Sonya çabuk öğrenen bir kızdı.bir saat içerisinde büyük bir ilerleme kaydetti ama büyü okulu sınavına kadar öğrenebilirmi bilemiyorum.Onun bedeni daha olgun olduğu için hareketleri daha hızlı yapıyordu.Ama daha atla yarışmak için hazır değildi.Sonunda ter içinde kaldı ve eve geri döndü,daha kılıç ve elemt büyüsü dersi vardı.Tanrının adımları hareketini yapabilmesi ise ayrı bir muamma idi.Dayak yiyen Raper bir ağacın arkasından beni izliyordu onu yanıma çağırdım ama gelmedi.Bende onun yanına gittim
"Daha güçlü olup kendi hayatını kendin kontrol etmek ister misin?"
Çocuk cevap vermedi
"Sana bir soru sordum,eğer kabul edersen seni eğiteceğim ve babamdan seni büyü okuluna göndermesini isteyeceğim."
Çocuğun gözleri parladı ve başını yukarıdan aşağıya doğru salladı.
"Tamam o zaman haftaya sınavlar var hızlı olmalıyız ilk enerjiyi tek bir noktaya odaklamak ile başlayacağız."
Enerjimi elimde topladım ve ağaca vurdum,agaç devrildi.
"Eğer bunu başarabilirsen çoğu şeyi parçalayabilirsin.Şimdi sana nasıl toplayacağını öğreteceğim..."---üç saat sonra
Üç saat'in sonunda büyük bir çam ağacında çatlak açmayı başardı.Oldukça sevinmişti ama esas zorluk şimdi başlıyordu
"Yarın sabah olurken buraya gel devam edeceğiz."
"Tamam."
Bu ondan üç saattir duyduğum üçüncü kelimeydi.Yavaşça eve döndüm .Annem kapıda beni karşıladı
"Ah oğlum ne diye babanı böyle kızdırdınki ne diye..."
Yanından geçip gittim lafı yarım kaldı.
Babam içeride beni bekliyordu,yanına geldiğimde elinin tersiyle bana vurdu.Daha çocuk olduğum için bir iki geri adım attım
"Ne diye muhafızların işine karışırsın,biz sana terbiye verememişiz!"
Diye bağırdı
"Terbiyesiz olan muhafızlar,o daha bir çocuktu."
Bir tane daha vurdu
"Babana cevap verme!"
Annem araya girdi
"Dur yapma daha çocuk o ne yaptığını bilmiyor."
Annemede bir tane vurdu.İşte bu beni çok kızdırdı ama birşey demedim.Şuanki halimle babam beni ikiye katlar dörde bölerdi
"Baba o çocuk eğer büyü okulu sınavını kazanırsa onu azad edecekmisin?"
Bana ters ters baktı
"O nasıl olacakmış?"
"Son orasını boşver azad edecekmisin?"
Uzun bir bakışma oldu
"Öyle birşey olmayacağı için izin veriyorum."---bir saat sonra
Yemek yedim ve yatmaya odamıza gittim Sonya odaya çoktan girmişti,kapıyı açtığımda giyiniyordu.Üstü ve altı çıplaktı,beni gördüğü an yataktaki battaniyeyi alıp üstüne örttü.Odamız minik bir ev gibiydi on metrelik balkonu vardı,içeriside yirmi metre genişliğinde ve kalınlığındaydı.Odanın sol köşesinde benim sağda onun yatağı vardı ortada ise giysi dolapları.Sonya
"Ayy,hemen gözünü kapat!"diye haykırdı.Hemen arkamı döndüm ama kobra şaha kalkmıştı,acele acele giyindi ve
"Artık bakabilirsin."
Arkamı döndüm,çok güzeldi.Siyah bir gecelik ve saçından hiç eksik etmediği kurdelesi.Biraz şirin görünmek için
"Ab...abla özür dilerim."
"Yok önemli değil nasıl olsa kardeşiz."
Beni alnımdan öptü ve ışığı kapadı,Yattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhların Kralı
FantasyBirçok imparatorluk ve sayısız savaşçının bulunduğu,güçlünün güçsüzü ezdiği bir Dünyada,eski,antik bir ruh'un Dünyada bir insan biçiminde tekrar doğması. ----------------------------------------------------------- Ruh olayı fairy tail deki gibi(Anim...