2. BÖLÜM

22 2 0
                                    


Bu akşam merkezden erken çıkmış ve plan yapmak için eve gelmiştim. Ne zamandan beri salondaki tekli koltukta oturup Kadir abinin White Shark ile ilgili verdiği dosyayı inceliyorum bilmiyorum. Bir saat mi yoksa iki saat mi oldu? Dosyanın yanında duran telefonumu alıp gözlerimi kırpıştırarak ekrandaki dijital saate baktım 21.32. Üç saate yakın bir süredir plan yapmaya çalışıyorum ama elde var sıfır.

Kapının zili çaldığında gözlerimi bu kez kırpıştırmak yerine ellerimle kabaca ovuşturarak yerimden doğruldum. Saatlerce koltukta oturmaktan kemiklerim düzleşmişti. Yavaş adımlarla kapıya gidip delikten kimin geldiğne bakma gereği duymada kapıyı açtım. Gelen ya ailem ya ekip arkadaşlarım ya da iş dışında görüştüğüm sayılı azınlıktan biriydi. Karşımda Gaye'yi görünce hiç şaşırmadım. Çünkü çatkapı gelip beni rahatsız etmek tam da Gaye'nin işiydi.

Gaye, Güray'ın uzun zamandır sevgilisiydi. Tatlı bir çiftti onlar. Gaye, Güray'ın aksine sürekli etrafa gülücükler saçardı. Siyah upuzun saçları, Güray'ın ki gibi belli olan kocaman gamzeleri, beyaz bir teni ve inci gibi dişleri vardı.

''Nedense seni gördüğüme hiç şaşırmadım Gaye.''

Spor ayakkabılarını çıkarıp tek eline aldıktan sonra kapının önünden çekilmemiş olan bana doğru bir hamle yaptı. Tek kolunu boynuma dolayarak bana sarıldı. ''Ben de seni çok özledim canım arkadaşım.'' Boynuma doladığı kolunu gevşeterek beni geriye doğru itip kendine içeriye geçmek için yol açtı. Bu kız kesin Yetkin'den taktik alıyordu. Ne de olsa Yetkin ve Güray yakın arkadaş olmanın yanısıra ev arkadaşıydılar. Boşuna dememişler ya huyundan ya suyundan diye kız bizimle birlikte vakit geçire geçire Yetkin'e benzemişti.

''Bir şey soracağım, bu sinsiliğin için Yetkin'den özel ders falan mı alıyorsun?''

''Ne münasebet canım o benim sinsiliğim.''

Sıkıntılı bir şekilde iç çekerek kapıyı kapattım ve salona Gaye'nin yanına geçtim. Suratını asmış ona uzakta duran dosyaya bakıyordu. ''Yine mi şu çok önemli dosya! Az önce Güray'ın yanındaydım o da bu dosyayı inceleyip harıl harıl bir şeyler yazıyor sonra yazdığı kağıtları buruşturup atıyordu. Ne olduğunu sorduğumda da sadece gizli olduğunu söyleyip işine geri döndü. Bende sıkılıp senin yanına gelmiştim ama görüyorum ki sende bu 'çok gizli' dosya ile uğraşıyorsun.''

Sıkıntıyla omuzlarını düşürünce bende aynısını yaptım. Aslında bu görev için kafa patlatmaktan yorulmuştum ve o dosyayı görmek dahi istemiyordum. Dosyayı koltuğun üzerinden alıp televizyon ünitesinin çekmecesine yerleştirdim. Ardından Gaye'ye dönüp omuzlarımı silktim. ''Bende sıkılmıştım zaten.''

''Ee ne yapıyoruz? '' Yine aynı umursamazlığımla üç kişilik koltuğa gelişi güzel uzandım. ''Valla seni bilmem Gayeciğim ama ben çok yorgunum.''

''Çok kötüsün Nil! Hani biz çok yakın arkadaştık? Güray'ın o kasvetli evinden kaçıp yanına geliyorum ve senin yaptığına bak!'' Aslında ciddi değildi tabii ki bende ciddi değildim. Gaye'nin yüzüne baktığımda yüzünde hafif bir tebessüm vardı. ''Yine aklında ne var?''

''Her zaman ki gibi öğün atlayp akşam yemeğini yemedin değil mi? Evde hiç yemek kokusu yok. ''

''Evet açıkcası yemek yapmaya üşendim ve öğle saatinde de hiçbir şey yemedim.''

Ellerini çırparak ayağa kalktı. ''Tamam öyleyse, ben de yemek yememiştim zaten sen biraz uyu hem dinlenmiş olursun bende şöyle güzel bir yemek yapayım. Olur mu?''

''Çok güzel olur.'' diyerek arkamı ona dönüp cenin pozisyonu alarak gözlerimi kapattım.

***

SirenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin