-Nehir bunu sana sôylemem gerek.
Emrenin sesiyle düşüncelerimden kurtulup dikkatimi ona verdim.
-O gece yaralanan adamlar varya seninde bahsettiğin.
-Evet ne olmus onlara?
-Onların kimin adamları olduğunu buldum.
Duyduklarımla içimde ki merak ve korku alevleniyordu.Belki de artık gizli de hiçbirşey kalmayacak.
-Kim?
-Barışın babası.
-Nee!
-Sessiz ol nehir.
Duyduklarımla kanım çekilirken dilim tutuldu sanki.
Barışın babası neden kendi kızına bunu yaptırsın ki aklım almıyor.
-S...sen eminmisin emre?
-Maalesef gerçek bu, bak bunu şimdilik sadece ikimiz biliyoruz.
-Anlamıyorum kendi öz kızına neden yapsın bunu?
-Nehir sen o adamın neler yapabileceğini tahmin bile edemezsin?
-Peki şimdi ne olucak?
-Hasan yani barışın babası türkiyeye gelicek birkaç güne.Ona planlarım var.
-Barıştan gizli nasıl olucak.
-Ayarlıycam birşeyler.
-Tamam beni herşeyden haberdar et.
-Merak etme herkes hak ettiği yere gidecek.
-İnşallah emre.
İnşallah herşey bir gün yoluna girer...Bir hafta sonra
-Burcu başka bir gün çıkalım bu gün hazır ege de songülle dışardayken dinlenmek istiyorum.
-Of tamam sonra çıkarız kapattım görüşürüz canım.
Telefonu kapatıp kahvemden bir yudum aldım.Sessizlik uykumu getiriyor ve ben buna bayılıyorum.Ama herzaman ki gibi telefonum çalıyor.Arayanın kim olduğuna bakıp sıkıntıyla cevapladim.
- Efendim emre
-Nehir derhal evden çık.
-Ne neden noldu?
-Barışın babası hasan yanına geliyor.
-Benim yanıma mı?
Şaşkınca elimde telefonla dikelirken kapının zili çaldı.
-Nehir oyalanma çabuk ol.
-Geldi
-Tamam, bak sakin ol neden geldiğini bilmiyoruz ben oraya geliyorum sen de doğal davran.
-Emre ben yapamam.
-Nehir sakin ol, kapatıyorum.
Telefon kapandığın da zil tekrar çalmıştı.
Neden benim yanına geldi,beni nereden tanıyor of of ne yapıcam şimdi ben?Bir huzur yok mu bana?Ağır adımlarla kapıya gidip dua etmeye başladım.Ardından kapıyı açtım.Orta boylu kisa saçlı adam ve yanında iki adam daha varďı.
-Kimsiniz?
-Bizi içeri davet etmeyecekmisin nehir?
Adımı da biliyor acaba barış mı bahsetmişti.
-Siz kimsiniz?
-Hadi ama benim kim olduğumu gayet iyi biliyorsun.
Sessizce yutkundum adam herşeyi biliyorum havalarında.
Geriye çekilip kapıyı açtım.İçeri girdiklerinde hasan bana bakmadan salona geçip koltuğa yayıldı.
-Ne istiyorsunuz benden?
-Geç otur öyle konuşuruz.
-Bana ne yapmam gerektiğini söylemeyin.
-Doğru sen başına buyruk bir kızsın değil mi?
-Hemen evimi terk edin.
-Sakin ol nehir sana zarar vermicez.
-Veremezsiniz de.
Sesimi yükselterek konuşuyordum bu onu rahatsız etmiyor çok belli.
-Ah zavallı nehir ailesiz yaşamak nasıl bir duygu?Peki ya babasız çocuk büyütmek?
-Siz bunları nerden....
-Ben seninle ilgili herşeyi biliyorum nehir.
-Herşeyi derken.
-Özlemin ,metenin ,ailenin nasıl öldükleri,barışla yaşadıkların,egeyi ve hatta katil olmadığını.
Benim devreler yanmaya başlarken saf saf adama bakıyordum.Bunları nasıl öğrendi bilmiyorum ama türkiyeye gelişi hiç iyi olmadı.
-Bunları barış mı anlattı?
-O benimle bu gereksiz konuları konuşmaz.
-Ne istiyorsunuz benden?
-Sen herşeye burnunu sokmasaydın bunlar olmayacaktı.
-Hepsi benim suçum değil.
-Haklısın şu saf oğlumda suçlu.
-Siz nasıl bir babasınız?
-Babalığı sana mı sorucam?
Sinirden dişlerimi sıkmaya başlamıştım bu adamda hiç merhamet yok galiba.
-Sizinle muhatab olmak istemiyorum hemen evimi terk edin.
Hasan dalga geçer gibi kahkaha attığında suratına elimde ki telefonu fırlatmak istedim.
-Benden çekeceğin var unutma.
O ayağ kalkarken bende bir adım geriledim.O sırada zilin calmasıyla dikkatimiz o yöne çevirildi.
-Birini mi bekliyorduk?
-Şey...Hayır.
Tam kapıya yönelecekken hasanın yanında ki adamlardan biri kapıyı açtı.Emre içeri hızla girerken rahatlamaya başlamıştım.
-Ooo emre bu ne süpriz?
-Hasan abi sizin burada ne işiniz var?
-Kartları açık oynayalım derim emre.
-Tamam bunu barışı aramıza katarakta yapabiliriz.
Hasan bundan rahatsız olarak yüzünü astı.Sanırım barışın gerçeģi bilmesinden korkuyordu.
-Elife o gece yasattıklarını bilse ne olur?
-Emre sen barışla büyüdün sayılır onun üzülmesini istemezsin.
-Elife bunu neden yaptın hasan abi o senin kızın.
-O hak ettiğini aldı.
-Ne yaptı size?
Sorumla hasan bakışlarını bana çevirdi.
-Bir erkekle birlikte oldu sonra da...
Sustuğundaysa sessizlik oluşmuştu.
Emreye baktığımda üzüldüğünü farkettim.
-Neyse şimdi gidiyorum ama seninle tekrar görüşücez nehir.
Hasan adamlarıyla birlikte evden çıktığında sessizce koltuğa oturdum.Emre de yanıma gelip oturdu.Sürekli bir entrikanın içinde kayboluyoruz.Artık hangisiyle başa çıkacağımı şaşırdım.
-Şimdi ne yapıcaz emre?
-Bilmiyorum.
-Barışa söylemelimiyiz?
-Bırkaç gün sonra düğünü var ve hasan düğünden sonra geri dönücek.
-Düğünden sonra söylemeliyiz bence.
-Tamam sende dikkat et kendine ve egeye, ben bir koruma yollucam.
-Hayır hiç gerek yok istemiyorum.
-Ama b...
-Emre istemiyorum.
-O zaman en ufak birşeyde bana ulaş.
-Tamam merak etme sen.Bu adam hakkımda herşeyi nasıl biliyor?
-Uzun süredir seni takip ediyor olmalı.
Tanımadığım biri tarafından takip ediliyor oldugumu duymak beni ürpertmişti.Bu yüzüme de yansımış olmalı ki emrenin endişeli gözleri üzerimdeydi.
-Nehir bu adamdan kurtulcaz merak etme.
-B...Bir saniye...
-Noldu?
-Hasan beni takip ettiriyorsa evime giren hırsız da onun adamı olmalı.
Aklıma gelenleri dile dökerken emre de sessizce beni dinliyordu.
-Düşünsene hangi hırsız girdiği evden birşey çalmadan çıkar.
-Haklısın.
-Pekiya zarfı yollayan da mı beni takip eden kişiydi?
-Sanmam hasan istese barışa senin elifi öldürdüğünü kendi söylerdi.Hem asıl katil kendisi olduğu için bu riski göze alamazdı.
-Emre bu semtte ki güvenlik kameralarına ulaşabilir misin?
-Evet bu sorun olmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pisikopat aşık2(Zehirin Son Damlası)
RandomYaşanmışlıkları silemeden bozulan umutlar.Yasaklar üzerine kurulmuş hayatlar.Yeni bir başlangıçla açılan sayfaların karalanıp yıpranmasıydı onlar. Nehir ve Barış Aşk zehirli sarmaşık olup acıtmıştı onları.Kana bulanmış geçmişten bir ışık doğdu gelec...