*02*

35 5 2
                                    

Bölüm şarkısı: Pınk - Just like fire
"Kızlar yep yeni bir ezgi yarattım, alkışlayın beni lütfen." diye çığlıklar atan Başağa anlam veremez gözlerle baktım. Çünki daha aynaya bakmamıştım. Tepkilere bakılırsa, Miranda Kerr falan olmalıydım.
"Ezgi hadi aynaya bak bakalım kendini beğenecekmisin?" diyen Aslının dediğine uyup aynanın olduğu tarafa ilerledim. Aynaya baktıgımda gerçekten kendime aşık olmuştum. Bu kadar güzel olucağımı düşünmemiştim.
Uzun boylu ve zayıf bi vücuda sahip olduğum için Başak balık model tercih etmem için çok ısrar etti. Bende moda ikonuma bu konuda çok güveniyordum. Elbisenin rengi, ten rengime uyumlu olarak, nar çiçeği rengiydi.Sırt dekoltesi dışında düz, sade bi elbiseydi. Sırtımı ortaya çıkarmak için saçlarımın önünü örüp arkadası topuz yapmıştım. Dekolteyi kapatmak istemezdik, değil mi?

 Dekolteyi kapatmak istemezdik, değil mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başak dizinin yaklaşık 10 parmak üstünde, totosunu zor kapatan , siyah deri bi elbise

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başak dizinin yaklaşık 10 parmak üstünde, totosunu zor kapatan , siyah deri bi elbise. Ve altınada siyah çizmeler giymişti. Saçlarını düzleştirmiş,salık bırakmıştı.
Aslı ise,her zaman hanım hanım bi kızdı. Dizlerinin üzerinde, mavi çam elbise giymiş, saçlarını maşa yaptırmıştı.Tarzının dışına çıkmamış, yine hanım hanım bi kız olmuştu.
Aynadaki görüntüm, gerçekten büyüleyiciydi. Uzun boylu olmama rağmen 15 santim topuklu giymiştim. Bunlarla nasıl yürüycektim acaba ben? Yoksa yeni topuklu ayakkabı görmüş kızlar gibi penguen gibi mi yürüycektim? Ben spor ayakkabıların kızıydım, rahatlık benim için çok önemliydi. Topuklu ayakkabı resmen bana eziyetti. Kendimi sakinleştirmek için deri nefes aldım, biraz gerilmiştim. 1 akşam dayan Ezgi bişi olmucak.2,3 saatlik bişi zaten, olmadı rol model gibi otur. Diye konuşan içsesimi, Başak böldü.
"Ezgi hadi biz hazırız, taksi kapıda bekliyo, hadi gidelim. "
"Tamam Başak, çantamı alıp hemen geliyorum, siz gidin geliyorum ben." diyerek aceleyle kuaförde çantamı aradım. Bulup hemen 15 santim topuklularla taksiye koştum. Ve işte gidiyorduk. Bu gece çok önemliydi. Mezun oluyorduk. Denizi bidaha hiç görmicektim. Bu elbiseylede etkileyemezsem, diye olumsuz düşüncelere kapılmış dışarıyı izliyordum. Her sey güzel olucak..

*
Salona girdiğimizde çoğu kişi gelmişti. Masamız ayırtılmıştı zaten. Bizim sınıftan bi kaç kişi bizi görünce, burdayız gelin der gibi el salladılar. Masamıza doğru ilerlerken, gözlerimle denizi aradım. Gelmemiş daha galiba diye düşündüğüm sırada. Dj kabininde gördüm. Djle sohbet ediyordu. Siyah takım elbise, içine beyaz gömlek ve altına beyaz spor ayakkabı giymişti. Tek kelimeyle mükemmel görünüyordu.
Masaya oturup, sınıf arkadaşlarımızla sohbet etmeye başladık. "Ezgi" diye seslenen birini duydum. Bu ses tanıdık birindendi, ama çıkaramamamıştım. Sese doğru döndüğümde kim olduğu anlamıştım. Seslenen kişi Tuğçeydi. Tuğçe,sarışın güzeliydi,uzun boylu zayıf bi kızdı. Oldukça sportif bi görünüme sahipti. Kişiliğine gelince yakın arkadaş olduğumuzu sanıyo. Ama ben kendisinden pek haz etmiyorum. İnsanlara yukarıdan bakan, egosu yüksek bi kızdı. Egolu insanlarla pek iyi anlaşamazdım. Ama Tuğçeyi kimse karşısına almak istemiyceği cinstendi. Bilmiyorum o kızda beni ürküten bişiler vardı ama çözemiyordum.
"Çok şık olmuşsun ezgicim."
" Teşekkür ederim canım, o senin güzelliğin. "
" Mersi canımm, masama gidiyorum, görüşürüz canım iyi eğlenceler." diyip masamızdan uzaklaştı. Aslında sevinmiştim. Onunla muhabbet etmek istemiyor onun yanında sıkılıyordum. Başak ve Aslıyla iyidik biz böyle.
Parti başlamıştı. İnsanlar dans etmeye başlamışlardı. Başak bana dönüp "Ezgi dans etmiycekmiyiz?"
" Başakcım pist orda, git dans et canım. "diye cevap verdim
" Yaaa ezgi tek utanırım benn, lütfenn gel, beraber dans edelim." diyip ayaga kalktı. Kolumdan
çekiştirmeye başladı.Mecburen kalktım, bende. Elbisem çok dardı. Oynarken zorlansamda, eğlenmeye başlamıştım. Biraz oynadıktan sonra yorulup, oturmuştuk.
" Pandamm iyiki oynamıycaktın, maşallah iyi döktürdün. " diyip gülmeye başladı.
" Sende fena değildin, asi kızım benim."(arada ona asi kız derdim, giyim tarzı siyah ağırlıklı olduğundan bu lakabı takmıştım.)
Biz dinlenirken artık dans müzikleri çalmıştı. Ve işte o an gelmişti. Gözlerim Denizi arıyordu, ama bulamıyordum. Gördüğüm anda olduğum yerde donmuştum. Nasıl tepki vericeğimi bilememiştim. Başağa ben biraz dışarıda hava alıcam, beni merak etme deyip. Kendimi dışarı atmıştım. Hava biraz daha serinlemişti. Ben üzerime hiç bişey almamıştım. Ama şuan soğuga ihtiyacım vardı. Gördüğüm görüntü karşısında, kendime gelmem gerekti. Dışarı çıktığımda küçükler için olan bi park gördüm. Oraya doğru yürümeye başladım. Parka ulaştığımda,parka kaydırak, salıncak ve bank olduğunu görüp,salıncağa oturdum. Kafamı zincirine yaslayıp, soku atlatmaya çalıştım. Bir süre böyle kaldıktan sonra. Yıldızlara bakmaya başladım. Bu gece çok belirginlerdi. Çok güzel görünüyolardı. Yıldızları izlemeye öyle çok dalmıştım ki, arkamdan gelen sesi duyunca irkildim.
"Partiden sıkıldın sanırım?" bu ses bi erkekten geliyordu. Sesi tanıdık değildi ve hava karanlık olduğu için göremiyordum.
"Yok hayır sadece, biraz hava almak istemiştim." diyebilmiştim. Bu sırada yanımdaki salıncağa oturmuştu. Yüzünü şuan çok net görüyordum.Partiden gelen ışıklar yüzünü aydınlatıyordu. Yakışıklı bi çocuktu ve en önemlisi yakışlı olduğunun farkındaydı. Uzun boylu, gömleğin üzerinden bile karın kaslarının olduğu belliydi , kumral saçları vardı.Ama yüzü hiç tanıdık gelmiyordu.
" Kusura bakma ama, tanışıyormuyuz? " diye sormadan edemedim.
" Tanışmıyoruz sanırım, bu okula 1 ay önce nakil oldum." diyince, anladığımı belirticek şekilde kafa sallamıştım. Nedenini bilmiyorum ama, bi yabancıda olsa yanımda birilerinin olması beni biraz daha mutlu hale getirmişti. Kendimi daha iyi hissediyordum. Ona elimi uzatarak "Tanışalım o zaman, Ben Ezgi Özbey . " dedim. Gülümseyerek.
"Bende Çağatay Durmaz . Tanıştığıma memnun oldum."
"Bende memnun oldum." dedim. Bir süre sessiz kaldık. Sessizliği bozan ben oldum.
" Küçükken, hersey çok kolaydı. Tek derdim salıncak kapmaya çalışmaktı. Çok masumduk. Hayallerimiz vardı. Çok güzel günlerdi " diyiverdim. Neden böyle söylediğimi bilmiyorum, ama içimden öyle gelmişti. Galiba duygu yüklenmesi yaşıyordum şuan.
" Hayatın karmaşasından bunalmış gibi bi halin var." diye yorumladı. Haklıydı, bu kadar yük bana fazlaydı. Herşeyi doğru yapmaya çalışmak zordu.Ve bi süre öncesine kadar becerebilsemde, suan yapamıyorum. Olmuyor, elimde değil ki.
"Evet, biraz. Hayat çok karmaşık, bende biraz bocalıyorum.Hayatımda değişiklik istiyorum.Bi karavana atlayıp, buralardan uzaklaşmak istiyorum. Kafa dinlemek,huzurlu, sessiz sakin zaman geçirmek istiyorum. Çok mu şey istiyorum sencede?." diyip ardından kahkaha atmaya başlamıştım. Sinirlerim bozulmuştu.
Gülümseyerek yanıt verdi. "Bence çok sey istemiyorsun. Senin şuan neye ihtiyacın var biliyormusun?
"Neye?"
"Şu Alaaddinin sihirli lambasındaki cine." diyip kahkaha atmaya başladı.
" Yaa durumumum o kadar vahim mi yaa? " diyip bende kahkaha atmaya başladım.
Hava gittikçe soğumuştu. Titremeye başlamıştı. Artık içeri girsem iyi olurdu. Yoksa donarak ölücektim burada.
"Sohbetin için teşekkür ederim artık içeri girmem gerek. Tekrar tanıştığıma memnun oldum."
" Bende memnun oldum. "
"İçeri gelmiycekmisin?"
"Yok sen git ben biraz daha burdayım. Sonra görüşürüz."
" Peki, iyi akşamlar. " diyip yürümeye başladım. Bu sohbet iyi gelmişti. Ama bana asıl iyi gelicek olan eve gidip, tatlış pijamalarımı giyip, rahat bi uyku çekmekti. Bi an önce bugünü bitirmeliydim.
Yazardan Not:Bu bölümde bana yardımcı olan Büşra 'ya çok teşekkür ederim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.Oy vermeyip yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Bidaha ki bölümde görüşmek üzere.
Medyada:Deniz

YakamozHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin