5. Bölüm - Seni Seviyorum

44 1 1
                                    

Multimedya= The Beatles - And I Love Her

Kader yönetir hayatımızı. Akıp giden su misali. Su yatağı nereye giderse oraya. Bazen yanınızda olanlar karşınıza geçer bazen kalbinizde olan aklınıza. İlk önce gelecek planları yaptığım kişiyi toprağa verdim. Sonra ilk aşkımı, ilk sevgilimi gördüm ve ailemi onun babasının öldürdüğünü öğrendim. Yıkıldım. Şimdi ise daha ona aşık olduğumu fark edemediğim kişinin sevgilisi olduğunu öğrendim. Bir kez daha yıkılıp enkazın altında daha derinlere gittim. Kimsenin beni bulmasını istemiyordum. Ama içimden ufak bir ses birinin bana el uzatması gerektiğini söylüyordu. Ben istemiyordum. Bunca yaşadığımdan sonra, sevdiklerimi kaybettikten sonra galiba seversem üzüleceğimi sandım. Sevmek kelimesi aklımda çınlıyordu. Bütün sevdiklerimi kaybetmiştim.

Her gün tam enkazdan çıkıyorum bir el bana uzanıyor diye düşünüyordum. Ama o ele elimi verdikten sonra tam beni çekecekken geri bırakıyordu. Bende daha derinlere, daha karanlığa gidiyordum. Neden hayat bana gülümse miyordu? Ben niye hayatta gülümseye miyordum? Bu soruların cevabı olsa bile duymaya korkuyordum. Karanlığın içinde mutlu olmak isteyen bir ışıktım sanki. Olmuyordu. Yapamıyordum...

Sabah gözlerimi açamıyordum. Ağlamaktan çok yorgun düşmüştüm. Kalbim kadar gözlerimde acıyordu. Bamyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Geri odama girdiğimde dolabın karşısına geçtim. Bugün renkli giyinecektim. Hemen dün aldığım beyaz çiçekli elbisemi giydim. Dizimin bir karış üstündeydi. Sorun olmazdı. Aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı taradım. Aynada kendime bakarken gözlerimin altındaki morluklar çok dikkatimi çekti. Elime fondoteni alıp kapatabildiğim kadar kapattım.

Aşağı indiğimde Berke vardı. Koltukta oturur pozisyonda uyuyordu. Yanına gittim ve " Olum neden geldin? Kalksana bari git misafir odasında yat." dedim. Berke gözlerini araladı. Onunda gözlerinin altında morluklar vardı. Gözlerini tam açtığında gözlerinin kan çanağına döndüğünü gmrdüm ve hemen " Berke ne oldu. Sen ağladın mı? " diye sorduğumda beni kolumdan çekti ve yanına oturtup başını dizime koydu. Kesin bir şey olmuştu. Yoksa ben onu uykusundan uyardım diye bana etmediği laf kalmazdı. Bende onun saçlarını okşamaya başladım. Berke benden 3 ay küçüktü. Siyah saçları dağılmıştı. Berke " Açelya ben sizi anlamıyorum. Ben ne yaptım ona ya. Neden beni terk etti. İçim parçalandı o beni terk edince. Ben ona aşıktım o ise beni terk etti. " dedi ve yanağından bir yaş süzüldü. Tamam Berke çok sert gözükebilirdi ama onun kalbi yumuşak ve hassastı. Çabuk duygulanırdı. Ona " Berke biz kızlar için üzülmene gerek yok. Hem kaybeden sen değilsin ki o. Taş gibi, yufka yürekli, romantik birini kaybetti. Sen ise sadece... Neyse üzülme sen gel kahvaltı yapalım. Kim bilir sen hiçbir şey yememişsindir. " dedim. Ben bunları söylerken başını dizimden kaldırmış ve gözlerime bakıyordu. Kuzenim diye söylemiyorum ama taş gibi çocuk. Sonra başıyla onayladı. Mutfağa geçtik. O kahvaltılıkları çıkartırken bende krep yapıyordum.
Kahvaltımızı bitirdikten sonra evden çıktık. Berke " Seni okula bırakıyım mı? Bende okula geliyim. Şirkete gitmekten gelemedim bir türlü. " dedi. Başımla onayladım. Arabasının yanına gidip bindik. Biraz ilerledikten sonra Berke" Fndoten biraz az mı olmuş ne ? " dedi. Bende dururmuyum hemen aynayı açıp " Ayyyok belli oluyor mu gerçekten offff? O kadar kapatmaya çalıştım. Yaaa evde kaldı fondoten - " derken Berke lafımı kesip " Anlat bakalım neden ağladın? " dedi. O an içimden ' benim ne kadar anlayışlı bir kuzenim var ya' demeden edemedim. Her şeyi bir bir anlatmaya başladım. Anlatmayı bitirdiğimde Can'a bir küfür edip sustum. Bu sırada okula gelmiştik. Otoparka arabayı park ederken Berke konuşuyordu " Biz erkekler için kendini üzmeye değmez. Hem sen değil o kaybetti. " diyip benim teselli yöntemimi bana uyguladı. Gülümsedim. Arabadan inince kapıya doğru yürümeye başladım. Berke uzın zamandır gelmiyordu okula. Gelse bile iki, üç gün arayla geliyordu. Tabi son aylarda hiç gelmemişti. Berke normalde başka okuldaydı. Annemler öldükten bir sene sonra beni okulda yalnız bırakmamak için benim okuluma gelmişti. Her ne kadar teyzeme gerek yok desemde dinlemedi. Kimse bizim kuzen olduğumuzu bilmiyordu. Kuzen olduğumuzu söylersek hiçbir kız Berke' ye yaklaşmazdı. Benim yüzümden. Çünkü sevdiğim insanların üzülmesine dayanamıyordum. Bunuda adları gibi bildiklerine emindim. Çünkü lise 2 de bir kızla samimi olmuştum. Okulun sürtüklerinden biri ona bulaşıp onu üzünce onu sıkıştırıp dövmüştüm. İyi dövüşüyordum o zamanlar. Annemlerin ölümü yeni geçmişti. Bende sinirimi stresimi atmak için dövüş klüplerine gidiyordum. Okuldaki kızlarında yarısı sürtük olduğu için Berke'yi tek gecelik olarak kullanırlardı. Bende onlarına ağızlarını burunlarıyla yer değiştirirdim.

Sende Bırakma BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin