*01*

57 7 4
                                    

Sabah her zamanki gibi alarma küfürler yağdırarak yatakta doğrulmuştum.Ne kadar akşama mezuniyet gecem olsada erken kalkmaktan nefret ediyorum. Her sabah olduğu gibi gözümü açar açmaz telefonuma yöneldim. 18 cevapsız arama, 30 mesaj mı? Kim beni bu kadar aramıştı ki? Mesajlara göz atmaya başladım. Tabikide benim telaşlı arkadaşım başak,arkadaş grubumuzda konusmus. Kimlerin uyandıgının yoklamasını almış. Benim gibi uyanmak bilmeyen ece ve aslıyıda uyandırmaya çalışmıştı. Mesajların devamını okurken, başak aradı.
" Kızım ne uyanmaz şeymişsin sen ya kaç kere aradım seni? "
" Tam 18 kere başak , bu 19. araman. " diyerek uyuzluğumu bu saatte bile ortaya koymuştum.
" Ezgi, ama hadi oylanma, kuaför randevumuz var yarım saate orda ol. "
"Başak önce bi günaydın deseydin keşke,telefonu açar açmaz emirler yağdırmaya başladın ya. Alt tarafı bi balo dünyayı kurtamıyoruz ya?"
" Balo her kız için önemlidir. Herşeyin mükemmel olması gerek. Ve sizleri koordine edicek bi arkadaş,ki o kişi ben oluyorum.Bu yüzden dediklerimi yap, hadii kalk artık. "
" Benim için bi önemi yok ki başak. Masamızda oturup portakal sularımızı yudumlarken, dans eden çiftleri izlicez, bunu için o kadar süslenmeye gerek yok ki."
" Ben senin neden böyle davrandığını anladım, deniz gelmiyo diye saçma sapan konuşuyosun sen."
" Saçma sapan konuşmuyorum, hissettiklerimi söylüyorum, canım. "
"Peki tamam artık dayanamıcam, Ozan,Denizi ikna etmiş baloya geliyorlar."
"Başakk sen çok kötü bi arkadaşsın. Bu haber şimdi mi söylenilir ya. Nasıl hazırlancam ben şimdi? Elbisede terzideydi , hemen çıkıyorum evden. Gelince görüşücez seninle."
"Tamam sampiyon, sakin ol. Biricik arkadaşın herşeyi halletti. Elbiseni terziden aldım. Ayakkabılarını ve aklını alıp kuaföre gelsen yeter." Bak bide imalı imalı konusuyo gösteririm ben sana Başak.
"Tamam hazırlanıyorum hemen, görüşürüz."diyip suratına kapattım telefonu. Uyuz ya baştan söylemesi gerekirdi, bu haberi. Şimdi siz Deniz kim diyceksiniz. Deniz benim hayatımın aşkı. Neyazık ki platonik aşkım. Ona açılmayı çok düşündüm, ama benimde bi gururum vardı canım.
Yataktan apar topar kalkıp,pijamalarımı bi taraflara atıp, pantolon ve t shirtü üzerime geçirip aynanın karsısına geçmiştim. Saçlarım zaten düz oldugundan, sadece tarayıp, yataktan kalkmış kız görünümünü düzelttim. Odamda büyük bi kol çantası bulup içine topuklu ayakkabımı, cüzdanımı, telefonumu, takılarımı ve bi kaç şey daha atıp çantanın fermuarını kapattım. Aynadaki son görünümüme bakıp, odadan çıktım.
Alt kata indiğimde babam ve kardeşimin kahvaltı yaptıgını, annemin çay doldurduğunu gördüm.
"Selam Millet" diye seslenip dikkatleri üzerime topladım.
"Günaydın abla. Senin şuan sürünerek merdivenlerden inmen gerekmezmiydi?"
Tabikide erkek kardeşime,ablacıgının biricik aşkı baloya geliyo, bu çirkin ablanın evrim geçirmesi gerek diyemiceğime göre.
" Balom var prensim kavalyem, olarak bana eşlik etmek istermisin? " diyince herkezde bi gülümseme yayıldı. Bu evin,neşe kaynagıydım. ( Bazı zamanlarda)
"Gelemem, önemli bi iş,üzerinde çalışıyorum." diyen bay çok bilmişe gözlerimi,pörtleterek baktım. 5 yaşındaki bi çocuk nasıl böyle konusabilirdi ki?
"Efe gelemez, ama benim programım boş sana seve seve eşlik edebilirim." bu ses babamdan gelmişti. Koca yürekli Salih ustadan da başka cevap,beklenemezdi elbette. Tam ben,azımı açıcakken annem olaya dahil oldu.
"Kızımı rahat bırakk Salih, sen benim kavalyemsin bırak oda kavalyesini bulsun." diyen anneme içimden (evde kaldım,anne kimse bakmıyo bana, denizde bakmıyo, bu yaşta ölüp gidicem, dese de)
"Sultanım haklı beyler hadi ben kaçtım" dedim kapıya doğru koşarken.Babımın ölümcül bakışlarının kurbanı olamazdım. Kuaförede geç kalmamam lazımdı, malum Başak gibi bi arkadaşa sahibim. Bacaklarımı kırıp, kuşlara yem ederdi.
Kuaföre girdiğimde kızların çoğuyla kuaförler ilgilenmeye başlamıştı. Başak beni gördüğünde "Gelmiş benim pandam" diye seslendi kuaförün içinde. Uyumayı çok sevdiğim için böyle diyodu arkadaş. Lakin burdada rezil etmesi gerekmezdi öyle değil mi?
Öncelikle bütün kızları selamlayıp, hepsinin teker teker yanaklarından öptüm. Sonra başak hanıma döndüm,tabiki.
"Evet başak, biliyosun pek anlamam böyle saç baş işlerinden bana yardım ediceksin."
" Tamamdır canım, o işi olmuş bil sen. Önce saçını yıkasınlar kuaförünle konuştum ben napması gerektiğini biliyo,senin karışmana gerek yok. "
"Tamamdır bitanem" diyip hemen oturdum koltuğa önce saçlarımı yıkadılar. Ardından saçlarımı yapmaya başladılar.Yanıma bi kadın geldi tırnaklarıma manikür yaptıp, öje sürdü. Bi yandan saçlarım yapılırken, bi yandanda makyajım yapılıyodu. Bu sırada kızlar aralarında dedikoduda kendilerini aşmışlardı. Onları dinliyomuş gibi yapıp arada sırıtıyodum. Şuan aklımda olan tek sey denizin akşama nasıl olduğuydu. Meraktan çatlamak üzereydim. Ama şuan yapılabilicek tek şey, beklemekti..
Medyada :Ezgi

YakamozHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin