O Kız Sensin @inspirithoyatic

1.3K 56 21
                                    

Elinde tuttuğu mikrofonuyla kameraya karşı bakışlarını çevirdi. Hayranlarına seni söyleyince ciddi olduğunu anlamanı umuyordu. Yıllar sonra belki de bu şekilde birazcık yumuşardın ona karşı. Affetmene değeceğini görürdün Derin bir nefes alıp yarım bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Diğer üyelerin şakalaşmaları bitip bakışlar ona çevrilmişti mikrofonu kaldırdığı görülünce.
"Sizlerle paylaşmak istediğim bir şey var."
Bakışlarını kameradan alıp sarı siyah kalabalığa doğru çevirdi.
"Benim hakkımda çok acıklı ve kalp kırıcı bir şey."
Canlı yayın olduğu için Kore deki kanalların çoğunda gösteriliyordu. İzleyen herkes merakla onun diyeceklerini bekliyordu.
"Yıllardır bir kızın peşinden koşuyorum ama bir türlü ikna olmuyor."
Kalabalıktan bir şaşkınlık nidası yükselirken Young Bae güldü. Rahat davranmazsa bu olayın bir skandala dönüşeceğinin farkındaydı.
"Young Bae Hyung hep çok havalı gözüküyordun. Şimdi tüm karizman çizildi. Öyle değil mi millet?"
Seungri'nin dediklerine gülerlerken hep bir ağızdan 'hayır' nidaları yükseldi.
"O ne yaparsa yapsın karizması çizilmez."
Daesung'un dediğiyle ortam iyice normale dönerken artık insanlar senin varlığından haberdar olmuştu. İlerleyen zamanlarda bu olay röportajların konusu olmaya başladı. Fanlar çeşitli tahminler yürüterek seni tahmin etmeye çalıştılar. Ama her şey boşunaydı. Young Bae her ne kadar seni beklediğini hayatına dahil edeceğini göstermiş olsa da sende bir işe yaramamıştı. O kadar zaman sonra bile onun sana yaptığını affedemiyordun. Geçen süre içinde onunda senden vazgeçişine şahit oldun. Bir kız arkadaşı vardı artık, birlikte mutluydular. Bir zamanlar onunla kurduğun evlilik hayalleri onun sevgilisini gördükçe aklına gelmeye başladı. En yakın arkadaşınla birlikte o hayalleri yıkmıştı. O kadar küçük parçalara ayırmıştı ki hala kalbine batarak acı verebiliyorlardı.
Ona daha fazla sinirlenmenin sonucunda sevmediğin bir adamın yüzüğünü taktın parmağına. Herkesin çok memnun olduğu senin ise hiç bir şey hissetmediğin bir evliliğe doğru yürüyordun artık. Parmağındaki kaç karat olduğunu tahmin bile edemediğin yüzüğe baktın. Yeni çıkış yapmış Young Bae'nin aldığı o küçük yüzüğün o zamanlar verdiği mutluluğun milyonda birini bile veremiyordu.
"Bu da çok güzel oldu hanımefendi."
Sana tam oturan gelinliğe karşındaki aynadan gülümseyerek baktın. Elinde gelinlik kataloğuyla Young Bae'nin evine gittiğin o gün beğendiğin o gelinliğe benziyordu. Hayatının griye boyandığı gün o gündü. Acaba her şey bitip evine döndüğünde o dergiyi alıp işaretli sayfaya bakmış mıydı? Eğer baktıysa o da gelinliğin ne kadar benzediğini hatırlardı değil mi?
'Sadece geri dön _____'
Kafanda deliler gibi tekrar eden sözle gözlerini kapattın. Bunca yıl sonra nasıl dönebilirdin ki? Kendi düğününden mi kaçacaktın?
"Hayatım bu çok güzel olmuş!"
Odaya giren annenle birlikte düşüncelerinden sıyrılıp öteki gelinliği eline aldın.
"Birde bunu deneyeyim."
Kabine doğru ilerlerken kafanı sallamaya başladın.
Sen affetsen bile onun bir sevgilisi var.

Aptal.

Kabinin kapısını açıp elindeki gelinliği askıya astıktan sonra ekranı parlayan telefonun çekti dikkatini. Tüm gün sessizde kalmıştı. Birkaç mesaj almıştın. Son gelen müstakbel eşindendi. Düğün yerini seçtiğini belirtiyordu. Ona bir cevap yazmadan öteki mesajlara geçtin.

-Neredesin?
-Evleniyor musun?
-SAÇMALAMA VE BANA OLDUĞUN YERİ SÖYLE!

Bir sevgilisi varken neden bu kadar umurundaki?

Telefonun ekranını kilitleyip yerine koyduktan sonra üzerindeki gelinliğin fermuarına ulaşmaya çalıştın. Biri kabinin kapısını açıp seni durdurana dek. Sen birkaç adım gerilerken o da senin kilitlemeye değer görmediğin kapıyı kilitledi. Sen ağzını araladığın an elini senin dudaklarının üzerine kapattı. Şimdi gerçekten yakındı sana.

Uzun zaman olmuş, gözlerine bu kadar yakından bakmayalı değil mi?
"Sakın bağırma."
Elini yavaşça çektikten sonra sert bakışlarla ona bakmaya başladın.
"Ne istiyorsun Young Bae? Görmüyor musun işim var?"
Gözleri seni baştan aşağıya süzdükten sonra bir adım daha atarak sana yaklaştı.
"Ben bunca zamandır umudumu kaybetmemişken. Nasıl olurda böyle bir şey yaparsın?"
Sesi fısıltıyla yakarış arasında bir yerdeydi. O kadar çaresiz bakıyorduki gözlerine.
"Seni bilerek aldatacak kadar seni sevemsem yıllarca bekler miyim? Bana bir şans daha ver _____. Evlenme o adamla, lütfen."
Tüm benliğinle ona gitmek istiyordun. Sanki onu ilk gördüğün zamanki gibiydi duyguların. Yavaşça sana yaklaşan dudaklara baktın. İçeridekileri çağırmak için yeterli vaktin vardı neden bağırmıyordun ki? Affedecek miydin? Bu kadar kolay mıydı? Peki ya pişman olursan ne olacaktı?
"Senin-"
"Bir sevgilim yok. Sadece imajım için.."
Yaklaşan dudaklar artık daha da tehlikeli bir hal almıştı.
Ne yapman gerekiyordu?

"Sakın bir daha hata yapma."

Dudaklarından çıkan sözler net ve keskindi. En ufak bir hataya dahi tahammülü yoktu ilişkinizin. Ama umut vaat ediyordu. Kolay kolay herkesin hayal bile edemeyeceği mutlulukları vaat ediyordu. 

Söyledikten sonra bu kadar geç geldiği için çok üzgünüm. Bende yazmak istiyorum ama vakit ancak bu kadar oluyor. Lütfen okumak istediğiniz bir bölüm varsa çekinmeden söyleyin. Young Bae içinde bu kitaptan yazıyor olmanın mutluluğu :D
inspirithoyatic Ve ilk bölüm senin için. Buradaki arkadaş ben değilim yanlış anlama 😀

TAEYANG ONE SHOTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin