1.Bölüm: Terk Edilme Sorunsalı

45 2 6
                                    

Oturduğumuz kafede benim bağırma seslerim yankılanıyordu.Elime önümdeki pastanın tabağını aldım ve hiç düşünmeden Yağız'ın suratına fırlattım.Masada kalan çatal dikkatimi çekince onu da elime aldım ve karşımda üstünü temizlemeye çalışan Yağız'a doğrulttum.

"Ne demek benden ayrılmak ya?Ne demek?Ben terk edilemem anladın mı?Bak herkes bize bakıyor özür dile de barışalım."

Yağız yüzüme ciddi misin der gibi bakarken kafenin sahibi olduğunu düşündüğüm adam yanında biri kız diğeri erkek iki garsonla birlikte tam karşımıza dikildi.

"Ne oluyor burada?Burası nezih bir kafe hanımefendi sorun çıkartmazsanız sevinirim."

Adam garsonlardan birine işaret verdi.Kız hemen masayı topladı ve önlüğünün cebindeki peçeteyi Yağız'a uzattı.Benim elimdeki çatala da uzanınca elimi geri çektim.Henüz bununla işim daha bitmemişti.Çatalı yeniden Yağız'a doğrulttum.Ona aşık değildim elbette ama onu seviyordum.Yine de benden ayrılmamalıydı.Hadi ama ben terk edilemezdim.

"Lütfen zorluk çıkarmayın."

Hala konuşan adama baktım.Sinirlenmişe benziyordu.

"Siz hala burada mısınız?"

Adam bana inanmazcasına baktı ve elimdeki çatalı almaya çalıştı.Çatalı ona vermeyince daha çok üsteledi.Ben de böyle olunca tabi ki karşımda duran Yağız'a önümde masa olmasına rağmen saldırmaya çalıştım.Masa beni engelliyordu ki Yağız'a ulaşamıyordum.Sonradan belimdeki elleri hissedince engelleyenin masa olmadığını anladım.

"Nil!"

Sanki abimin sesini duyuyordum.Ah hadi canım o gelmemiştir.Arkamdaki adama pardon abime döndüm.Bir dakika abim?Abim.

"Abilerin en affedicisi?"

Abime sarılmaya çalıştım.Beni ittirdi ve kollarımı tuttu.

"Neler oluyor burada?"

Yarım saat önce

Kafeye girdiğimde gözlerim hemen bir masada oturan Yağız'ı seçti.Ona el salladım.Normalde bugün evde oturup film izleyecektim ama Yağız beni kafeye davet ettiğine göre bir sürprizi olmalıydı.Yanına gittim ve karşısındaki sandalyeye oturdum.

"Ee napıyoruz bakalım?"

Yağız dikkatini gözlerini diktiği ellerinden çekti ve bana bakmaya başladı.

"Bak Nil,sorun bende değil sende."

Yağız'ın dediklerini tam idrak edemediğim için sadece onu düzeltmekle yetindim.Evet sadece düzeltmek.Ya da öyle sanmak.Bilemeyeceğim.

"O söz sorun sende değil bende değil miydi?"

Yağız güldü.Şimdi dediklerini idrak ediyordum.Bu benden ayrılmaya çalışıyordu.Bak bir de gülüyor.Ay çıldıracağım.Kimse benden ayrılamaz.

"Evet öyle olması gerek ama bu sefer gerçekten sorun sende Nil.Benimle hiç ilgilenmiyorsun.Biz sevgiliyiz.Senin bunu anlaman için sana çok şans verdim.Fakat sen bir türlü birbirini sevmenin ne demek olduğunu anlayamadın.Bu karşılıklı yapılması gereken bir şey ve senin bencilliğin yüzünden tek taraflı oluyor.Ve bence bu ilişki yürümüyor.Seni gerçekten seviyorum ama sen sadece kendini seviyorsun.Üzgünüm Nil."

Bu bir ayrılık konuşması mıydı?Ben ayrılınacak kız mıydım?Ben Nil Seçkin'im.Kimse benden ayrılamaz.

"Ahaha saçmalıyorsun şu an Yağız.Biz birbirimizi seviyoruz.Ben seni gerçekten seviyorum.Sen de beni.Neden ayrılalım ki?"

Bay Hoş Kimse #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin