Cenaze

112 19 17
                                    

Genç kadın siyah güneş gözlüklerini çıkardı ve aynı renkte olan başörtüsünün altından çıkan sarı saçlarını düzeltti saçları doğallığını ve güzelliğini konuşturuyordu adeta. Güneş gözlükleri masmavi gözlerinin güzelliğini yine sakladı usulca.


Hafiften esen rüzgar saçlarını yine önüne serdiğinde pes etti ve karışmadı.
Her ne kadar başörtüsünü çıkarmak istesede bir mezarlıktaydı ve başörtüsüz dolaşmak pek hoş değildi aslında onun için asıl sorun bu değildi. O kadar halsiz ve bitkindi ki öyle hissetmesine neden oluyordu.Hani genç kızlar saçını topuz yaptığında inatla o topuz tekrar tekrar bozulurdu işte bunun sorununun tokadan mı yada kendinizden mi olduğunu anladığınızda gerçekten büyüdüğünüzü anlardınız işte aynen öyle hissediyordu şu an. Ama genç kadının hali şuan ki psikolojisinden de kaynaklanıyor olabilirdi di anneannesinin ölüm haberini aldığından bu yana hal ve hareketlerinde bir baygınlık seziyordu.

Zira genç kadın her zaman ki gibi öğleden sonra işe gitmiş ve koskoca bir restorantı işletmeye başlamıştı işte tam bu saatlerde anne annesinin ölüm haberini annesinden duyunca dünyası başına yıkılmıştı.
Oysa ki sabah erken kalktığında anne annesini görmüştü ve iyi görünüyordu.
Aceleyle arabasına binip eve doğru gitmiş annesini yani yatıştırmaya çalışmıştı.
O sırada İstanbul daki dayısı Erdem, yengesi Sinem, genç kız olan kuzeni Cemre, erkek olan kuzeni Çağatay ve onun nişanlısı Sude gelmişti zaten sadece bu kadarcık bir aileye sahipti.
Babası onu daha onaltı aylıkken terkedip gitmişti. Daha sonra annesiyle birlikte anneannesi ve dedesinin Marmaristeki evlerine yerleşip onlarla birlikte yaşamaya başladılar.Anne annesi ve dedesi Marmaris teki en seçkin restorantı yani Verba nın sahibiydiler haliyle genç kadın çocukluğundan bu yana hep bolluk içinde yaşamıştı. Fakat genç kadının içinde hep "Baba" hasreti vardı. Kendiside biliyordu ki isterse onu bulabilir ve hesabını sorabilirdi ama onu düşünmeyen üstelik terkeden bir babaya pek ihtiyacı olmadığını düşünüyordu, ne yazık ki babasının da onu pek takmadığının farkındaydı zira babası onu merak edip görmek isteseydi görürdü diye düşünüyordu. Ayrıca babasının ismini dahi bilmiyordu hiç görmemişti bunları ne bilmek nede görmek istiyordu kadın. Babası onu ve annesini terkettikten sonra boşanmak için geri dönmüş ve kısa sürede boşanmışlardır.Annesi Derya Hanım ise başka birisiyle evliliği aklından dahi geçirmemiş bu yüzden de genç kadın tek çocuk olarak büyümüştü.

Derken yaşlı bir kadının "Başın sağolsun"diyerek iki elinine dokunarak kendi eline hapsetmesiyle kendine geldi.
Genç kadın cevap vermekten çekinmedi "Dostlar sağolsun" dedikten sonra ellerini usulca geri çekti yaşlı kadının adeta hapsettiği ellerinden.

Yaşlı kadının yüzünde az kırışıklık vardı yaşlı olmasına rağmen gayet iyi görünüyordu giydiği siyah elbise yaşına göreydi taktığı siyah güneş gözlüğü gözlerinin güzelliğini örtüyordu fakat gözlerinin rengi belliydi "yeşil".Muhtemelen anne annesinin eski bi arkadaşı olmalıydı diye düşündü zira genç kadın yaşlı kadının kim olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı yaşlı kadın.

Deniz KabuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin