...2 hafta sonra...
Eylül sonucu aldığında ne yapacağını bilmiyordu.Nasıl davranacağını nasıl gideceğini bilmiyordu.Hastahaneye bile nasıl gidildiğini unutmuştu.Arkadaşını aramaktan başka çaresi yoktu.Aradı ve durumunu anlatırı,sonuçları almak için onunla birlikte gelip gelemeyeceğini daha sormadan arkadaşı Eylül'e onu beklemesini 15 dakikaya orda olacağını söylemişti ve o an telefonu ikiside kapatmıştı.Eylül hazırlanmadı çünkü gidecek gücü yoktu.10 dakika sonra arkadaşı geldi.Geldiğinde Eylül'ü hazırlanmamış halde görünce tuttu kolundan ve eşofmanlarla arabaya bindirdi.Eylül hiç içinden gelmeye gelmeye gelmişti hastahaneye.Arabadan ineceği anda ayakları geri geri gidiyordu adeta.İndi arabadan zor bela çıktı yukarıya laboratuarın önüne gelince duraksadı.Derin bir nefes aldı ve memurdan istedi sonuçları.Sonuçlar çoktan çıkmış sahibine verilmek için bekletilen evrakların arasında duruyordu.Memur yan tarafındaki evrakların arasından Eylül Samyeli'ye ait zarfı bulmaya çalışıyordu. Bir kaç dakika daha arayış içerisinde evrakları karıştırdı memur ve sonunda buldu.Eylül'e doğru zarfı uzattı.Eylül zarfı alırken elleri titriyordu.Elleri titreye titreye aldı zarfı ve katlayıp cebine koydu.Şimdi cesaret edim açamazdı.Arkadaşı da hem merak ediyor hem de eğer üzücü bir haber varsa Eylül'ün dağılmasından korkuyordu.Bu yüzden susup yanında olmak en iyisiydi.Eylül ile birlikte yavaş yavaş ilerleyerek hastahaneden çıkıyorlardı.Ne yapacakları konusunda hiçbir fikirleri yoktu.Arabaya yaklaştıklarında ikisi de derin bir nefes alıp kapıları açıp arabaya binip uzaklaştılar.Gittikleri yer ev değildi sahile gelmişlerdi.Arabadan dışarı atıldı Eylül.Arkadaşı ne yapacağını sordu fakat Eylül cevap vermedi.Sadece susuyordu...Ne yapacağını bilmediği için elinden bir tek susmak geliyordu.Zarfı açıp sonucu ne kadar öğrenmek istesede bir o kadar da hayatının yıkılmasından korkuyordu.Kötü de olsa bir babası vardı.Varlığını hissedemesede varolduğunu bilmek onun için güç verici birşeydi.Saatlerce sahilde durdular,hava kararmıştı.Arkadaşı artık gitmeleri gerektiğini söyleyince Eylül mavi duvarların arasında kaybolmamak için biraz daha kalacağını ama isterse arkadaşının gidebileceğini söyledi.Her zaman yanında olan arkadaşı bu sefer Eylül'ü yalnız bırakması gerektiğini düşünerek gitmeye karar verdi.
"Tamam öyleyse ben gideyim sen biraz daha kal ama ihtiyacin olduğu an hemen çağır olur mu tatlım?"
Arkadaşının bu sorusuna cevap vermeyen Eylül çoktan denizin maviliğinde kendini kaybetmişti.Etrafından bir sürü insan geçmesine rağmen bunların farkında bile değildi.Saatlerce oturdu.Sabahı getirmişti dışarıda.Gözleri şişmiş,morarmış bir halde de olsa güneşin doğuşunu bekledi.Güneşin karanlık yüzünü görüyordu ilk defa.Ayağa kalkmak için doğruldu.Yavaşça dikeldi ve şimdi ayaktaydı.Güneşin parıldayan yüzü adeta siyaha boyanmıştı.Eylül birşeylerin kötüye gittiğinin farkındaydı.Burada saatlerce oturmuş olması,DNA sonucunu öğrenmek istediğini halde cesaret edememesi ve bu parlaklığını yitiren güneş hepsi bir işaret olmalıydı.Eylül yavaşça olduğu yerden ayrıldı.O kadar yavaş yürüyordu ki otuz dakikalık eve gidiş süresini üç günde eve gidebilecek kadar uzatmıştı.Çaresizliğin dibine vuran Eylül için yapılması mümkün olan iki şey vardı.Birincisi ya o DNA sonucuda ne olduğunu öğrenecekti ya da bunların hiçbirini olmamış sayıp unutup kalan yaşamına devam edecekti.Peki ya hangisini seçecekti?Bizler olsak kendimizi zora sokmaya değil en kolayı hangisi ise ordan sıyrılıp kaçmaya bakarız.Biz insanoğlu ne yapacağı belli olmayan bilinmeyen ikiyüzlülüğü marifet edinmiş varlıklarız.Azlığı hiç görmez bulduğumuzla da yetinemeyiz.Biz insanoğluyuz kendimizden başkasını düşünmeyiz.Benciliz biz nankörüz.Bizim türümüzden bir tane daha yok şu alemde.Kendimize has özelliklerimiz var.Korkağız çoğu zaman.Cesur da değiliz,gerçeklerden kaçarız.Insanoğluyuz biz hem benciliz hem de korkağız...
Eylül kararsızlıktan sıyıracak gibi olmuştu.Öğrense belki hayatı kayacaktı,belki de hayatı boyunca gerçek babasını arayacaktı.Arayacaktı ama bulamama ihtimali de vardı.Ne yapsa ne etse de kaldığı hayata yeniden devam edebilse onun açısından çok iyi olurdu.Hangisiydi?
Eylül ne yapacaktı hadi bunun cevabını bir daha ki bölümde beraber görelim😊😊😊