Aydınla yolda yürüyorduk. İkimizde sessizdik. Sonra bu sessizliği Aydın bozdu.
Aydın: İlk aşk nedir?
Melisa: Bilmiyorum. Hiç aşık olmadım.
Aydın: Bizden büyük insanlar hep sana aşığım diyor. El ele tutuşuyor. Dudağını öpüyor. İlk aşk bu mu?
Melisa: Bilmiyorum ki annem bilir bunu ona sormam gerekiyor. Senin de annen bilir sen de ona sor.
Aydın: Evliler işte demek ki ilk aşk evlilik oluyor.
Melisa: Bilmiyorum Aydın sanki çok büyük insanlarız nereden bileyim.
Aydın: Haklısın nereden bilelim. En güzeli annelerimize sormak. Benim evim şu köşede buradan sağa dönüp ayrılmam gerekiyor. Senin yolun daha ne kadar.
Melisa: Bende biraz daha yürüyüp sola döneceğim. Az kaldı.
Aydın: Görüşürüz.
Melisa: Görüşürüz.
"Eve gitmiştim. Kapıdan girer girmez çantamı fırlattım. Anneme koştum. Annemin adı Hanife bu arada.
Melisa: Annecim, annecim.
Hanife: Efendim kızım.
Melisa: Sana bir şey sormam gerekiyor. Sorabilir miyim?
Hanife: Annecim sakin olur musun? Kıpkırmızı olmuşsun. Neden bu kadar heyecanlandın. Gel yemeğini ye ondan sonra sorarsın.
Melisa: Tamam annecim. Kardeşim nerede?
Hanife: Uyuyor annecim.
Melisa: Öpebilir miyim?
Hanife: Uyandırırsın. Kokla ama öpme tamam mı annecim.
Melisa: Tamam anne.
"Kardeşim Cengizin yanına gitmiştim. Kuzum ne kadar da güzel uyuyordu. Canım benim. O kadar güzel kokuyor ki hiç bir koku bu kadar güzel olamazdı. Yanına sokuldum ellerini tuttum. Mincik eller, o kadar narin o kadar incinir elleri vardı. Ellerini öptüm. Boynuna sokuldum. Nefesimin yettiği kadar kokladım. Sonra saçlarını okşadım. Daha 5 yaşındaydı. Abla diyemiyordu. Aba diyordu. Biraz gözleri aralandı, aba dedi. Hadi uyu canım dedim. Arkasını döndü ve uyudu. Annemin yanına döndüm en sevdiğim makarnayı yapmıştı. Salçalı, sosisli makarna. Hemen yemeye başladım. Çok acıkmıştım. Bu gün olanları anlattım. Annem ağladığım için kızdı. Ama söz verdi yazın beni Tiyatro kursuna gönderecekti. Aydın'ı anlattım. Annem gülümsedi. Yemeği yemiştim. Annem sigarasını yaktı. Bana baktı ve şimdi sorabilirsin annecim dedi. "Annecim ilk aşk nedir?" Annem sorum karşısında anlamsız ve bir o kadar dalgın şekilde bana baktı ve bir iç çekti. Soruma cevap verdi. "İlk aşk sensin kızım." anlamamıştım. Boş gözlerle anneme baktım. Annem acı bir şekilde gülümsedi ve tekrar cevap verdi. "İlk aşk sensin kızım. İlk aşk Aydın, ilk aşk kalbinin çarpıntısı, ilk aşk midende kelebek uçması, ilk aşk Aydın yanına geldiğinde utanman, ilk aşk geceleri kimse duymasın diye sessizce ağlaman ilk aşk sensin kızım." dedi. "Ama annecim ben aşık değilim ki aşk büyük insanlırın değil mi?" dedim. "Ah! Kara kızım benim. Şimdi anlamızsın ilerde anlarsın." diye cevap verdi. "Annecim sen neden üzüldün." diye sordum. "18 yaşına geldiğinde konuşucaz bunları." dedi ve gülümsedi. Benim annem beyaz tenli, ela gözlü, iki çocuğu olduğu halde zayıf, ince dudaklı, kahverengi saçlı, güzel burunlu biri. Annemin gözlerine dikkatli bakınca içindeki kederi görebiliyorum. Ama annem bana hiç bir şey anlatmıyor. Hep 18 yaşına gelince konuşucaz diyor ama daha 18 olmama 5 yıl var. Ben de sesimi çıkarmadım. Sonra ödevlerimin başına geçtim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK AŞK "BENİM" (6 YIL SONRA)
RomanceYAŞANMIŞ BİR HİKAYEDİR. 6 yıl sonra karşımda duruyordu. Kalbim hızlıca atıyordu. Mideme ağrılar girmişti. Bir insanın gülüşü hiç mi değişmez. Bakışları hala aynı. Nereden çıktı nasıl oldu. Yıllar sonra tekrar karşımdaydı. Uzunca bakıştık. Eskiler gö...