Gripin - Böyle kahbedir dünya
Az kaldı. Bu pislik yerden kurtulmam için çok az kaldı. Son nefeslerimi iyi kullanmam lazımdı, şimdi olmazdı. Şimdi bırakamazdım. Ayaklarımın ve kalbimin yorgunluğunu unutmam lazımdı. Saklansam yeterdi neresi olursa olsun. O yere bir daha dönemezdim. Bu ilk ve son kaçışımdı. Yakalansam da kaçsam da dönüşüm olmayacaktı. Ya ölecektim yada yaşayacaktım. Zincirlerimi kırmıştım bir kere daha ötesi var mıydı ? Koşacaktım durmayacaktım. Düşmemek için, son kez uçabilmek için, beni kendine çeken karanlığa mahkum edilmemek için. İlk defa kendim için savaşacaktım.
Issız, zifiri karanlık yolun ortasında bir an duraksayıp yağmurun izin verdiği kadarıyla gözlerimle etrafı taradım. Burası neresiydi bilmiyorum. Umrumda da değildi zaten saklanmam gerekiyordu. Önemli olan buydu ama şimdi ne yapacaktım? Gözlerim ışıkları kapalı olan bahçeli bir evi görünce zaman kaybetmeden tekrar koşmaya başladım. Arkamdan, çok da uzaktan gelmeyen ayak sesleri beni daha da hızlı koşmaya tetiklerken ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Evin bahçesine girdiğim gibi bahçe kapısını kapatıp nereye gittiğimi bilmeden devam ediyordum koşmaya. Nereye saklanacaktım şimdi. Hadi kızım! hadi acele et! Hadi ! Allahım sen yardım et ! Nefesimin gittikçe kalbimi ve bedenimi sarsma derecesinde olan şiddetini hissediyordum artık. Sondu hadi kızım son kez. Son.
Bomboş ve büyük olan bu bahçede nereye gittiğimi bilemezken evin arka tarafına doğru ilerliyordum. İçeri girmem lazımdı. Yoksa dışarıda eliyle koymuş gibi bulurlardı beni. Ama nasıl girecektim ki? Kafamı kaldırıp eve göz attım. Kendimi şu anda hırsız gibi hissediyordum. Önceden olsaydı kesinlikle böyle bir şeye cesaret edemezdim. Ama çare yok el mecbur. İki katlı evin aşağıdaki bütün kapılarını zorladım ama kilitliydi tabi. Ne bekliyorsam? Ooo hanımefendi hoşgeldiniz buyrun lütfen bizde sizin bizim eve saklanmanızı bekliyorduk bizi seçtiğiniz için teşekkürler mi diyeceklerdi (!) Ne saçmalıyorum ben ya! Lanet olsun! Yakalanmam an meselesi iken son çare yukarılara baktım. Tek balkon kapısı açıktı ama yükseklik korkum ? Başlatma yükseklik korkusundan be kızım ! Kendi kendime de konuşuyorum sonunda çok güzel delirdim! Fazla yüksekte olmayan balkona çıkmak için zar zor gördüğüm duvardaki çıkıntılara bakarken aşağıdaki pencereye basarak başladım tırmanmaya. Yağmur şiddetini artırırken ayaklarım kayıyordu. Tam balkonun demirini tuttuğumda kayan ayağımla düşeceğimi garantilemişken tekrar asıldığım demirden güç alarak bedenimi güçlükle yukarı çektim. Şimdi düşemezdim olmazdı. Başım dönmeye başlarken zangır zangır titreyen bedenimle balkonun kenarına sonunda tırmanmayı başarmıştım. Derin ve içten bir şükür çekerken bacağımı sırasıyla demirden içeri atıp, açık olan kapıya yaklaştım sessizce. Işığın kapalı olduğu odanın içini göremiyordum. Yavaşça esintiyle birlikte dışarıya kadar salınan tülü korkarak çektiğimde bir cesaretle içeri attım kendimi. Başka yapabileceğim bir şey yoktu malesef. Botlarımdan çıkan ıslak sesleri en aza indirmek için büyük bir çaba sarf ederek birkaç adım attım. Gözlerim karanlığa alışınca yatak odası olduğunu gördüm. Allahım inşallah yakalanmazdım. Benim düzensiz ve hızlı nefes seslerime karşın uykuda olduğunu belli eden nefes sesini duyunca olduğum yerde kaldım. Kesinlikle kötü bir fikirdi hangi götüme güvenip girdim lan ben buraya?!! Tam arkamı dönüp tekrar gidecekken o lanet adamların sesini duymamla hareketsizleşmeme mani olamadım.
-"Nereye gitti lan bu fahişe?"Fahişeymiş! Hepinize göstericem fahişeyi. Uğursuz herif!
-"Buraya girdi abi gördüm yeminle."İyi bok yedin bir de marifetmiş gibi söylüyor gerizekalı! Eve girdiğimi de mi görmüştü lan? Allahım sen yardım et!
-"Aaaahhh ! Bulacaksınız lan o kızı. Bulacaksınız ! Bulmadan karşıma çıkmayın sakın. Arayın lan etrafı çabuk ! Gözükmeyin kimseye de ! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA'NIN SON UÇUŞU
RomanceÖlen bir insan geri uyanamaz. Uyandıramayız. Yolun sonudur onun için. Bitmiştir herşey. Ya Anka için aynı şey geçerli midir? Ölen bir Anka küllerinden yeniden doğabilir mi ? Ya da bunu tek başına yapabilir mi? Gökyüzünden hızla düşen Anka tek...