir tesisatçı ya da pazarlamacı olarak girmekten daha çok dikkat çeker. Düşünün bir kere bir çeteniz var ve belli aralıklarla o şehirden dört kişi sizin çetenize giriyor. Bu Anıl'ın hemen dikkatini çeker ayrıca çeteye girmek o kadar da kolay olmaz. Adamların kapılarını çalıp 'biz sizin çetenize girmek istiyoruz' diyemeyiz. Burada tek bir kişi oltanın ucundaki yem olmalı, çete şehre geldiğinde önce uzaktan izlemeli ve nerelere gidip neler yaptıklarını öğrenmeliyiz. Mesela hangi marketten alışveriş yapıyorlar, hangi spor salonuna gidiyorlar gibi.''

Derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladım. ''Hepimizin sahte kimlik kullanması gerekecek. Gerçek kimliklerimizi kullanırsak bize hiç acımazlar. Çeteye yeni gelen birinin geçmişini muhakkak araştıracaklardır. Kimliğin yanı sıra farklı bir meslekteymiş gibi davranmalıyız. Markette kasiyer ya da mahalleye yeni taşınan komşu olarak.''

Elimdeki tükenmez kalemle Bora'nın fotoğrafını gösterdim. ''Kilit adamımız Bora, hepimizin bildiği gibi Bora çetenin en yeni üyesi. Onu takip etmeliyiz ve sanki tesadüfen karşılaşmış gibi yapmalıyız böylece çetenin içine nasıl gireceğimizi anlamış oluruz.''

Ben tam sözlerime devam edecekken içeriye genç bir polis memuru girdi. ''Efendim, bölüyorum ama dediğiniz numarayı dinlemeye aldım ve bilmek isteyeceğiniz şeyler öğrendim.''

''Gel Murat, ne duyduysan anlat bize.''

''Anıl Kara bir adamla telefonda görüştü. Anladığım kadarıyla buradan bir ev satın alacaklar, fiyat konusunda bile anlaştılar. Telefonda söylenen adresi not aldım bir de evi görmek için Bora diye bir adam yarın buraya gelecekmiş, evin parası da yanında olacakmış.'' Not kağıdını hemen Kadir abiye uzattı.

''Teşekkürler Murat. O numarayı dinlemeye devam et ve bir gelişme olursa bana hemen haber ver.''

''Peki Efendim.''

Kadir abi tekrar bana döndüğünde gözleri parlıyordu. ''Nil, doğruyu söylemek gerekirse beni çok şaşırttın senden böyle bir şey beklemiyordum aferin. Fazla zamanımı yok o yüzden senin planını uygulayacağız. Bu planın üzerinde daha çok çalış. Şimdi bu adrese gidip hep birlikte etrafa bir göz atın, bakalım bir şey bulabilecek misiniz.

***

Hiç zaman kaybetmeden bize verilen adrese gelmiştik. Bu semte daha çok zengin kesimin yaşadığı elit bir yerdi. Arabayla sokakta ilerlerken aklıma ailem geldi. Zengin bir ailenin kızıydım, ailemin evi de böyle elit bir kesimdeydi. Üniversiteyi bitirip polis olduktan sonra kendi ayaklarımın üzerinde durup, sorumluluk sahibi olmak istediğimi söylemiş onlardan ayrı bir eve çıkmıştım. Ayrıca çok zor durumda kalsam bile onlardan yardım istememiştim zaten evimi ve arabamı alarak bana yeterince yardımcı olmuşlardı.

SirenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin