Sende Bırakma Beni

9. Bölüm - Ağız Burun

Multimedya = Olcay

İYİ OKUMALAR!!

Evet, şu an Antalya'dayız. Uçağımız daha yeni iniş yaptı ve biz bizi alacak olan arabayı bekliyoruz. Bu tatilde yeni imajımızı yeni bizi dışarıya gösterme vakti geldi.

Sonunda raba geldi. Arabaya bindik. Sahil kenarındaki bir evde kalacaktık. Buradaki ev Doğuş'un yakın bir arkadaşının eviydi. Acaba nasıl bir yerdi? Merak ediyordum. Ama çok yoruldum. Uçak yolculuğuok yorucuydu. Bu yorgunluğa dayanamayarak kendimi uykuya teslim ettim.

Kolumu delen parmaklarla gözümü açtım. Kolumu delmişlerdi. Derin " Kızım kalksana lan iki saattir uyuyon yetmedi mi? " dedi. Evet bunu Derin dedi. İki ay boyunca sertleşmişti. Bana hala garip gelsede yavaş yavaş alışmaya çalışıyordum. Arabadan inip eve doğru yürüdüm. Galiba bavulumu Berke almıştı. Birlikte içeri girdik. Deniz ikili koltukta tek başına, Doğuş, Berke ve adını bilmediğim ama Doğuş'un arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim kişi üçlü koltukta oturuyordu. Derin tekli koltuğa yöbelince bende Deniz'in yanına geçtim. İçeride sessizlik vardı. Ama fırtına öncesi sessizlik. Tabi fırtınadan kastım konuşmak. Birinin konuşmaya başlaması gerek yoksa bu mallar konuşmayacak düşüncesiyle " Doğuş arkadaşını tanıştırsana lan niye tanıştırmıyon ? " diye Doğuş'a çıkıştım. Doğuş ilk önce sesten irkilmişti sonra arkadaşına dönüp " Bu Olcay." dedi ve sırayla bizim isimlerimizi söyledi. Olcay " Tanıştığıma memnun oldum. " dedi. Herkesin ağzından bende mırıltısı çıkmıştı. Saate baktım. 21:13 'tü. Saat tam bar saatiydi. Kafa dağıtmak iyi gelebilirdi. Çünkü herkesin içinde bir tedirginlik vardı. Hemen " Hadi bara gidelim. " dedim. Herkes birden bana dönünce " Hadi herkes kalksın bara gidiyoruz. İtiraz istemiyorum." dedim. Bu iyi gelebilirdi. Herkese. Hepsi birden yerinden kalktı. Çünkü biliyorlardı beni fikrimden döndüremezlerdi. Yani ben, Açelya Derin'in tırnaklarını kesmeye ikna etmiş kızdım. Lütfen yani. Bende odaya çıktım. Berke'yle birlikte kalıcaktık. Derin Deniz'le Doğuş'ta Olcay'la kalıcaktı. Hemen şort tişört alıp banyoya girdim. Giyindikten sonra tişörtümün eteklerini şortun altına tıktım. Dışarı çıktığımda Berke yoktu. Heralde giyinmişti. Makyaj malzemelerimi alıp aynanın karşısına geçtim. Kalın siyah bir aylaynır çektim. Bordo rujumuda sürünce aynanın karşısından kalkıp aşağı indim. Berke, Doğuş ve Olcay koltuklara yayılmış bekliyorlardı. Yanlarına gelince Berke beni süzdü ve " Pofuduk pandacığım. Bu ne lan giymeseymişin bişi. " deyince irkildim. Biraz sesini yükseltmişti. Hemen " Sanane lan istediğimi giyerim canım. Hıh! " dedim. Berke'nin kaşları çatılmıştı. Bu sırada Deniz ve Derin indi. Deniz Berke'yi öyle görünce bana göz kırpıp " Hadi gidelim biz hazırız. " dedi. Ona minnet bakışlarımı atarken Berke " Tamam hadi gidelim. " dedi. Berke Deniz'i sevdiğini bana söylemişti. Deniz'de bana söylemişti onu sevdiğini ama ben ona söyleyeceğim diyip benim Berke'ye söylememi istememişti. Bende oklamıştım. Ve şuan da hala açılmadı Deniz. Off nereye gidecek bunun sonu.

Dışarıya çıktık. Motorla gidelim demiştik. Garaja inip motorlarımızı aldık. Motorların ne işi var diye sorarsanız eniştem belki süreriz diye önceden hepimizinkini yollatmış. Neyse motorlara bindik. Olcay Doğuş'un motor yarışlarından arkadaşı olduğu için sorub olmadı. Ev ile bar arası biraz uzaktı. Arabalara makas ata ata geldik. Motorları park edip cool bir kask çıkarışı yapmak istiyordum ama olmadı. Tam kaskımı çıkaracakken kask saçıma dolandı ve cool kask çıkarışını içine sıçtım. Derin'le birlikte saçımı kurtarmaya çalıştık. İki dakikalık uğraştan sonra çıktı. Saçımı düzeltip Doğuş'un koluna girdim. Çünkü Deniz ve Berke'nin eş olması için. Ahh çok akıllıyım ya. Neyse içeri girdik. Güzel bir görüntü vardı. Diğer barlardaki gibi öpüşüp yiyişenler yoktu. Güzel küçük bir sahne ve masalar vardı. Bir masaya oturduk. Erkekler bize bira almaya gitti. Bizde çevremizdekileri incelemeye başladık. Kimileri habire içip saydırıyor kimileride arkadaşlarıyla kahkahalar eşliğinde sohbet edip içiyorlardı. Erkekler gelince biraz sohbet ettik. Bir yandanda içiyorduk.