Yağmur mu, düşen gözlerinden ?
Yoksa sen mi ?
İsmini hecelemekten yorgun düşen densiz.
Kalbinin, hudutlarında sensiz
Yalnız başına kefensiz...
Atlamak için can atıyor önündeki uçurumdan
Belli ki vazgeçmiş, tüm umutlarından.
Annesinin binbir çile yetiştirdiği bu adam.
Yorgun düşmüş, bir kadının ardından...
Son düşüşün de kalkamamış
Tutan olmamış kollarından
Annesi, çığlık atmış mezarından
Ah, be adam...
Annenin mezarına bir çiçek bile koymamışken
Sen değilmiydin, o kadına buket buket gül alan ?
Annen ölürken
Sen değilmiydin, o kadının kapısında sabahlayan ?
Biz değil miyiz, mutluluğu aşkta ararken
Bu illet yüzünden her gece uykusuz kalan ?
Aşkı bir bok sanan !
İnsanlara yaranmaya çalışırken, kendimizi yaralayan...
Umarım değer bir gün aşk için yapılanlar
Yiyip bitiriyor aşkı, yalnızca öpüşmek sanan milyonlarca aptal
Bu gece şiirimin temasında şikayetlerim var.
Okurken yan etki yapabilir,
Sonuçta milyonlarca aptal var.Güvenin kaybolduğu ihanettendir ki
Beyne hücum eder şüpheler
Gaflete düşer körkütük seven
Ben mecnunu bilmem ama
Her sevende vardır bir görkem
Gurur bir kez daha men edildi aşktan
Adamın gözlerindeki yaştan belli ki Yarinin kalbi taştan
Okunan tüm așk hikayeleri yalan
Orospudan bașka yok mutluluk satan.
Son bir kez ayağa kalk be adam...
Bir ömür biçildi insanoğluna
Sevmek kötü bir seçimdi Ademoğluna
Bir ömür yitirildi sevgi yolunda
Ana! senin gösterdiğin yolu
Bir kadın kaybettirdi oğluna
Sanki gönül verdi bir hasıma
Kalbi rutubetli bir kadına
Doğum lekesinden daha büyük izler var
Kalbinin köşelerinde
Gözle görülebilen izler var
Bileklerinde...
Yalanlarla idam edilen biri var
Anlatabiliyor kırmızıya çalan gözleriyle.
Ve sonunu bilmeden bu yolda koșan gençler var.
Canına susayan sevdiğiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalem İzleri
De TodoBen karanlıktan çıkıp geldim. Sana karanlığı öğretmeye... Aslında bu korkutucu renk tonunun ne kadar samimi olduğunu... Aslında korkulması gerekenin insanlar olduğunu... Bu renk tonuyla başbaşa kaldığın anın verdiği huzuru... Erişemem dediğin bu ren...