💠 6.BÖLÜM

778 10 1
                                    

MEDİA : Kristy'nin Elbisesi

-Kristy
Şaşkındım, bir o kadar da heyecanlı. Geçen gün kütüphanede o kağıdı bulduktan sonra dehşete düşmüş ve hızla oradan ayrılmıştım. Okulun çıkışına doğru koşarken Andrea ile karşılaşmıştım ve onun daha konuşmasına fırsat vermeden kolundan tutup eve kadar sürüklemiştim. Tabi yolda sürekli paronayaklaşıp arkama bakmayı da ihmal etmemiştim...

Eve gelince babamı bulamamıştım ve bu benim daha da korkmama olanak sağlamıştı. Andrea ise hiç susmadan ne olduğunu sorup duruyordu. Ona her şeyi anlattıktan sonra kendimizi eve kilitlemiştik. Kapılar, camlar ve balkonların hepsinin kapalı olduğundan emin olduğumuzdaysa odama çıkıp uyuyakalmıştık. Ertesi sabah Andrea okula gitmeme izin vermemişti, onun yerine evde ders çalışmamı istemişti. Bu fikir her ne kadar hoşuma gitmemiş olsada güvenliğim için en iyisi buydu...

Ve sonuç olarak tüm hafta okula gitmemiştim. Fakat Andrea okula gitmişti. Hatta gitmekle kalmayıp yarım bıraktığı işi tamamlamıştı. Kütüphaneye gidip kamera görüntülerini gizlice izlemiş ve birkaç fotoğraf çekmişti. Gerekli olan bazı belgeleri okulun şifresini kırarak halletmişti. Buna hiç şaşırmamıştım. Çünkü Andrea'nın babası bir hackerdi ve Bred Amca ona çok şey öğretmişti. Hatta artık Andrea, Bred Amca'ya meydan okuyacak duruma gelmişti. Sınavları da bu sayede geçiyordu ya zaten. Sürekli hocaların şifrelerini kırıyor, kendi notlarını yükseltiyordu...

"Eee belgelere bakmayacak mısın?" diye sorunca irkildim. "Aslına bakarsan karşılaşacağım şeylerden korkuyorum Andrea." diye fısıltıyla itiraf ettiğimde, Andrea bana sevecenlikle sarıldı ve "Korkma, beklediğin kadar kötü şeyler yok." dedi.

Dosyayı elime alarak kapağını açtım ve bir fotoğraf ile karşılaştım. Fotoğrafta, bir araba öğretmenlerin park alanına girmek için güvenliğin önünden geçiyordu. "Bu, pazartesi günü gelen Cellatların arabası Kristy. Kamera görüntülerine bakınca, beni sürükleyen adamların bu arabadan indiğini fark ettim. Bu da demek oluyorki araba güvenliğin önünden, öğretmen kartına ihtiyaç duymadan geçebiliyorsa güvenlikçide onlarda biri." diyip diğer fotoğrafa geçti. Fotoğrafta Cellatlar Andrea'nın ağzını kapatmış, spor salonuna doğru sürüklüyordu. Yani Kristy, senin okula geleceğin önceden bilinen bir şeydi. Lakin şans eseri bir şekilde Cellatlar okula girerken sen arkan dönük bir şekilde yerdeymişsin. Görüntülere bakınca cellatların okulun bahçesini taradığı sırada senin yere oturmuş olduğunu gördüm. Bu da onların seni fark etmesini engelledi. Seni göremeyince okulun içinde olabileceğinden dolayı binaya girdiler."diyip diğer bir resme geçti. "Bir kaç kameraya daha göz atınca, Cellatlar'ın okulun içinde 10 dakika boyunca seni aradığını izledim. Seni bulamayınca tekrar bahçeye doğru ilerliyorlar ve ben de tam bu arada sınıflarımızı öğrenmiş bir şekilde bahçeye çıkmak üzereydim. Tabi Cellatlar senin en yakın arkadaşının ben olduğumu da biliyorlardı. Dolayısıyla da senin nerede olduğunu bildiğimi zannedim beni alıp spor salonuna götürüyorlar. Onlar beni sorguya çekerken sende beni arıyorsun. Fakat hiçbir yerde bulamayınca lavaboya gidiyorsun. Cellatlar da spor salonundan çıkıp okuldan gidiyor. Yani anlıyacağın yakalanmamış olman tamamen şans eseri." diyerek dosyayı elimden aldı.

"Ya versene şunu bana!" diyerek dosyayı almaya çalıştım ama Andrea geri çekilerek dosyayı benden kurtardı. "Biliyorsun ki gitmemiz gereken bir parti var Kristy ve biraz daha oyalanırsak geç kalıcaz."

Ciddi miydi bu kız? Beni öldürmek isteyen adamlar konusunda bir sürü bilgiye sahip ve şu an düşündüğü tek şey partiye geç kamak mı? "Andrea dosyayı hemen bana ver. Yoksa üstüne atlar bütün makyajını bozarım." dediğim zaman korkuyla birkaç adım geriledi.

"Kristy söz veriyorum, partiden geldiğimiz zaman videolarla birlikte hepsini sana vericem. Ama şimdi veremem. Çünkü biliyorum ki, sen kendini belgelere kaptırıp partiye gelmeyi unutacaksın. Hatta belkide gelmek istemiceksin. Bu yüzden önce partiye gidelim bebeğim ha, ne dersin? Zaten bir haftadır korkudan evden bile çıkamadın?"

Biraz düşündükten sonra ona hak verdim. Sonuçta hem parti için benimle ilgilenmiş hem de onun sorunu olmadığı halde Cellatlar'ı araştırıp kendini riske atmıştı. Nankör olmamalıydım, gelince de bakabilirdim dosyalara.

"Tamam. İstediğin gibi olsun." dediğim zaman Andrea direk savunmaya geçti. "Ya ama hemen öyle deme Krity. Söz erken bile geliri.... Ne!!!" Bu haline koca bir kahkaha attım ve sırıtarak ona baktım. "Sen şimdi kabul mü ettin?" diyip bana acayip hayvanlara sarılır gibi sarıldı.

Ciddiyip, o kadar sıkı sarılıyordu ki boğulacaktım. "Andrea... Nefes... Nefes almam lazım." dediğimde beni bırakıp elindeki dosyaları yere fırlattı ve hızla kapıya koştu. "Hadi lan çantanı al ve gel. Beklemem seni." diyip çıkınca hemen çantamı alıp evin ışıklarını da kapattım ve anahtarımı alıp evden çıktım...

Adam'ın evine doğru giderken heyecandan sürekli ellerim terliyordu. Terleyen ellerimi eteğime sildiğimde Andrea bunu fark etti ve "Saçmalama Krity bu kadar heyecanlanacak bir şey yok. O seni bir partiye çağırdı ve sende daveti kabul ettin." dedi.

Orası öyleydi ama yine de heyecanıma engel olamıyordum. Adam'ın evine yaklaştıkça müzik sesi de duyulmaya başladı ve artık heyecanıma hiçbir şekilde engel olamayacağıma anlamıştım. Evin önüne geldiğimizde basamakları çıktık. Andrea bana bi bakış atıp "Hazırsan çalıyorum." dedi. Kafamı yavaşça salladım. Andrea öne çıkıp zile uzandı ve çaldı. Derin bir nefes alıp kapıyı Adam'ın açmaması içimden dua etmeye başladım.

Kapı açıldığında ise Adam tüm kaslarıyla karşımda duruyordu. Zaten bu hayatta ne zaman benim istediğim bir şey oldu ki. Eğer olsaydı şuan da benim özel güçlerim falan olurdu. Andrea dirseğini karnıma vurup, "Ağzını kapat." diye mırıldandı. Adam da duymuş olacak ki kıkırdıyordu.

Utançtan yanaklarımın kızardığına emindim. Bunu saklamak için başımı iyice öne eğdim. Adam da kendini toparlayıp "Gelmenize sevindim." dedi ve kapıdan çekilip bize geçmemizi işaret etti. Eve girince ceketlerimizi çıkarıp askıya astık. Adam "Eğlenmenize bakın." dedikten sonra yanımızdan ayrıldı.

Kolumda hissettiğim ağrıyla irkilip Andrea'ya döndüm. "Biraz sakin olur musun Krity? Çocuk ne güzel dibimizde duruyordu ama sen bir kere bile bakmadın ona." dedi.

"Ne yapabilirim ya. Utanıyorum." dediğim an Andrea gülmeye başladı. "Salla ya hepsini. Hadi biraz eğlenelim," diyip beni kolumdan tutup salonun en ortasına çekti. Yanımızdan geçen garsonun tepsisinden de iki kokteyl aldı. Birini bana vericeğini zannettim ama ikisinide kafasına dikip bana dil çıkardı ve deli gibi zıplayıp dans etmeye başladı.

Onun haline gülümseyip kendime içecek bir şeyler almak için etrafı taradım. Yanımıza masalar dizilmişti ve üstü tam anlamıyla içkilerle donatılmıştı. Oraya doğru yürürken oldukça zorlandım. Etrafta çok fazla dans eden insanlar vardı.

Masaya ulaştığım zaman her zamanki gibi kendime alkollü bir meyve kokteyli hazırladım. Elimdeki bardaktan bir yudum aldığımda meyve aromasının tadı bütün ağzımı kapladı ve tatlı bir mayışma hissi verdi.

Elimdeki bardağı da alıp Andrea'yı bıraktığım yere geri döndüm. Fakat Andrea burada değildi. Etrafıma baktığım zaman onu hiçbir yerde bulamadım. Telaşlanmaya başlamıştım. Ya yine Cellatlar gelmişse. Bu durumda kaçmam mı gerekiyordu? Peki ya Andrea'nın başı dertteyse. Daha fazla oyalanmadan evin merdivenlerini çıktım ve odaların hepsine bakmaya başladım. Elbette ki arkadaşımı öylece bırakıp gitmeyecektim.

Son odanın kapısını da açtım ve bu sefer Andrea'yı buldum. Fakat kesinlikle tahmin ettiğim gibi değil. Gözlerim dolmaya başlamıştı ve kalbimde daha önce hissetmediğim bir ağrı oluştu. Çünkü şuan Adam ile Andrea öpüşüyordu. Kapıyı hemen kapatıp merdivenlerden hızlıca indim. Artık göz yaşlarım hiç durmadan akıyordu.

Kendimi hemen dışarı attım ve koşmaya başladım. Buna inanamıyordum. Ben ona bir şey oldu zannedip korkudan neredeyse bayılıyordum. Ama o... O... Buan değmezmiş.

ÖZEL YETENEKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin