Vote ve yorum yaparsanız çok hoş olur. 😍😂
Multi; Savaş 💓 Sare.
İYİ OKUMALAR! ❤️👊Bir bara gelmiştik, gelene kadar Savaş hiç konuşmamış sanki kutsal bir görev yapıyormuş gibi araba sürmüştü. Tabi ki her genç erkek gibi son gazla bu lanet kokulu yere gelmiştik.Barları hiç sevmezdim.Gitsemde normal öğrencilerin gideceği yerlerdi.Ama burası iğrençti.Bir kadın yarı çıplaktı üzerinde bir adam vardı.Gördüğüm manzarayla yüzümü buruşturdum.
Barın kapısından içeri girdiğimizde Savaş ciddi bakışlarla etrafını tarıyordu birden elimi tuttuğunda irkildim. Şaşkınlıkla ona baktığımda o hala barda bir şey arıyordu..Elini bırakmaya çalıştığımda elimi hafif sıkıp beni uyardı. Yüksek ses müzik kulağımda iğrenç bir eser bırakırken Savaş'ın kulağına yükseldim. Tabi ki de eğilmedim deli misiniz? Çocuk maşallah yarma gibi ben ona ancak yükselebilirdim.
"Elimi bırakır mısın, rahatsız oluyorum." dediğimde yarım ağız gülümsedi. Gülümsemesi yakışıklılığıyla halay çekiyordu. Ben niye halaya taktıysam kesinlikle İnci'yi özlemiştim, eve gidince aramalıydım. "Ne sende etki mi yaratıyorum?" dedi alayla.
"Böyle fazla bir egoyu bedeninde nasıl taşıyorsun sen?" diye söylendim.
"Ben böyleyim, işine gelirse."
"İşime gelmiyor Savaş, bırak artık elimi." dedim oflayarak. Alışık değildim işte ben böyle şeylere sevmiyordum. Kardeşlerimden başka birinin bana dokunmadığı için alışık değildim.
"Bak oyun oynamıyoruz, burası senin bildiğin mekanlardan değil küçük kız. Binbir türlü oyun dönüyor burada canını yada o çok koruduğun zarını seviyorsan elimi tutarsın." dediğinde dişlerimi sıkıp koluna sıkı bir yumruk geçirdim. Sadece benim için sıkı olan bir yumruk Savaş böyle bir şeyden etkilenecek tip değildi.
Sinirle iç çekip tekrar çevreye odaklandı, bende kaderime razı olup elini tutmaya devam ettim. Yürümeye başladığından bende peşinden sürüklendim. Bir kapının önüne geldiğimizde Savaş eliyle kapıyı tıklattı. Kapı açıldığında iri yarı uzun saçlı bir adam Savaş'a hoşnutsuz bakışlar yolluyordu. Ben de ortamın verdiği gerginlikle somurtuyordum.
"Nerede buranın piçi." dedi Savaş dişlerinin arasından adam boynunu iki yana çevirip kıtlatmıştı.
"İlhami Bey içeride," dediğinde Savaş elimi daha sıkı kavrayıp içeriye bir adım attı, adam öfkeyle kenara çekilip içeri geçmemize izin verdi. Savaş turuncu eski bir kapının önüne geldiğinde kapıya tekme attı. Korku dolu gözlerle ona bakarken o rahatlığından taviz vermiyordu. Kapı ardına kadar açıldığında odanın içinde birinin olduğunu gördüm.
Savaş adımlayıp içeri geçtiğinde adam gülerek yerinden kalktı. Ben hala bütün olaylara Fransız kalmış ne olacağını izliyordum. Belkide bu çirkin yerde ölecektim.
Savaş adamın karşısına geçtiğinde çok rahattı elimi bıraktığında, avucumun içinin terlediğini hissettim. Yavaş yavaş adamın masasına yaklaşıp ellerini masanın üzerine koydu ardından gülüp masayı devirdi. Korkuyla ağzımdan bir çığlık kalkmıştı ama Savaş bunu umursamayıp adama kafa geçirdi ardından yumruklamaya başladığında şaşkınlıkla onları izlemeye başladım. Savaşı durdurmak istiyordum ama o adamı dövmekten zevk alıyor gibi görünüyordu. İçeriye bir kaç adam girdiğinde Savaşa doğru yürümeye başladılar.Savaş adamlara tekme attı.Onlarıda yere serince, Savaş elimden tutup koşmaya başladığında bardan çıkmıştık ana caddeye kadar koşup arabayı park ettiğimiz yere geldik.
Benim dizlerim bana iflas ışığı yansıttığında arabanın önüne çöküp derin derin nefesler aldım. Savaşta yanıma çöktü.
"İçeride ki halin çok korkutucuydu." dedim Savaş'a bakarak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK RUH
General Fiction"Ruhun benim elimde ufaklık, hiçbir yere kaçamazsın." Beni sıkıştırdığı daha düne kadar güvende hissettiğim kollarını ittim. Güçsüz bedenimle, güçlü kollarını itememiştim. Sonunda kendimde konuşabilmek için gücümü bulduğumda, "B-bırak be-beni." diye...