Ertesi gün onlar ailecek başka bir yere gittiler. Bizde selçukla takıldık bütün gün. Akşamında yine çıktık dışarı. Bu sefer ozan yoktu. Bir ara sevgilim bir şey konuşabilir miyiz dedi. Sessiz bir yere gittik. "n'oldu hayatım?" dedim. " ozan ya ne olacak. Biz gidene kadar seninle görüşmemi istemiyormuş, 40 yılda bir geliyoruz onda da onlarla mı takılacaz diyor." Ne yaparsınız bu durumda. Sinirlendiğimi anladı "sakin ol hayatım ya onun dediğini mi yapacam sanki. Babama derim sevgilin olduğunu dedi ama derse desin umurumda değil. " dedi. Benim umurumdaydı ama zor durumda kalmasını istemiyordum sevdiğimin. Görüşmeyi kesmedim tabi ki görüşmeye devam ettik. "bir de uzun zamandır öpmüyorsun sen beni" dedi sanki sitem eder gibi. "aaa çok büyük eşeklik etmişim ben" dedim. Güldü öptüm yanağından, alnından, burnundan. Çok âşıktım çok. Tekrar yanlarına döndük Selçukların. Sonra zaten evlerimize dağıldık. Sabah yine denize gidecektik. Bende o ara Ozan ile konuşmaya karar verdim. Ertesi sabah gittik sahile. Geldiler. Beni görünce yüzü düştü yine Ozan'ın. Selamlaşma merasiminden sonra Ozan'a bi konuşalım dedim.