4.Bölüm"Hayal olamayacak kadar gerçek"

171 14 3
                                    


4.Bölüm

"Hayal olamayacak kadar gerçek"

Gamze, özenle çekiştirdiği eteğiyle bara giriş yaptı. Yanında onun gibi bir grup kız vardı. Nalan önde kızlara yol gösteriyordu. Kızlara göz kulak olmak onun göreviydi. Müziğin sesi ve iğrendiği insanların görüntüsüne karşı bir kez daha midesi kalktı. Yaklaşık bir senedir bu işteydi. Ama hala kendini erkeklere sunmaktan iğreniyordu . Burdaki her kızın olduğu gibi o da kendi isteğiyle girmemişti. Öz babasının ölümünden sonra annesinin evlendiği üvey babası onu bu fuhuş yuvasına postalamıştı. Buna ne kadar üzülse de en çok yüreğini burkan annesinin ona karşı gelmemiş olmasaydı.

Birkaç defa kaçmaya çalışmıştı. Ama anlayamadığı şekilde tekrar kendini onların kucağında buluyordu. Kaçmayı bırakalı beş ay olmuştu. Bu alıştığından değildi. Artık taakati kalmadığındandı. Umudu tükenmişti. Buradaki kızların çoğu Rustu. Onların da pasaportlarını elinde tutuyorlar ve onları bunla tehtid ediyorlardı. Zaten kaçak yaşadıkları için seslerini çıkaramıyorlardı.

Nalan'ın arkasından barmenin yanına yürüdü. Tek başına hareket ediyordu. Herkese yapması gerektiğini söyledikten sonra gözlerini çekingen olan Gamze'ye çevirdi. Ağzında yayvan çiğnediği sakızıyla ses çıkarıyor ve tam bir sürtüğü andırıyordu.

"Bir sene oldu hala alışamadın mı kız? Ne bu çekingenlik? "

Cevap vermeden karşısındaki kadına baktı. Nalan onu umursamadan eliyle bir locayı gösterdi. "Hadi sende oraya! Naş Naş"

İlk önce locaya baktı. Adam yakışıklıydı. Ama bu onun midesinin bulanmamasına engel değildi. Titrek adımlarla locaya ilerledi. Attığı her adımda kendini uçuruma doğru ilerliyormuş gibi hissediyordu. Bu onun için intihar değilde neydi? Yaşayarak ölüyordu.

Iyice locaya yaklaştığında adam onu farketmişti. Gamze locaya oturana kadar baştan aşağıya süzdü. Çekinerek yanına oturan kızı kendine yaklaştırdı. Parmaklarını kızın beline doladı. Bunları yaparken ki ifadesi Gamze'yi oldukça şaşırmıştı. Bir süre aynı pozisyonda kaldılar. Tedirginliği bir seviye artan Gamze, bir taraftan da adamın fazla ileriye gitmemesinden memnundu. Adam tek eliyle ağzına çerezleri doldurup Gamze'ye yandan bir bakış attı. Gamze'nin umursadığı söylenemezdi. Kafasını kaldırıp bara göz attığında belki de en son görmesi gerektiğini gördü. Çekik gözlerini bir kaç defa kırpıştırıp hayal olduğunu umud ederek baktı. Ama acı gerçeği Burak'ın onları farkedip yanlarına doğru gelmesiyle anladı. Hemen kafasını aşağıya eğip gözlerini kapattı. Görmek istemiyordu. Hayal olmasını diledi. Ama olamayacak kadar gerçekti. Sessizlik, yani hiç bir olayın olmaması ile hayal gördüğüne karar verdi. Ta ki kolundan tutulup sürüklenene kadar. Az sonra başına gelecek felaketlerden haberdardı.

Burak, Gamze'yi bardan çıkarıp yakındaki dar sokağa soktu ve çuval fırlatır gibi duvara fırlattı. Gamze'nin son anda yere düşmekten kurtulup duvara tutundu. Şu an iki anlamda da acı çekiyordu. Hem fiziksel olarak, hem de ruhsal olarak. Fiziksel anlamda canı fazla yansa da ruhu kadar yanmıyordu. Daha hafif kalıyordu. Gözlerinden düşen yaşı silmek istedi ama silmedi. Burak'a ağladığını göstermemeliydi. Zaten karanlık olan sokak ona fazlasıyla yardımcı oluyordu. Kendinden uzaklaşıp, sinirle saçlarını karıştıran Burak'ın öfkesinin ne denli büyük olduğu gözler önündeydi. Karıştırmayı bıraktığı saçlarından sonra ağır ve bir o kadar tehlikeli adımlarla Gamze'nin dibine kadar girdi. Bu kızı öldürmek ona tek çare olabilirdi. Ama bunu yapmayacağına emindi. Gamze'nin ona bakmaması üzerine elini çenesine koydu ve sertçe başını yukarıya kaldırdı.

KIZIL ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin