3 AY SONRA
Selin gideli 3 ay olmuştu. Kalbimi de yanında götürmüştü. Selin gittikten sonra etrafta ruh gibi dolanmıştım. Fazla bir şey yiyip içmiyor, barlara gitmiyordum. Ne zaman gözlerimi kapatsam onu gamzesinden öpüşüm, sonrada onun beni öpüp gitmesi geliyordu. Acım hiçbir zaman dinmemişti, sadece biraz azalmıştı yada ben öyle olmasını umuyordum. Her ay düzenli olarak otogara gidiyordum onun beni bırakıp gittiği yerde saatlerce dikiliyordum. Sürekli gelmesini bekliyordum. Nazlı istanbulda kalmıştı. Buradaki eğitimini aksatmak istemediği için selinle gitmediğini iddia ediyordu. Ben pek inanmamıştım Nazlı burada bas baya Savaş için kalıyordu.
Evden çıkmak için hazırlandım. selinin beni bırakıp gittiği otogara her ay sadece bir kez gidiyordum. Fakat bu ay ikinci kez gitmek içimden geldi. Banyoya girip saçımı da düzelttikten sonra evden çıktım. Lüks arabamın kapılarını uzaktan,anahtarla açtım. İçine binerek otogarın yolunu tuttum.
Trafik az olduğundan dolayı 20 dakikada orada olmuştum. Bir bank' a oturdum. Orada gözümden bir yaş düştü. Yanımda bir hareketlilik hissettim. Bakmadım suratına kokusu selininkine çok benziyordu.
''Çok mu acıyor canın Ali Mertoğlu'' diye sordu. Kafamı o tarafa doğru çevirdiğimde ani bir şok yaşadım. Bu selindi gelmişti.
''Se- senin ne işin var burada?'' diye sordum heyecan dolu bir sesle. ''Ne zaman geldin?'' diye devam ettirdim cümlemi.
''Hiç gitmedim ki'' dedi, boş gözlerle etrafına bakıyordu.
3 AY ÖNCE
Selin Yılmaz
Hastane odasında hala nazlıya yalvarmakla meşguldüm.
''Selin ben bunu aliye yapamam, bu çok acımasızca''
''Onun bana yaptığı neydi peki Nazlı?''
''E- Evet ama..'' diye kekelerken lafını böldüm.
''Eveti falan yok nazlı ya dediklerimi harfiyen yaparsın ya da temelli izmire dönerim beni bir daha asla göremezsin!'' dedim.
''Tamam, peki'' dedi isteksiz bir şekilde.
''Şimdi planımı anlatıyorum ben tüm doktorlarla anlaştım. Herkes oyunumuza dahil, doktor aliye hafızamı kaybettiğimi söyleyecek. Bende onu hatırlamıyormuş gibi davranacağım, izmire gideceğimi falan söyleyeceğim. İzmire gideceğim gün ali beni burada kalmaya ikna etmeye çalışacaktır. Fakat planımı riske atamam bana yaptıkları hiç sindirilir şeyler değildi. Otobüse bineceğim biraz ilerledikten sonra otobüsten ineceğim keremle anlaştık. o beni indiğim yerden motorla alacak. bir ay keremde kalacağım, okuluma devam edeceğim zaten ali dalgın olacağı için beni fark edeceğini sanmam. 1 ay sonra kendi evimize geri döneceğim. Ali seni aradığında onunla evde buluşamayacağını dışarıda görüşmek istediğini söyleyeceksin. Böylelikle ali ile karşılaşma ihtimalimiz bile olmayacak. Yeterli bir süre sonra aliye her şeyi kendim açıklayacağım zaten. Sen plana sadık kal yeter. Ha arada bir de ağla.'' diye Nazlıya planımı anlattım.
3 Gün sonra
Otogara gideceğim gün gelmişti. Tahminlerim tamı tamına doğru çıkmıştı ali beni buradan göndermemek için elinden geleni yapmıştı. Bende istanbul'da kalamayacağımı söyleyip dudağına ufak bir öpücük kondurup otobüsüme binmiştim. Sonrasında planımı uygulamıştım. Otobüsten indikten sonra keremin evine gitmiştim. Orada bir ay kalmıştım. Kerem iyi bir çocuktu planıma seve seve ortak olmuş kapılarını bana açmıştı, birbirimizin dertlerini de dinlemiştik. 1 ay süre sonra nazlı bana onun her ay otogara gittiğini söylemişti bende o günler otogara gidiyor ve uzaktan onu izliyordum. Benim onu bıraktığım yerde saatlerce dikiliyor bazende ağlıyordu. Ta ki o güne kadar 3 ay geçmişti düzenli olarak her ay gelmeye devam etmişti. Alinin peşine taktığım adam beni sürekli bilgilendiriyordu. Bu ay ali ikinci kez otogara gidiyordu.Hemen arabama atlayıp otogarın yolunu tuttum ali bu sefer eskisinden daha çok ağlamıştı. içimin acıdığını hissettim. 3 ay gayet yeterli bir süreydi. Ders almıştır diye düşünüp alinin karşısına çıkmaya karar verdim.
BU GÜN
Ali şaşkınlığını hala üzerinden atamamıştı. Gözlerime büyük şefkat ve özlemle bakıyordu. Hızla beni kendine çekip sarıldı. Elleri çok sıkıydı sanki beni bir daha bırakmayacakmış gibi. Bir süre öyle kaldık.
''Sen şimdi bana oyun oynadın ha?'' diye sordu hala şaşkınlığını atmış gibi görünmüyordu.
''Evet ama ben düşündüm ki yaptıklarından ders alırsın sandım.'' dedim mahcup bir biçimde .
''Seni akşam bir yere götüreceğim saat 8'e kadar hazır ol 8 ' de seni alırım.'' dedi ve kalkıp gitti.
---------------------------------------------
Eve geldiğimde Nazlıya her şeyi anlatmıştım. Nazlı da alinin tepki vermemesine şaşırmıştı.
Nazlıyla biraz muhabbet ettikten sonra saatin 17:30 olduğunu fark ettim. Hızla odama çıkıp banyoya girdim. Duşumu aldıktan sonra kırmızı straplez mini elbisemi giydim, saçlarımı donut tokasıyla topuz yaptıktan sonra makyajımı yapıp işimi bitirdim. Kırmızı ayakkabılarımı ararken aşağıdan gelen korna sesini duyarak hareketlerimi hızlandırdım. Ayakkabılarımı bulup giydikten sonra hemen aşağıya indim. Arabaya bindim yol boyunca hiçbir şey konuşmamıştık. 25 dakika sonra geldiğimiz yer 3 ay önce otobüse binmeden önce alinin bana şarkı söylediği yerdi. Kapısında durduk. Burayı yine kiralatmış olmalıydı. Sahnesinde gitar hazırda duruyordu. Sahnenin biraz uzağında ise çift kişilik bir masa.. Ali hızlıca sahneye çıkarken bende masaya oturarak ne şarkı söyleyeceğini merakla beklemeye başladım. Gitarı kucağına alarak oturdu, ve şarkının sözlerini söylemeye başladı.
(GÖKSEL SEN ORDA YOKSUN' U DİNLEYEBİLİRSİNİZ.)
Siyah beyaz bir adamdı
Hayalimdeki resim
Kadehimi fırlattım yüzüne
Kızgınım hiç gelmeyişine
Bilmeyişine hissetmeyişine
Sen orda yoksun
Çağırdığımda
Susuzluğumda açlığımda
Sen orda yoksun
Koşsam sarılsam
Tutunsam yoksun
Ruhumun kara boşluğunda
Sen orda yoksun
Ne anlamsız ne tuhaftı
Kendime söylediğim yalanlar
Olmayacak bir rüyaya inandım
Hırçınlığım imkansızlığına
Suskunluğuna uzaklığınaŞarkının sonu geldiğinde benimde gözümden bir yaş akmıştı. Ali birden dengesizleşip bağırmaya başladı.
''Oradaydın selin! Acı çektiğimi bile bile orda beni izledin! Neden gelmedin? Bana siktiğimin dersini vermek için mi?! Beni ağlarken görüp mutlu olduğun için mi? ha neden?!!'' diye bağırıyordu.
''Seni ağlarken görmekten ne zaman mutlu ben ali? Beni kaç kez sen kırmadın mı? Beni sen yaralamadın mı? Benim kaza yapmama sen sebep olmadın mı? Benim giyinirken çekilen videomu sen paylaşmadın mı?! Peki ben ne yaptım sana aptalca bir ders vermeye çalıştım.'' dedim ağlarken.
''Ben o kazada sana bir şey oldu diye ölürken sen bana oyun oynadın selin! 3 ayda 13 kere otogara gidip saatlerce ağladım, saatlerce orda durdum. ve senin tek amacın bana aptal bir oyun oynamaktı!''diye bağırdı ve masanın örtüsünü çekerek masanın üstündeki herşeyi yere düşürdü. Masayada tekme savurdu.
''Ö- özür dilerim sadece sana bir ders vermek istedim!.'' dedim ağlayışım hızlanmıştı.
''Ağlama!'' diye bağırdı ''Ağlama selin, bundan sonra seni asla kırmayacağım.'' dedi bir an mutlu olmuştum ta ki o cümleyi kurana kadar.
''Özür dilerim Selin Yılmaz bu seferde ben yokum!'' dedi arkasını döndü ve gitti.
İşte o anda bütün dünya başıma yıkıldı...
YAZAR
+5 BEĞENİ DE YB GELİR =)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT - Alsel-
FanfictionBen Ali Mertoğlu umursamaz mavi gözlü çocuk Ben Selin yılmaz deli dolu koca gözlü kız ALSELCİLER BEKLENİYORR <3