5. BÖLÜM

14 2 0
                                    


Bir çözüm yolu bulmak için sabahı beklememe gerek yoktu. Aklımda çok iyi bir fikir vardı fakat yine de sabahı beklemek istemiştim. Sabah kahvaltısını hazırlamayı bugün Gaye üstlenmişti çünkü o işi bana bırakırsa sadece bir fincan kahve içip evden çıkacağımı biliyordu. Yalnız yaşadığım için kendime yiyecek bir şeyler hazırlamaya üşeniyor ve öğün atlıyordum. Ama eve Gaye geldiği zaman işlere bir düzen geliyor, benim başıma adeta bir sağlıklı beslenme uzmanı kesiliyor ve bana zorla yemek yediriyordu.

Gaye'nin derin bir tavada kaynattığı suya elindeki yumurtaları kırdığını gördüğüm sırasa ben Felix'in mamasını veriyordum. Kaynayan suya yumurta kırmak nedir ya, onu mu yiyecektim ben?

''O yaptığın kaynayan suda yumurta zımbırtısını bana yedirmeyeceksin değil mi?''

''Tam da onu planlıyordum.''

''Yumurtayı haşlarsın anlarım, yağda pişirirsin onu da anlarım ama kaynayan suya yumurta kırmanın mantığı nedir bana açıklar mısın?''

''Geçen gün bir yerde gördüm bu tarifi; Yumurtalı Göz Simit deniliyor. Bu yumurtaları simitlerin ortasına koyacağım sonra da simitlerin arasına domates, roka, peynir falan koyacağım. Şekli de göze benzeyecek.''

''Daha önce denedin mi yoksa kobay faren olarak beni mi seçtin?''

''Aslında ilk defa deniyorum ve birlikte tadına bakacağız, zehirlenecek olsakda birlik te zehirleniriz.''

Aman ne güzel bir zehirlenmemiz eksikti. Gaye her bulduğu tarifi dener sonra kobay faresi olarak Güray'ı ya da Yetkin'i kullanırdı. Yetkin'in midesi taştan yumuşak her şeyi yediği için çöp kovası gibiydi ama Güray'ın midesi hassas olmasına rağmen Gaye'nin yemeklerinden hiçbir zaman şikayetçi olmamıştı. Şikayetçi olsa bile bir şeyin değişeceğini sanmıyordum Gaye yine yaptığı yemekleri Güray'a yedirmeye devam ederdi hemde kürekle yedirirdi. Size bir tavsiye Gaye yemek yapıyorum derse oradan koşarak uzaklaşın!

''Gaye Usta'dan specialler.'' diyerek homurdanınca kafama tuzluğu yemiştim.

İstemeye istemeye Gaye'nin yaptığı göz simiti yemeye başladığımda tadının tuhaf değil de güzel olduğunun farkına varmıştım. Güray'ın neden şikayetçi olmadığı şimdi belli olmuştu, kız ne yapsa lezzetli oluyordu!

''Gaye, bence sen avukatlığı bırakıp küçük bir restaurant açmalısın.''

''Eğer kobay farelerimden biri de sen olacaksan olabilir.''

''Bunun için bana hayat sigortası yaptırmalı ve ekstradan maaş vermelisin. Dur bakalım bir de Felix karar versin senden iyi aşcı olup olmayacağına.'' Felix'in mama kabına peynirli simitten ve yumurtadan birer parça bıraktım. Koyduğum yiyecekleri koklayıp geri geri çekilen Felix daha sonra yine mama kabına yaklaşıp koyduklarımı büyük bir iştahla yemeye başladı.

''Bak ne diyeceğim, sen benimle aynı evde yaşasan Felix hiç aç kalmaz.''

''Nasıl yani?'' İşte şimdi aklımdan geçenleri söylemenin tam vaktiydi.

''Bu ev zaten bana büyük geliyor bir odası bomboş duruyor, ben göreve gidince ne evle ilgilenen biri olacak ne de Felixle. Diyorum ki Yetkin ve Güray gibi biz de aynı evde yaşayalım. Hem sen de bu şekilde kira ve can sıkıcı ev sahibi derdinden kurtulmuş olursun.''

''Nil, gerçekten sana yük olmak istemem.''

''Bana yük olmazsın, aksine yanıma yoldaş olursun hem ben zaten bugünden sonra yokum, ne zaman geri döneceğim de belli değil, ev tamamen sana kalacak.''

SirenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin