Yüzümü buruşturarak,bilmem kaç hafta gitmediğim içler karartıcısı okuluma döndüm.Annem yanımda sırtımı sıvazlıyordu."Evde eğitim görmek varken ne diye beni bu bol toplumsal alana girdirmeye mecbursun ki?"Bana ters bakış attı."Asosyalliğini sınıyorsun,Nil.Kaç gün evde olduğundan haberin var mı?O son sınavdan aldığın notu öğrendiğinde bana parlarsan senin ilk o dilini sonra parmaklarını keserim."Omuzumu silktim."Anne,gitsen artık?"Başını çevirdi."Bugün seni almaya ben gelirim.Dikkatli ol."Başımı salladığımda henüz okul sınırları içerisinde olmadığından arka kapıya ulaşırsam annem gidene kadar orada bekleyebilirdim,bugün hocaların gevezeliklerini çekecek halim yoktu."Orada neyi bekliyorsun?Beyaz atlı prensinin seni gelip kurtarmasını mı?"Bana muhalefet olan kişiye döndüğümde Selim bütün abazalığıyla karşımdaydı."O beyaz atlı prensim sen olsan inan bana zencileri tercih ederdim."Sırıttı.Ukala."Zenci at bulduğunda ararsın."Dudağımı alayla kıvırdım."Ne demek,domuz sülaleni de gezmeyi unutma geçenlerde biri oğlunu kaybetti diye ağlıyordu.Bir bak,belki akraban çıkar."Ellerini cebime koydu."Domuzca bilmiyorum,hani hem dişi domuz hemde insansın ya bana tercüme edersin."Mors olmuştum,Allah Aşkına,şu çocuğun düzgün olduğu gün olmaz mı?"Ne bekliyorsun içeri gelmek için?Senin için özel araba falan mı?"Gözlerimi ona diktim."Senin benim dışımda uğraşacak işin yok mu?"Etrafına bakındı."Tüh,yokmuş."Başımı ellerimin arasına aldım."Üf,ne sümüksün ya yapıştın mı yapışıyosun."Güldü."Sen sanki farklısın,kafa ütülyorsun be.Kafamı düz ettin geçtin.Ütüleyici."Ayağımı yere vurdum."Sümük." "Ütülüyücü.". "Sümük. "Ütülüyücü." "Ben gidiyorum ya,kafamı şişirdin.Geç işine bak ya."Geldiğim yolu geti dönerken,nereye gitmeye karar verecektim.Peşimden geldiğini biliyordum."Hay,ne bok varda peşimden geliyorsun?"Yüz ifadesi kasılmıştı."Aptal aptal konuşma düş önüme birileri görmeden."Yoluma devam ettim."Ee nereye gidiyoruz böyle?"Bana döndü."Bir yer saptadığını umuyordum."Gülümsedim."Oradan ayaklı GPS sistemi gibi mi duruyorum?"Kaşlarını çattı."Ne alaka?"Ellerimi belime koydum."Anlamazsın." Beni takmadan devam etti."Ne oldu?Cevap mı bulamadın?"Ona oyalanırken ters bakışı beni korkutmuştu."Hayır bebek zekalılarla pek iletişim kurmuyorum,şayet yanımda bulunduğu gibi bulaşıcı gibi.Yaprak eşittir sen.Ne çeneniz susar,ne bir tarafınız.Çeneniz sustu diyelim,ya diğer tarafınıza ne demeli?"Gözlerimi açarak ona döndüm."Ne kadar ahlaksız biri olduğunun farkında mısın?"Yolda yürümeye devam ediyorduk."Orası olduğunu nereden çıkardın?"Kaşlarını çattı."Gözlerini ima etmiştim,bir kız olarak baya sulu gözlüsünüz."Utandım,onlara fesatsınız diye iftira atarken aynadaki benim içimdeki fesatlığı uçuruvermişim."Ben sulugöz değilim."Güldü."Yakında başlarsın sabah akşam göz yaşı dökmeye."Başımı salladım."Hiçte bile.Öyle de bir amacım yok.Beni Ebru ile karıştırma.Onun gibi şey değilim ben."Başını salladı.Arabanın yanına geldiğimizde yürüdüğümüz mesafeye baktım."Atla."Ona döndüm.Araba nefes kesiyordu."Öküzün trene boş baktığo gibi arabamı gözlerinle yemeye devam mı edeceksin yoksa oturacak mısın şu koltuğa?" "Canım ya sende hatlar karışmış,öküzü ben sanıyor."Beni takmadan koltuğa oturdum."Nereye?" Dudakları kıvrıldı."Vialand güzel değil mi?"Heyecanlandım,çünkü Vialand mükemmel bir eğlence bomba mekanıydı."Ne bekliyorsun?Davetiye postalamamı mı?Sür,Vialand'e."Gülerek,yol almaya başladığımızda mutluydum.Öküzü insana dönüştürme seansım olumlu yanıt vermişti.
**
Viking,Maceraperest,Safari Tüneli,Adalet Kulesi gibi oyuncaklardan sonra ikimizde turp gibi acıkmıştık.Çok güzel bir gündü."Ne yemek istersin?"Elimle McDonalds'ı gösterdiğim gülümsedi."Ben siparişleri vereyim,sen bekle.Ne istersin?"Başımı sallayıp "Çocuk menüsü."Bana boş boş baktı.Başını sallayıp gittiğinde,ilk bulduğum yere otururken onu beklemeye koyuldum.İstediği zaman süper eğlenceli manyak tipik insana dönüşüyordu ama o kadar fazla psikopat ukala abaza halinde oluyordu ki insanın tanıyası gelmiyordu."Ne oldu?"Tepsiyi önüme verirken gülüyordu."Adama çocuk menüsü dediğimde yüz halii görmen lazımdı.Hem yaşın kaç senin hala daha çocuk menüsü yiyorsun?"Omzumu silktim."Seviyorum işte."Sonra konuşmadan yemek yedik.
***
"Bugün için teşekkürler.Bu baya büyük bir jest oldu."Gülümsedi."Sana bir şey sorabilir miyim?"Başımı salladığımda kalbim hızla atmıştı."Baya uzun bir süre okula gelmedin neden?"Beklediğim soru bu değildi."Kendimi rahat hissetmedim bende gelmedim."Başını salladı."Peki ben sana bir şey sorabilir miyim?"Başını salladı."Gerçekten Ebru'yu seviyor musun?"Başını salladı.İçime ne zaman oturduğunu bilmediğim öküz kalkarken heyecanlandım."İstediğin zaman insan olabiliyormuşsun."Alayla gülümsedi."Ama bu hala ukala,abaza bir piç olduğunu değiştirmiyor."Gülerken,gülümsemedi,gülmesi çok güzeldi."Sende istediğin zaman şeker kız oluyormuşsun."Kaşlarımı çattım."Ama bu senin inatçı keçi,papağan ve karga sesli olduğunu değiştirmiyor."Kaşlarımı çattım."Vazgeçtim,geri aldım sözlerimi senden insan minsan olmaz."Cümlenin ardından gelen hapşurmam beni rahatsız emişti.Harika."Polat Alemdar."Kaşlarımı çattım."Ne alaka?Genelde insanlar..Çok yaşa derler.Ne iğrenç bir insansın ya.Anneme ne diyeceğim asıl,anne ben okuldan kaçtım sonra hasta oldum."Dudağını büzdü."Orası beni ilgilendirmez ama asıl sen polisi nasıl aşacağımızı söyle geri kalanı çorap söküğü gibi gelir."
Her mutlu sonda bir mutsuzluk vardır.
Benimkisi bunu bile geçti.
Hayatım ne kadar boktan.
Anneme söyleyeceklerim:Polise yakalanmamız,okulu asmamız,hasta olmam.
Hay,ben böyle işin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşktan Yoksun
Teen FictionSıkılmıştım cidden beni hep üzen buradan hayattan çok sıkılmıştım.Okulun yeni kızı olmam bile tuhafken okulun popüler çocuğu ile olan saçma ilişki tarzı olan şey beni gererken bir anda her şey ters düz oluyor.İstemediğim anda gelen özleme duygusu il...