İlk çağlarda kadınlarla erkeklerin giyimleri arasında hiçbir fark yoktu; sonradan kadınlar, düz elbiseler giymeye başladılar. Eski Yunanistan'da, erkekler çok şık giyinirlerdi. Bel inceliği modaydı; onun için, erkek çocuklar, küçük yaşta bellerine madeni kemerler takarlardı. Daha yaşlı erkekler ise pelerin giyerlerdi. Erkeklerin kollarına bilezik, boyunlarına kolye takmaları da âdetti. Kadınların elbiselerinin göğüsleri yarı yarıya açıktı. Erkeklerin elbiseleri de pek öyle vücudu iyice örtecek şekilde değildi.
Eski Mısır'da erkekler gayet basit giyinirler, beyaz peştemal biçimi örtülere bürünürlerdi. Kadınlar da, ilk çağlarda mavi kumaştan vücudu sımsıkı saran elbiseler giyerlerdi.
Romalı kadınlar «tünik» denilen, bol bi«* gömlek giymeyi âdet edinmişlerdi. Erkekle»-de tünik giyerlerse de onlarınki daha değişikti, tüniklerin üzerine pelerin de alırlardı. Tünik ve pelerinin modası yüzyıllarca sürmüş, sonra yerini ceket almıştır.
Ortaçağ'da giyimde ihtiyacın değil, süslenmek isteğinin ön plâna alındığını görüyoruz. Artık insanoğlu, kendini olduğundan güzel göstermek hevesine kapılmıştı. O çağlarda bilhassa işlemeli elbiseler çok modaydı. Asil sınıflara mensup erkekler kadife üzerine simle işlenmiş zengin elbiseler giyiyorlardı. XIII. ve XIV. yüzyıllarda ayakkabı modası da değişmeye başladı. Kürkten, deriden yapılma geniş, bilekten bağlı ayakkabıların yerini ayağa nispeten uyan papuç-Iğr aldı XVI. ve XVII. yüzyıllarda erkeklerin elbiselerinde değerli taşlarla işlenmiş süsler görüyoruz. Zenginler, hükümdarlar elbiseleri için avuç dolusu para döküyorlardı. Bacağı saran dar pantolonlar, uzun çoraplar moda oldu. Çocuklar da büyükler gibi giyiniyorlardı. 1660'da erkek giyiminde önemli bîr değişme oldu Geniş yakalı gömlek yerine dantelâ kravatlar takmaya başladılar. Kadınların etekleri boldu. Elbiselerin ön kısımlarını dantelâlarla süslüyorlardı, üç köşeli şapkalar modaydı.
XVIII. yüzyıl başlarında, giyim, hareketli hayata uygun bir şekilde düzenlenmişti. Beller yukarıdan dikiliyordu, yakalar çok açıktı. Avrupa kraliçeleri kendilerine yakışacak elbiseleri seçiyorlar, onların giydikleri de kısa zaman sonra moda oluyordu. Erkeklerde de durum aynıydı. Asillerin giydikleri elbiseler derhal diğer erkekler arasında yayılıyordu. Erkekler pantolon giymeye XVIII. yüzyılın sonlarında başladılar.
XX. yüzyılın başlarında kadınlar vücutlarını ince göstermek için korse giymeye başlamışlardı. İlk kısa etekler 1909'da görüldü. Geniş kenarlı, tüylü şapkalar giyiyorlardı. 1914'ten sonra kadınların bacakları elbise eteği altında gizlenmekten kurtuldu. Pabuç ve çorapalrın elbise rengine uymasına bilhassa dikkat ediliyordu. 1913'te dar etek modası başladı. 1914'ten 1920'ye kadar moda âleminde kayda değer bir olaya raslanmadı. 1921'de bel çizgisi kalçaya indi, eteklerin boyu biraz uzadı. 1931'de sinemanın giyim üzerinde etkisi görülmeye başladı. Dünyanın her yanında kadınlar sinema yıldızı gibi giyinmek hevesine kapıldılar.
İkinci Dünya Savaşı da dünya kadınlarının giyimi üzerinde önemli bir rol oynadı. Savaş sırasında hastanelerde, daha başka yerlerde görev alan kadınlar sade giyinmek zorundaydılar. Bu yüzden tayyör modası bütün dünyaya yayıldı. 1947'de etekler yeniden uzamaya başladı, önceleri bu modanın sürekli olacağı, kadınların eski devirlerdeki kıyafetlerle sokaklarda dolaşacağı sanıldıysa da hayat şartları bu modanın uzun ömürlü olmasına imkân bırakmadı. Kadınlar upuzun etekleriyle otobüs basamaklarına, uçak merdivenlerine tırmanamazlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Bir Şeyin İlginç ve Kısa Tarihi Wattys2015
Ficción históricaBenim bu kitabı yazmamda ki amaç;insanlara yararlı bilgi vermek Bence çok güzel ve çok yararlı bir kitap oldu