Aşk'ın Mezuniyeti

#Kaçamak...

Medyada dağ evi var😎

-Aşk kokuyosun...

Kulağıma fısıldanan iki kelimeden sonra pır pır atan kalbimin sesinden müziği duyamaz olmuş ve dans etmeyi bırakmıştım.Duyduklarımı idrak etmeye çalıştım ve kendimi zorda olsa geri çekip yutkundum ve sesimin titremesini engellemeye çalışarak ama sadece çalışarak;

-Gi-gidelim mi?
-Gidelim.

Dedi ve masaya dönüp kızla vedalaştıktan sonra bir daha görüşmemeyi umarak yanından uzaklaştık ve bardan çıkıp vale'nin getirdiği arabaya binerek yola koyulduk.Araba gereğinden fazla sessizdi konuşmaya karar verdim ve boğazımı temizleyerek;

-Oyun bitti.
-N-ne?!

Afallamış bi şekilde bana bakarken;

-Biraz da önüne baksan iyi olur kaza yapıcaz!

Aniden fren yapınca yerimden sıçradım,emniyet kemerinin verdiği kuvvetle tekrar koltuğa yapışmıştım.

-Ne değişti birden bire?!
-Ben değiştim!En başından beri bu teklifi kabul etmem hataydı.Ama artık yeter,senin saçmalıklarına daha fazla maruz kalmak istemiyorum!
-Saçmalık?!Saçma olan ne dans ederken söylediğim şey mi?!
-...
-Bana onu ciddiye aldığını söyleme.

Ona anlamamışçasına bakarken tekrar konuştu ve;

-Bak sen ne anladın bilmiyorum ama bu laflar benim için klişe,daha öncede bir çok kıza aynılarını söyledim hatta daha 1 hafta önce bi kız vardı kokularınız nerdeyse aynı parfümden kaynaklanıyo galiba ona da sana söylediğimi söyledim ve sonrası...yatak.

Duyduklarımla kan beynime sıçramıştı,beni de diğer kızlarla bir tutmuş ve bunu en can alıcı şekilde dile getirmişti.Boğazımdaki düğümü çözmek için yutkundum ve dolan gözlerimi boşaltmamaya çalışarak nefretle gözlerine bakıp yüzüne sertçe bir tokat indirip arabadan indim ve şansıma oradan geçen taksiyi durdurup bindim.Eve geldiğimde saat geçte olsa annem nöbette olduğu için rahattım kendimi odaya kapattım ve kapının dibine çöktümyol boyunca tuttuğum gözyaşlarım artık bardaktan boşalırcasına akmıştı.

Ne kadar aynı pozisyonda oturduğumu hatırlamıyorum bile saate baktığımda annemin geleceğini anlayıp kalktım ve odamın içindeki banyoya girip duşumu aldım.Çıktığımda kendimi daha iyi hissediyodum saçlarımı kurutmadan yatağıma girdim ve ağlamaktan ağırlaşmış gözlerle daha fazla direnmeden kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.

Batu'nun ağzından;

Defne'nin attığı tokatla başım sağa doğru dönerken elim istemsizce yüzüme gitmişti.Defne'nin gözlerine baktığımda onu ne kadar kırdığımı anlamıştım,gözlerindeki o bakışı daha önce hiçbir kızda görmemiştim.Hayal kırıklığı,öfke,sinir...ve görmekten korktuğum şey nefret.Aslında ona söylediklerimin %1'i bile doğru değildi.Kimse onun gibi kokmuyodu,kimseyi yatağa atmamıştım ama onun söylediğim şeye saçmalık demesi canımı yakmıştı,ben de kendimi bu şekilde savunmaya alıp onun canını yakmıştım.

Taksiye binip gittiğinde ben de kafamı toparlayabilmek için sahile sürdüm,arabayı yol kenarına park ettiğimde sahilde yürümeye başladım ve bankta oturan Egeyi gördüm,düşünceli görünüyodu yanına oturdum ve;

-Kumsal' ı mı düşünüyosun?

Bana anlamayan gözlerle baktığında gereken açıklamayı yaptım;

-Siz konuşurken duydum,merak etme kimseye söyleyecek değilim.
-Eyvallah.
-Kızada boşuna kızdın.
-Kız?
-Defne'den bahsediyorum,kız sırf ben susiyim diye bütün gün benimle uğraştı.
-Şantaj mı yaptın kıza?!
-Zorunda olmasam yapmazdım,ama başardı kimseye bişey söylemiyicem,unuttum.Ayrıca senin yerinde olsam bu kadar iyi ve güzel kalpli bi arkadaşı kaybetmemek için elimden geleni yapardım.
-Bu Defne ile benim aramdaki bi problem,ben onun gönlünü alırım sen bunları düşünme.
-Bişey sorucam...Hislerine karşılık görememek nasıl bi duygu?Hayır yani hiç başıma gelmedide o yüzden soruyorum.
-Kötü...Peki hiç aşık olmamak nasıl bi duygu?