🌹Uykusuz geçen uzun gecenin ardından,Nadya'yla Kerem uykuya yenik düşmüşlerdi.
Güneş doğmuştu çoktan, her tarafı aydınlatmıştı.
Nadya salondan gelen seslerden uyandı,eski aile dostları Bay Kosta gelmişti.
Aradan çok zaman geçmeden babası bay Vladimir Nadya'ya seslendi salona çağırdı.
Bak Nadya kim geldi.
Kosta amca hoşgeldiniz,sizi gördüğüme çok sevindim,o kadar zaman geçmesine rağmen hiç değişmemişsiniz.
Nadya bu senmisin,aman tanrım,dışarıda karşılaşsaydık kesinlikle tanıyamazdım.
Çok güzel bir genç kız olmuşsun,gittikçe annene daha çok benziyorsun.
Annenin başına gelenlere çok üzuldüm kızım.Annen vefat ettiğinde Fransa'daydım cenazeye gelemedim,o günden beri de görüşemedik.
Seni gördüğüme çok sevindim.
Bende Kosta amca bende sizi gördüğüme çok sevindim.Nadya eski günlerden söz açılınca acısı tazelenmişti.
Nadya'nın gözleri dolu doluydu,göz yaşları aktı akacak.
Bay Kosta hemen konuyu değiştirdi,eski güzel günlerden söz açtı ,eskiden yaşanan komik olayları çocukluğunu anlatmaya başladı.Nadya dalıp dalıp gidiyordu, bay Kosta'nın dediklerini dinlemiyordu .
Bu durum bay Kosta'nın dikkatini çekmişti.
Biraz da sen anlat bakalım kızım,hayat nasıl gidiyor? Gördüğünüz gibi Kosta amca.
Görmediklerimi sormuştum ben,gelinlik kız olmuşsun.
Birdahaki sefere düğününe gelirim artık Vilma yengeni de alıp.
Siz benim evlenmemi beklerseniz,bu uzun bir süre sonra görüşeceğiz demektir.
Vilma yengeyi de alıp sık sık gelin,özletmeyin lütfen.Nadya'nın aklı Kerem'deydi,bay Kosta dalıp dalıp gitmelerinden Nadya'nın gönlünde birilerinin olduğunu anlamıştı.
Nadya bay Kosta'nın yüzüne baktı gülümsedi,yanakları al al olmuştu,bay Kosta'nın birşeylerin farkında olduğunu farkındaydı.Bay Kosta gitmek için ayağa kalktı,Nadya'ya doğru egildi, mutluluğu sıkı sıkı yakala bırakma,bir kuş bir defa uçarsa yakalaması zordur deyip göz kırptı.
Anladım Kosta amca dediğinizi yapacağım,neden hemen gidiyorsunuz daha yeni gelmiştiniz? Buralarda birkaç işim vardı,gelmişken sizi de göreyim dedim.
Hoşçakal kızım.
Güle güle Kosta amca.Bay Kosta'yı uğurladıktan sonra hemen odasına koştu.
Pencereden Kerem'i görebilirmiyim diye şöyle bir bakındı,dışarıda kimse yoktu.
Oturdu kara kara ne yapacağını düşündü.
Kerem'i çok görmek istiyordu fakat utanıyordu,borcunuz olan çayı içmeye geldim desem,of yaa hiç bukadar saçma şey duymamıştım, çok saçma oldu.
Ya ne yapacağım ben?
Bir bahane bulmam lazım dedi,
düşündü,düşündü.
Tamam buldum!
Küpemin tekini buralarda bir yerde düşürmüşüm diyeceyim dedi, fırladı evden.Nadya'nın kalbi heyecandan yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu, kapıya yaklaştıkça heyecanı iki katına çıkmıştı.
Kalbinin sesini kulaklarında hissediyor ,adeta o güm güm güm sesini duyuyordu.
Derin bir nefes aldı saçını düzeltti kapıya tıklatı.
Kerem kapıyı açtı,Nadya'yı karşısında görünce hem şasırdı hemde çok sevindi.
Nadya elini kulağına götürdü,şey küpemin tekini buralarda biryerde düşürmüşüm dedi ama küpe kulağındaydı,hemen diyer küpesine attı elini o da yerindeydi.
Kerem gülümsedi.
Nadya okadar utandı ki kıpkırmızı olmuştu,evden çıkmadan küpesinin birini çıkartmayı unutmuştu.
Ne diyeceyini bilemedi.Buyurun içeri geçin kapıda kaldınız,çayı yeni demlemiştim,bu seferde hayır demessiniz artık.
Nadya içeri girdi,fakat eli ayağına dolaşıyordu hayatı boyunca hiç bukadar utanmamıştı.
Buyurun oturun ayakta kaldınız.
Nadya oturmak için koltuga doğru yürürken ayağı dolaştı yere düştü,Kerem hemen yanına koştu.
İyimisiniz?
İyiyim iyiyim birşeyim yok.
Sen okadar yüksek yerden düştün sadece başın yaralandı,ben evin içinde yürümesini bilmiyorum daha.
O ağaca ben çıksaymışım neler olurdu acaba diyorum.
Yok yok düşme konusunda bir numara benim, yerimi kimseciklere kaptırmam dedi Kerem.Evet ya akşam çok kötü düştünüz,sizi çok merak ettim nasıl oldunuz diye,gideyim göreyim dedim geldim.
Ne diyorum ben ya,demin küpe dedim şimdi de of saçmalamaya başladım dedi içinden.
Nadya hemen konuyu deyiştirdi,şey çayları koymanıza yardım edeyim.
Çok afedersiniz çayları unuttum,şimdi geliyor çaylar.
Nadya derin bir nefes aldı,artık saçmalamamalıyım rezil oldum ,bu gün kendimi tanıyamıyorum dedi.Kerem çayları getirdi,buyurun çayınızı.
Teşekür eder ama sizli bizli konusmayı bıraksak artık ,bana Nadya de bende sana Kerem diyeyim olmazmı.
Siz nasıl isterseniz şey sen nasıl istersen diyecektim.
Tamam anlaştık.
Hem çayları yudumladılar hem sohpete bir kenarından başladılar.
Nadya birşeyi çok merak ediyordu Kerem'in ailesini,fakat Kerem'i üzmekten korkuyor soramıyordu.
Kerem:Birşeymi söyliyeceksin Nadya,yok yok nerden çıkarttın.
Kerem'e öyle bir bakmıştıki,Kerem Nadya'nın aklında cevap arayan bazı sorular olduğunu görebiliyordu.
Kerem:Akşam hani demiştim ya boşuna uğraşma, kapıyı açan olmayacak diye,bu evde şu küçük yaramazdan ve benden başka yaşayan kimse yok.
Neredeler evde yoklarmı demiştin,evet yoklar hemde yılardır yoklar.Onlar benim kalbimde yaşıyorlar.
Nadya:Çok üzüldüm.
Kerem:Ben alıştım artık,sol yanım eskisi kadar acımıyot,bazı gerçekler acıdır ama kabullenmeyide bilmeli insan.
Nadya:Biliyormusun annem öleli bende kendimi kimsesiz vede yapayalnız hissediyorum.
Kerem:Baban nerede?
Nadya:Babam hem yanımda, hemde çok uzağımda,etrafım çok kalabalık ama ben çok yalnızım.
Kerem:Anladım ama üzülme,herşey deyişir bir gün.Biliyormusun Kerem sen çok iyi birisin,başkası olsa o karanlıkta o ağaca,okadar yükseye asla çıkmazdı.
Kerem:Öyle deme benim yerimde kim olsa aynısını yapardı.
Hayır Kerem,herkez bunu yapmaz,kalbinde sevgi ve de merhamet duygusu olanlat yapar sadece.
Benim etrafımdaki insanlar,ne hayvanları nede insanları sevmezler,sadece kendilerini vede parayı severler.Nadya mutsuz bir çocukluk geçirmişti.
Babası bay Vladimir o iş seyehatinden diyerine koşuşturup durmuştu.
Gözünü para hırsı bürümüş gaddar biriydi,bir gün olsun Nadya'nın saçını okşayıp sevmemişti.Nadya kimse görmeden gizlice çıkmıştı evden.
Benim gitmem gerekiyor,çay çok güzelmiş teşekür ederim.
Afiyet olsun.
Yıllardır çayımı yapa yalnız içerim bu gün bana eşlik ettiyin için bende sana teşekkür ederim,yine gel olurmu.
Tamam yarın gelirim sabah çayını içmeye.Yarın sabah benim için çok özel olan bir yere gideceyim,çok özel vede çok güzel bir yer.
Nasıl bir yer?Çok mu güzel bir yer,neresi orası?
Küçükken annem beni hep oraya götürürdü,annem orayı çok severdi.
Yıllardır her pazar giderim oraya.
Yabani gül bahçesi çok güzel bir yerdir,güllerin üstündeki bulbüllerin şarkıları adeta büyulüyor insanı.
Nadya:Kimbilir nekadar güzeldir çok uzakmı buraya ,keşke bende gide bilseydim.
Kerem:Benimle gelmek istermisin. Nadya:Bilmiyorum.
Kerem:Benimle gelmek istemesen seni anlarım.
Ama olurda gitmeye karar verirsen, sabah saat 09:00 da ben bahçede olucam,ağacın altında.Nadya yeni tanıdıgı biriyle,oturup sohpet bile etmezdi,fakat Kerem farklıydı onun için.
Gitmeliyim artık,görüşürüz Kerem.
Görüşürüz Nadya.
Nadya eve döndü,keremin dediklerini düşündü.
Neler oluyor bana ,kendimi tanıyamıyorum.
Yeni tanıdıgım birinin evine gittim,üstelikte kendimi rezil ettim aptal durumuna dusurdumdedi.Kerem de bir an önce yarınki günün olması için sabırsızlanıyordu.
Zaman akıp geçti,sabah olmuştu.
Kerem'in gözleri Nadya'nın yolunu gözlemekteydi.
Gelir mi acaba,kim bikir belkide gelmez.
Beni nekadardır tanıyorki,belkide benimle gelmeyecek.
Nadya'da ne yapacağını bilmiyordu.
Yeni tanıdığı biriyle gitmem dogru olurmu diye kendi kendine düşündü durdu.
İçinden bir ses gitmesini söylüyordu,Nadya içindeki sesi dinlemeye karar verdi.Saat dokuz buçuğu geçmişti,Nadya soluk soluğa büyük agacın altına gitti,fakat Kerem yoktu.
Gitmiş beklemiş beklemiş gitmiş,bu kadar çok düşünürsen olacağı budur.
Kim bilir neler düşündü,ona güvenmediğimi,onun kötü biri olduğunu düşündüğümü sanacak.
Gitmiş işte gitmiş.Hayır gitmedim seni bekliyordum.
Kerem gitmemişsin,sana yetişemedim diye çok üzülmüştüm.
Geleceyini biliyordum.
Nadya:Nerden biliyirdun.
İçime doğdu diyelim.
Gidelimmi?
Nadya:Gidelim.
Nadya'yla Kerem koyuldular yola.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❤AşK❤Bir Kıvılcımla Başlar
Romance🔥Sahi neydi SEVMEK bir muma ATEŞ olmakmı,yoksa yanan ateşe dokunmakmı🔥