-Hatırlattığım için bağışla.
-Hatırlamam için unutmam gerekir Twist.
-Hayatta olduğunu dahi bilmiyorsun.Bu düşüncesini benimle paylaştığı için epey kızmıştım. Nasıl böyle bir şey düşünürdü? Düşünmesi olağandı belki ama bana karşı bu kelimeyi nasıl söylerdi? Biliyorum. Beni incitmek için söylememişti. Duygularımı söküp atabilseydim ben dahi kullanabilirdim bu kelimeyi. Vücudunun her hattını ezberlememiş olsaydım. Hafif bir rüzgarda saçlarının kokusunu almasaydım. Her gece bana fısıldadığını duymasaydım.
Sessizliğin ırzına geçmeden gökyüzüne baktım bir müddet. Sessizlik hislerimi azdırmaya yeltenirken Twist'in bana seslendiğini farkettim.
-Kardeşim. İmkansız bir hayalin düşünü kuruyorsun. Asla kazanamayacağın savaşın zaferini düşlüyorsun. Sonu karanlık. Sonucu hüsran olacak bir savaş. Kahretsin. Onu aramaktan asla vazgeçmeyeceksin. Biliyorum. Lakin vazgeç. Pes et. Unut. Bazen unutmak zorunda kalırsın: sevgini kirletmemek için.-Buramda. Tam burda Twist. Her soluk alışımda ciğerlerimi sıyıran nefesimde. Kaburgalarımın şu aciz et parçasını okşadığı yerde. Ruhumu bedenime prangalayan tenimde. Bana nefes almaktan vazgeç diyorsun.Velhasıl bana kendinden vazgeç diyorsun. Sonucu hüsran olsada;hayal kurmaktan vazgeçer mi insan?
Sarf ettiği kelimelerin benim kararlarımı etkileyemeyeceğini anlamış olmalıki konuşmaya devam etmedi. Omuzlarını silkerek şehri izlemeye devam etti. Düşüncelerine önem vermediğimi düşünmüştü. Sitemli bir duruş sergiliyordu. Ellerini cebine sokmasından ve ıslık çalmasından anlaşılıyordu. Aynı zamanda umursamaz bir tavır ortaya koyuyordu. Üçüncü sigaramı yakmaya yeltenirken, gökyüzünün siyah hırkasını parçaladığını farkettim.
-Davanın ilk duruşması bugün. Biraz uyusan fena olmaz kardeşim, -diye seslendi Twist umursamaz tavrını sürdürmeye devam ederek.
-İlk ve son duruşma olacak bugün. Müvekkilim elini kolunu sallayarak çıkacak o salondan. Yüzündeki adi gülümsemeyi görmek istiyorum. Kazandığını düşünmesini istiyorum.
-Bu davayı neden kabul ettiğini anlamıyorum kardeşim. Kadınının ve sekiz yaşındaki kızının önünde döverek katletmiş bir adamı. Bu şerefsiz ile aynı safta bulunman korkutuyor beni. Hakim kaç yıl verecek kim bilir. Adalet gereken cezayı verecektir. Hayatının geri kalanını kodeste geçirecek. Ve sen bu adamın davasını kabul ediyorsun. Onun savunmasını üstleniyorsun. Serbest bırakılması imkansız. Kariyerinde kaybedeceğin ilk dava olacak. Aklım almıyor kardeşim. Anlayamıyorum seni. Anlayamıyorum.
-Adalet, dedim alay edercesine bir tebessüm eşliğinde. Twist hala bu davayı neden kabul ettiğimi anlamaya çabalıyordu. Ellerini göğsüne kavuşturdu. Bu hareketi benimle iletişim kurmak istemediği için yapmamıştı. Sadece minik elleri üşümüştü. Gözlerini bana dikmiş ve kaşları çatık bir şekilde benden bir açıklama bekliyordu.
-Hak ettiği cezayı alacağından şüpheliyim. Duruşmada kravat takması dahi ceza indirimi sağlıyor. Sen bana adaletten bahsediyorsun. Hayatım ve kariyerim boyunca masumun yanında oldum. Kazandığım her davanın beni huzurlu hissettirmesi gerekiyordu. Hissettirmedi Twist. Hissettirmedi. Kazandığım her dava mutsuzluğuma katık oldu. Hayatın bana kazandırdığı tek gerçek; kuralsız bir kavgada mertçe dövüşerek kazanamayacağım oldu. Hayatımız bir kumardan ibaret Twist. Kazanmak için hile yapmamız gerekiyorsa,yapmalıyız. Bu davayı kabul etmeden önce sayın müvekkilimi araştırdım. Yargılandığı davalar kanıt yetersizliği veya hakimin değişmesi ile sonuçlanmış. Kabarmış bir mahkeme dosyasına sahip bir zanlı sence nasıl her duruşmada suçsuz kabul ediliyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOLGOTHA Derin Bir Soluk
General FictionGOLGOTHA Derin Bir Soluk 12 Nisan, saat 03:30 Beni dinliyor musun? Anlıyor musun beni Twist? Taze bedeni şiir gibi asildi kadının. Saçlarının uğultusu bir ninni misali huzur veriyordu. Sarhoş edici bir etkiye sahipti saçlarının kokusu. Rüzgara...