Before @inspirithoyatic

555 33 28
                                    

Kabinden çıkıp üzerindeki gelinlikle nasıl göründüğünü onlara gösterdin. Annen, müstakbel kayınvaliden ve tabi ki o, buradaydılar.

"Çok güzel olmuşsun bir tanem."

"Kesinlikle bu sana çok yakışmış." 

Kadınların sevinç çığlıkları içindeki övgüleri arasında sen ise ona bakıyordun. Nutku tutulmuştu. 

Onun gelinlik giymeye yüklediği anlamı biliyordun. Çoğusu için gelinlik düğünün bir parçasıyken onun için düğünün ana taşıydı. Sevdiği kadın onun için o gelinliği giyiyordu, eşi olmaya karar vermişti. Evlilik teklifi ettiğinde kullandığı sözlerde söylemişti sana. 


Flashback 

Onun büyüdüğü mahalleye gelmiştiniz ve saatlerce oyun oynayıp koştuğu parktaydınız. Salıncakta sallanıyordunuz. 

"Biliyor musun küçükken şu karşıdaki gelinlik mağazasına bakıp çok düşünürdüm." 

Gösterdiği şuan kapalı olan dükkana baktın. Tam karşınızdaydı. Karanlığa rağmen vitrindeki gelinlikleri seçebiliyordun. 

"Salıncakların tam baktığı yere gelinlikçi koymaları da saçma olmuş. Dondurmacı falan olsa işine yarardı halbuki."diyerek gülümsedin. Young Bae de gülümseyerek sana baktı. 

"Benim daha çok işime yaradı aslında. İnsanların neden gelinlik aldığını merak etmiştim oraya girip çıkan bir sürü insanı görünce. Yani neden herkesin gelinlik alarak evlendiğini,kimsenin sıkılmamasını anlamıyordum."

Karanlık ikiniz küçük gülüşmeleri ile dolmaya başlamıştı. 

"Çok tatlı bu dediğin Bae."

"Aileme sorduğumda da takılmamıştım zaten 'Evleniyorlar giyiyorlar işte oğlum." diyerek geçiştirmişlerdi. Sonra kendi kendime buldum bunun cevabını."

Gülmeyi kesip bir anda gözlerinin tam içine bakmaya başlayınca sende ciddileştin. Kendi salıncağından kalkıp senin önüne geldi ve eğildi. Ellerini, salıncağın zincirine tutunmuş olan senin ellerinin üzerine koydu. Yüzü tam senin yüzünün hizasındaydı. Sokak lambasının loş ışığı hafifçe yüzünü aydınlatırken yutkundun. Kalbin deli gibi atmaya başlamıştı.

"Sevdiğim kişiyi kesinlikle gelinlikle görmek istediğimi düşündüm. Benimle olduğunu gösteriyordu. Onun mutlu olduğu ve güzel olduğunu gösteriyordu. Benimle olan bir hayatı kuracaktı ve bunun için hazırlanışının simgesiydi."

Nefesini tutmuş bir şekilde onu dinliyordun. O hafifçe geri çekilip elini cebine attı ve bir yüzük çıkarttın. Çığlık atmamak için alt dudağını dişlemek zorunda kalmıştın.

"Seni öyle görmek istiyorum _______. Karşıdaki dükkandan gelinliği almamızı ve senin yuvamızı kurmanı istiyorum. Bu yüzüğü takıp bunları kabul eder misin? Hayat arkadaşım olur musun _____?" 

Gözlerin hızlıca dolmaya başlayınca Young Bae telaşla yaşları silmeye başlamıştı. Küçük iç çekişlerin arasında cevabını en kısa yoldan vermek adına onu kendine doğru çektin. Öptüğün dudakların aynı seninkiler gibi neşeyle kıvrılmış olduğunu hissedebiliyordun. 

"Biz sizi biraz yalnız bırakalım."diyerek annenler gittiğinde gülümseyerek Young Bae'ye baktın. Hala uzun uzun seni izliyordu. Yanına gidip kollarını onun çevresine sardın. 

"Nasıl olmuş Bae?"diye sorduğunda eliyle saçlarını okşamaya başladı. 

"Bu kadar etkileneceğimi hayal edememiştim."dediğinde geri çekilip gülümsedin. İki elini iki yanağına koyup dudaklarına küçük bir öpücük kondurdun. 

"Seni hak edecek ne yaptım bilmiyorum Dong Young Bae." 

"Asıl ben seni hak edecek ne yaptım acaba ______?"

Geri çekilip onun mükemmel yüzünü izledin. O da gülümseyerek seni izliyordu.

"Diyorum ki çıkışta şuan parkta oynayan çocuklara hediye mi alsak evlenmemizin adına?"diye neşeyle sorduğunda o aynı neşeyle gülümsedi. Daha yapacağınız çok işiniz vardı ve az bir zamanınız kalmıştı ama ona güveniyordun. Onun hayatına girdiği andan beri güzelleşen hayatın onun eşi olarak en mükemmel evresine girecekti.  

  

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


TAEYANG ONE SHOTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin