Belirli bir saat geçtikten sonra yastığımın altında saklanan sessiz telefonum elimde belirivermesiyle facebook,twitter ve instagram gibi sosyal medayayla teker teker ilgilendim.Facebook'ta yapılan yorumları,gönderileri,beğenileri teker teker her bir ayrıntısına kadar inceledikten sonra ses duymamla telefonun kilit tuşuna basıp tekrardan yastığımın altında saklanan yerini aldı.Babamın beni süzdüğüne iddaya girerim ki ses çıkarmamak için tanrıya şükrediyordum.Derin,hafif ama düzenli olan nefesim ile hareket eden vücudum onla aynı hareketleri yapmaktan çekinmiyordu.Babam kül yutmaz insandı kolay kanmayan türden ama bende pes etmeyen türdendim hani durmadan rol yapan ve kandıran.Nihayet son ve gelenek haline gelmiş olan hareketi yorganı üstüme çekip hafif pataklama işlemi ile işi bitmişti.Yine bakıyordu rol mu yapıyor yoksa gerçekten mi uyuyor diye.Adım seslerini,yaptığı sesleri çok rahat duyuyordum.Ve en son olarakta yatağına girişi.Girmesiyle telefonum elimdeki yerini alırken derin nefes aldım.Hala daha rol yapıyordum çünkü dediğim gibi babam kül yutmaz bir insandı.
Hala daha uyuymamışken sıkıntıdan ölüyordum.Canım müzik dinlemek istese benim beynime giden ses dışarıya gidenden daha az olduğundan çok dikkat çekiyordu.Oflaya puflaya telefonu kapattıktan sonra sessiz adımlarla telefonu şarja taktım.Yastığıma vurdum kafamı koydum rahat edemedim.Döndüm o yana bu yana yine hiç bir uyku girişimi olmadı.Vücudum istemiyordu.Kalktım.Yapacak bir şey yoktu olmadığından dolayı kafamı tekrardan yastığa gömdüm.Bu sefer yüzüstü yatarak tavanı izlerken elim belimde değişik şekiller çiziyordu.Ki bende göz kapaklarıma inen uyku sersemliğine karşı koyamadan kendimi uyurken hissettim.Tuhaftı çünkü bir an düşündümde uykudan güzel bir şey yoktu.Olmazdıda çünkü uyku çikolatadan bile tatlıydı.
"Niil!Kızım kalk hadi bu kaçıncı bağırışım!Aaa yeter artık.Kalk şu yataktan!Beni deli etme Nil.Sabah sabah bağırtma beni!Millet duyuyor.Ya kızım kalksana şu yataktan!!!"
Annemin kendi kendine konuşması ya da bağrışması desem başımı şişirirken sabah olan huyssuzluğum üzerimde hiç çekemiyordum.Dediği sabah sabah bağırma ya!Göz kapaklarım birbirine yapışmışken gözlerimi açmak onu susturmaktan daha zordu.
"Tamam anne,uyandım kes bağırmayı ya!"
"Kızım sen anneye nasıl böyle dersin Nil gittikçe ağzını bozuyorsun!"
Kendisine cevap vermeden yavaş şekilde yataktan kalkmaya çalıştım.Annemi takmamak artık alışkanlık haline gelirken aynada hayattan bezmiş olan halime yani göz kirliliğine bakmakla meşguldüm.
"Çabuk ol kızım çabuk,çabuk!Ne kadar uyuşuksun ha anlamıyorum ki sen kime çektin böyle?Zamanla yarışıyoruz.Za-man-la!"
Yanaklarımı şişirirken yüzümü soğuk suyla yıkadım.Her tarafımda suyun soğukluğunu ve ferahlatıcığını hissederken annem kendi kendine söylenmeye devam ediyordu.Dar fakat yüksek bel olan pantolonumun içine I Love Istanbul yazan tişörtümü giydim.Gerekli olan her şeyi yaptığımdan emin olduğumda salona indim.Annem kahvaltıyı hazırlarken ben çantamı hazırlıyordum.
"Babana baktın mı kızım?Uyanmış mı diye?"
"Nasıl olsa uyanmayacak mı sanıyorsun bu gürültüden sonra!"
"Nil haddini aşma!"
"Ne var yalan mı?"
"Ee yeter amma uzattınız şimdi hepiniz masaya doğruca normal aile gibi kahvaltı yapacağız.."
Annemle ben sesin geldiği tarafa baktık.Göbeği pantolonundan sarkmış olan babama bakarken başımı sallayıp yerime geçtim.Çabucak yerken servise geç kalmak istemiyordum ama annem ve babamdan gelen delici bakışlar yememi yavaşlatırken içimden derin nefes al diye kendimi avutuyordum.Korna sesini duyduğum gibi çantamı omuzuma atıp kendimi dışarı attım.
"Bir daha bu kadar geç kalırsan beklemem!"
"Pe-peki efendim bir daha olmaz!"
"Aaa bakın kim varmış bizim küçük kızımız gelmiş ya da bizi uşakları sanıp burada bekletmeye yeltendi.Beyninde problem falan var mı senin?"
Gülümsedim."Bende yok ama sende olduğu kesin."
"Bence biraz daha yaratılıcığını kullan bu kelime çok eskidi."
"Sana ne?"
"Çok inatçısın."
"Sende odunsun."
"Sende kendini beğenmişsin."
"Sende mazoşistsin."
"Sende kafayı yemişsin."
"Sen salaksın."
"Sen aptalsın."
"Sende geri zekalısın."
"Beynine kan gitmiyor herhalde."
"Seninkide çok hava almış herhalde."
"Cidden kendini ne sanıyorsun?"
"Tam olarak kendimi sanıyorum."
"Ha yok espri anlayışında yok neden konuşuyorsun?"
"Bak insanlar üç şekilde sıralanır normal adam olanlar vardır,biraz hayvan olanlar vardır,bir de tam olanlar vardır.Ama ne yazık ki sen onların hiç birine girmiyorsun."
"İstisnalar kayideyi bozmaz."
"Eeee yeter be kesin şu didişmeyi."
"Koca mızmız tenekesin be sen."
"Kapa çeneni."
"Asıl sen kapa çeneni koca adam.Sözlerine dikkat et."
Adam burnundan solmaya devam ederken bizde okula yol almaya devam ediyorduk.Camdan dışarıyı seyrederken tuhaf hissediyordum tam olarak ne hissettiğimden emin değildim.Ve sanki hiç olamayacaktım.Çünkü her şey üstüme geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşktan Yoksun
Teen FictionSıkılmıştım cidden beni hep üzen buradan hayattan çok sıkılmıştım.Okulun yeni kızı olmam bile tuhafken okulun popüler çocuğu ile olan saçma ilişki tarzı olan şey beni gererken bir anda her şey ters düz oluyor.İstemediğim anda gelen özleme duygusu il...