Herkese iyi geceler :) Yepyeni bir serüvene an itibariyle start vermiş durumdayım. İnşaallah güzel olur. Umarım beğenirsiniz. Güleceğiniz kesin... Bu yolda Allah utandırmasın. Herkese iyi okumalar :) Yorum yapmayı unutmayın :) Seviliyorsunuz...
***
Bazen yaşamak istersin çoğu zaman... Hesap vermeden özgürce... Kendi ayaklarının üzerinde durup doyasıya yaşamalıydı insan hayatı veya doğuştan şanslı olmalıydı galiba. Bende o kervandaydım aslında. El bebek gül bebek büyüyen bir ailenin tek ve son çocuğuydum... Başlarının tatlı belası evlerinin neşesi... Bazen tam bir cadı olsam da beni çok seviyorlardı biliyordum. Ama bana bunu yapacaklarını hiç düşünmemiştim. Annem kızamazdı bana ama babam
o ise tam bir inattı. Bu işte onun sözü geçmişti istemesem de kendimi gerçek hayatta bulmuştum. Hem de şansım dediğim her şey elimden alınarak.
Bilmediğim bir yerde bilmediğim insanlarla 2 ay geçirmem gerekiyordu hem de hiç yardım almadan. Bu ceza değilde neydi? Şuan imdat diye bağırıyorum ama duyan yok. Ben kim miyim? 25 yaşında sapsarı saçları masmavi gözleri olan bir kızım. Adım Işıl. Tıpkı adım gibi ışıl ışıldım. Taki o güne kadar. O gün ne mi oldu? Dilerseniz o günü hatırlayıp benim komik ama eğlenceli hayatıma yolculuk yapalım.***
2 Gün Önce...
"Işıl?" diyen sesle gözlerimi açmıştım ama hala uykum vardı. O yataktan çıkıp aşağıya inmek tam bir ölümdü. Annemin yeniden bana seslendiğini duyunca el mahkum poflayarak yatağımdan çıktım. Ayaklarımı sürüyüp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkarken bugün olacaklardan haberim bile yoktu. Olsa engel olmaz mıydım? Banyoda işimi bitirip odaya geri dönerken gardırobumu açıp baktım. Bugün ne giysem diye düşünmeye başladım. Sonra dolapta gördüğüm parçalarla bugün klasik olmaya karar verdim. Siyah dar pantolonum gri siyah karışımı bluzum ve beyaz blazer çeketimle çok iyi iş çıkarmıştım. Tek eksik vardı oda çanta. Sonra çantalarıma bakıp kırmızı bir çantada karar kıldım. Hem asil hem de şık olmalıydım değil mi? Siyah gri karışımı stilettolarımla tamamdım. Saçlarım her zaman düz ve önleri dalgalıydı. Doğuştan böyleydi ve ben bu halini çok seviyordum. Son kez aynaya bakıp memnun olmuş bir ifadeyle odadan çıktım. Aşağıya inerken burnuma mis gibi kokular geliyordu ve o koku tahmin ettiğim şey olamazdı değil mi? Anneme arkadan sarılıp "Günaydın annem" dedim. O sözle güldü. "Günaydın kızım" dedi oda aynı şekilde. Gözlerim etrafı tararken aradığımı bulmuştum. O şey çok güzeldi. O bir hamur değildi. O benim çocukluğumdu. Dayanamayıp çığlık attım. "Anne! Bazamaç mı yaptın? Çok severim ya."
Annem bilmişçe gülüp "Evet, tatlım biliyorum. Bayadır yapmamıştım. Yapayım dedim" dediğinde bende gülerek "Çok iyi yaptın şekerim" dedim masaya otururken.
Annem beni baştan aşağı süzüp "Bu ne şıklık kızım. Nereye gidiyorsun bugün?" diye muzipçe sordu.
"Kızlarla bir kermese gideceğiz." dediğimde Annem "Ne kermesi?" diye sordu.
"Kimsesiz çocuklar yararına anne. Aklına gelebilecek her şey var."
"İyi bir iş çok büyük sevap."
"Aynen öyle anne. Rahatlıyorum bu işle uğraşırken. Bazen düşünüyorum benim her şeyim varken onların yok. Dünya hiç adaletli değil. Ben o durumda olsam ne yapardım bilmiyorum valla. Çok üzülüyorum."
Annem çayları doldururken konuşmaya başladı. "Hayat bu kızım takdir Allah'ın. Neyse yazılan o yaşanıyor. Elden bir şey gelmez " dediğinde kızmıştım. Bu ne demekti ya?
"Anne bu ne demek ya? Kaderine boyun mu eğmeli herkes. Değiştirilemez mi bu kader?"
"Kızım... Bu tepkin çok doğal ama bazı kaderler gerçek geçici değil. Her şeyin planlı. Her yaptığın şey. Bazen değiştirebilir insan kendi kaderini ama sonunda alnına yazılanı yaşar. Bu da kaderin cilvesi zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Şarabı 🍷Askıda
Humor"Onların aşkı şarap gibiydi. Yıllandıkça güzelleşti." Başlangıç Tarihi 24 Mayıs 2016