birinci bölüm

51 0 3
                                    

Yolda yürüyorum. Sessiz adımlarım var tak tok sesleri getiriyor. Bir an gözlemrimdeki nefret büyüyor. Yavaşça adımlarımı sürümeye devam ediyorum. Ve evet vardım. Yıllar yılı beklediğim insanı görecektim görmem neyi değiştirirki. Velasıl yılların unutturduğu samimiyet hala içimde var. Sıklaştırdım iyice adimlarimı. O apartman on yıl önce ışıkları sömdüğünün ertesi günü yine burdaydım. Yine lokantanın önünde. Yine o büyük apartmana bakarken. Bir kadındı beni burya surükleyen. Elli yaşında olmama rağmen o kadına aşkım yine kat kat yine eskisi gibi.
Ama içimde kin var gözlerimden saçılan. Unuturmuyum acaba. o sarı saçları. Kiraz kırmızısı dudakları. Bunlar bana kinimi unuttururmu bilmem. Ama göreceğiz. Başkası görse hemde akranım bir kimse olsa. Kesin bana " yaşına başına bakmıyor. Kos koca adam ne hallere düşmüş " bende o adma bunu dediği için haykirırdım heralde " aşk bu sen anlamassın" diyerek.
Apartmanın güneş düşmeyen otamatik kapısının önünde bekledim bir süre birde bafra tütünü özümlemesi samsun 216 yaktım. Dumanlar boğazımda düğümleniyordu acele ettiğim için karnımda bir acı hissediyorum heyecan belirtisi. Otamatik kapıya bastım. Diyafondan bir ses onun sesi " ikinci kat " bu bile beni nerdeyse öldürmeye yetecek bir laftı. Bir cümleki anlamı yok ama tesiri çok. Otamatik kapı açılır açılmaz. Merdivenleri değilde asansörü kullanmak istedim. Köpek gibi solumak istemediğimden. O kata vardım ikinci kat kapıda yüzü hiç değişmemiş. Gülüşü aynı. Biraz kırışıklıklari var çehresinde ama hala o kiraz dudaklar sari saçlar yerli yerinde duruyor. Ama içimde kin beliriyor ona her adım atışımda bir kin beliriyor yürüğeğimin hissedilmeyen noktalarında . Kalbim sanki cıkaçakmış gibi yerinden. Eminim onda uzüntü kin yoktur . Yok ama beni neden bırakıp gitti anlamıyorum. Bunu yapmaz demiştim yıllarca kendime.
O güzel gözleriyle uzaktan bağırdı bana seside bir o kadar güzeldi
" hasan. Gel içeriye buyur "
Yuzüne öyle bir baktim ki gozü doldu. Bune rahatliktı ondaki anlamıyorum. Sanki beni hiç birakmamış. O zengin züppeye hiç meyil vermemiş gibi. Paraydi kavuşamamızdaki tek etmen.
Simdi param vardı. Onun kocası o zengin züppe cartayı çekmiş. Her şey tamamdı ama o yaşnanlar çektiğim acılar. Ben kendime şunu soyledim hep ondan başkasını sevmiyeceğim. Ben ona kinle bakarken o bana yıllar sonra aynı şevlatle bakiyordu
İceri girdim bir laf vurmam icap ediyordu " hayatımızda bir tek bu ev değişmedi. Hadi ne anlatacaksan anlat işim var "
Öfkem kabardı
" hemen sana her seyi anlatıcam "
" anlat "
Öfkemde hiç azalma yoktu
" benim bir oğlum vardı ya "
Gülerek
" allah bağıslasın bana ne " dedim
Lafı tane tane konuştu
" uzatmıyorum o çoçuk on yaşında. Ve o senin oğlun"
Kurşun yedim. Kurşunda değildi bu. Nasil rahtti söylerken. Kalbimin hızli atışı artık beni sıkıyordu. Ortalığa yayıldim. Kıravatımi gevşettim.
" ne dedin sen " dedim alçak sesle
" doğru söylüyorum ben gitmden oldu tam on yıl önce "
Doğruldum zorlukla
" ben gidiyorum "
" Nereye "
" benim on yıl önce unutulmuş olan çocuklarla işim yok "
Biliyordum zaten hep bu şupphe vardi içimde. O kocası zeten çok yaşlıydı. Kapyı vurup çıktim arkamdan koştu ama yetişemedi.
Evime vardım. Şu an okuğunuz sattırları yazdim. Arkamda asılı duran bir ip var sözümü bitirip on yil once unutlumuş bir hayalle gidiceğim uzaklara. Siz siz olun. Hata yapmayin her konuda

UNUTULMUŞ ÇOCUKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin