Multimedya: Barış ,
Teoman - Yıldızları yakalamakNormalde tam bir kriz insanı olduğum için karşımdaki ne anlam yüklemek gerektiğini anlayamadığım bakışlarıyla beni izleyen 'Barışa' sanki çocuğa çarpmamışım gibi davranarak ; çocukların bizle tanışırken yaptıkları şekilde hafifçe başımı aşağı eğerek selam verdim. Hareketimle içe çöken yanaklarında hafif bir oynama oldu gülümseyerek oda aynı şekilde başıyla selamladı beni. Ulaşın sesiyle Barıştan gözlerimi çevirip Aslıyla ikisine döndüm ama niyeyse Barışın hala bana baktığını hissediyordum.
- "Herkes geldiğine göre içeri geçebiliriz" diyerek bizi içeriye yönlendirdi. Esin, Denizle birlikte önden ilerleyince bende peşlerinden ilerlemeye başladım Aslı yanıma gelip koluma girince ona gülümsedim
-"Nasıl gidiyor" diyen Aslıya sırıttım
-"Fena değil " doğruyduda beni geren Barış dışında hiçte fena değildi konuyu değiştirmek için:
-"Seninki hiç fena değilmiş" Dedim tabi bunu söylemeden önce Ulaş yakında mı diye arkaya döndüm ve en arkadan Barışa birşey anlatarak gelen Ulaşı gördüm; tabi birde bana bakan Barışı.
Aslı gülerek bana baktı
-"Esin ve Deniz iyi anlaştı galiba " diyerek bana sırıttı önümüzde yürüyen ikiliye baktım
-"Bilmem" diyerek karşılık verdimİçeri girerken Deniz ve Esin salondaki oturma takımına ilerledi . Deniz oturanlara birşeyler söyleyince oturanlar ayaklanıp homurdanarak dışarı çıktı Esin oturunca Denizde tam yanına oturdu bende gidip diğer büyük koltuğa oturdum Aslı Esinin yanına geçti kerem teklilerden birine oturdu, Emirde benim yanıma oturunca ona gülümsedim. Ulaş Aslının çaprazında ki tekliye geçerken ; Barışta kalan tek boş yer olan Emirin yanına oturdu yani ben Emir ve Barış aynı koltukta oturuyorduk; böyle daha iyi olmuştu en azından yüzünü görmezdim. Kerem ve Barış birşeyler konuşurken Ulaş, Deniz, Aslı ve Esin kendi aralarında gülüşüyorlardı. Emirin sorusuyla dikkatimi ona verdim
-"Lisedesin değil mi?"
-"Evet bu yıl son" dedim gülerek
-"Ee ne istiyorsun peki" dedi oda gülerek tamamen bana dönük oturuyordu. Bende ona döndüm yani koltuğa çapraz olarak yaslandım
-"İTÜ Mimarlık" dedim neşeyle
-"Ee bu çok güzel bizde İTÜ işletme okuyoruz" diyerek biraz geri çekildi ki çekilmez olaydı. Arkasında ki Barış ve Kereme dönüp
-"Beyeler Cemre üniversite için İTÜ düşünüyormuş" dedi Kerem bize dönerek
-"Hangi bölüm" diyerek biraz öne geldi koltukta
-"Mimarlık" dedim gülerek
-"Siz kaçıncı sınıftasınız" diye sorunca
-"Emir bana dönerek
-" Bu ilk yıldı" dedi Barışın bizi izlediğini fark edip onu da konuya dahil etmeye karar verdim
-"Peki nasıl üniversiteli olmak" dedim ve ekledim
- "Nerde kalıyorsunuz mesela?" Emir:
-"Biz Keremle kuzeniz bilmiyorsundur herhalde" dedi hayır anlamında başımı salladım
-"Ailem zaten İstanbulda yaşıyor şirketlerin çoğu orda olduğu için." dedi anladım gibisinden onu onaylayınca devam etti
-"O yüzden biz Keremle evimizdeyiz zaten" diyerek açıklamasını bitirdi işte sıra Barışı konuşturmaya gelmişti bizi zaten dinledigini biliyordum dinlemesinde ne yapsındı dibimizde oturuyordu
-"Peki ya sen Barış ?" İsmini söyleyememle bana dönen mavi gözleri yine karnıma kramp girmesine sebep oldu ; Tamam çocuk aşırı derecede yakışıklı, kabul ediyorum ama daha öncede çok yakışıklı erkekler görmüştüm demek ki konu yakışıklı olması degildi.
Peki neden bana bakınca nefesim düzensizleşiyordu. Düşüncelerim dudaklarının alaycı bir gülüşle yukarı kıvrılmasıyla bölündü. Bana cevap vermek yerine ayağa kalktı-"İçecek birşey isteyen?" diyerek gruba göz gezdirdi erkeklerin hepsi elini kaldırdı bu soruya. Aslı, Ulaşa bakarak
-"Gece daha uzun şimdiden sarhoş olmanı istemeyiz" diyerek uzanıp Ulaşın elini tuttu Kerem bunun üstüne-"Bizim kızların burada olmaması iyi olmuş" diyerek Emire vurdu. Barışla beraber tüm grup buna güldü. Demek ki soğuk, kimseyle muhatap olmayan biri değildi. O zaman büyük ihtimalle şu çarpma olayını yok saymama kızmış olabilirdi. Eee pardon demiştim işte ne yapsaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aralık #Wattys2016
Teen FictionSana sonbaharda aşık olduğumu fark ettim Sonra kış geldi, ayaz geldi, karanlık günler başladı...