BÖLÜM 3

357 5 0
                                    

Gözlerim irileşmiş bir şekilde donup kalıp, hala elimdeki kağıda bakıyordum. Kağıdı tekrar okurken, istemsizce ellerimi dudaklarıma götürmüştüm. Bu benim ilk öpücüğümdü! İlk öpücüğümü hiç tanımadığım, evime zorla giren birine vermiştim. Yanaklarım ıslandığında, gözyaşlarıma engel olamadığımı fark etmiştim. Ellerimle gözyaşlarımı silmeye başladım ama daha da hızlı akmaya başlamıştı. Rüzgarın hızlı esişi, pencerenin hala açık olduğunu fark etmemi sağlamıştı. Hemen koşup pencereyi ve perdeyi kapattım. Mümkün olduğunca yatağa sokuldum ki daha ne kadar sokulabilirim, bilmiyorum. 

Sabah olduğunda, ben hala uyanıktım. Elimi telefona uzattım ve saate baktım. Saat 8 olmuştu. Yavaşça yataktan kalktım ve giyindim. Havanın duruma bakmadan, ince giyindiğimin farkına ancak dışarı çıktığımda anladım ama değiştirmek istemedim. Kafamda hala dün gece olanlar vardı. Neden böyle bir şey beni bulmuştu ki? Kim bana takıntılı olabilir? Benim arkadaşım bile yok. Tam acınacak haldeyim.

Derin bir iç çekerken, kafamı kaldırdığımda, Semih Amca'nın buluşmamı istediği kızın yanına geldiğimi gördüm. Buraya nasıl geldiğimin farkında bile değildim. Cafeden içeri girip pencere yanına oturdum ve pencereden dışarıyı izlemeye koyuldum. 

 'Merhaba, ben Yakut. Oturabilir miyim, Ecrin?'

Kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirince, uzun boylu, uzun sarı saçlı, ela gözlü, beyaz tenli bir bayanla karşılaştım. Oturmasını işaret ettim ve karşıma oturdu.

'Adımı nereden biliyorsunuz?'

Bana bakıp, gülümseyerek,

'Semih Amca söyledi. Seninle tanışmamı, arkadaş olmamı istedi, belki daha da fazlası... Sana söylemedi mi?'

Demek Semih Amca'nın tanışmamı istediği kız buydu. İtiraf etmeliyim, güzel kız. Ama benim aklımdan Leyla'm çıkmıyordu. 'belki daha da fazlası...' diyor ama bu mümkün değil. Zaten aklımdan Leyla'yı çıkaramıyorum, bir de gece gelip beni öpen, ona ait olduğumu söyleyen not bırakıyor. Bunlar varken bir ilişki mi? İstemiyorum. 

'Söyledi ama ben bir ilişkiye hazır değilim. Umarım beni anlayışla karşılayabilirsiniz.'

Yakut, hayal kırıklığına uğramış gibi bana bakıyordu. Gözleri dolduğu belliydi. Ama başka ne yapabilirim ki? Belki de gece gelen Yakut'du, şimdide red ettim diye hayal kırıklığına uğruyor olabilir mi? Ama olmayabilir de...

Ben düşüncelerime dalmışken bir ses duydum, bu ses bana çok tanıdık geliyordu ve kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim. Bu O'ydu! O'nun burada ne işi vardı! 

'Yakut! Bugün nasıl beni ekersi-'

Birbirimize şok olmuş bir şekilde bakıyorduk. Yakut'u nereden tanıyordu? Yakut'un yoksa sevgilisi miydi? 

'Tekrar karşılaşmamız ne güzel bir tesadüf.'

Tesadüf? Benim için bir mucize! Senin için bir tesadüf mü?

'Yakut'un arkadaşı mısın?'

Arkadaşı? Arkadaşı olabilirim belki ama sen nesi oluyorsun? içimden söylediklerimi bir de dışımdan söylesem neler olur acaba... Yakut'un sesiyle irkilip kendime geldim ve söyledikleri karşısında şok oldum!

'Abla! Sürekli beni sözde korumaktan vazgeç! Beni utandırıyorsun.'

Ablasıymış! Hiç bu kadar sevinmemiştim. Resmen ağzım kulaklarıma vardı ki, ikisi de bunu fark edince beni dikkatle incelemeye başladılar. Bende kendimi toparladıktan sonra,

'Lütfen gülmemi mazur görün. Ben sizi şey sanmıştım...'

İkisi de aynı anda,

'Ney!' 

Dediklerinde, benim gülmem şiddetlendi. Gülmemi kontrol altına alınca,

'Sevgili.'

Dedim ve üçümüz beraber gülme krizine girdik. Gülmemiz bitince Yakut ile ben Leyla'ya olanları anlattık. Sonra havadan sudan konuşmaya başladık. Ben çayımı yudumlarken çaktırmadan Leyla'yı izlemeye başlıyordum ama bunu fark edecek diye ödüm kopuyordu. Yakut il Leyla konuşurken dikkatimi bir konu çekmişti,

'Abla, dün oteldeki parti çok iyi değil miydi sence? Sabaha kadar çok güzel eğlendik. bir kere daha gidersek Ecrin de gelse olur mu?'

Benim burada dikkatimi çeken partiye gitmek değil, ki parti fikrini beklemiyordum. Eğer ikisi de dün akşamdan sabaha kadar otelde partideyseler, peki gece beni öpen o notu bırakan kimdi?! Leyla'yla Yakut değilse o zaman kimdi?!

'Ecrin! İyi misin? Yüzün bembeyaz oldu!'

Sesin geldiği yöne baktığımda Leyla, telaşlı bir şekilde bana bakıyordu ve elini alnıma götürmüştü, ateşim var mı diye kontrol etmek için. Leyla'ya bakıp, gözyaşlarımın her ne kadar akmaması için çabalasam da başaramıyordum. Kısık bir sesle,

'İyiyim...'

Diyebilmiştim. Hemen çantamı da alıp oradan uzaklaşmaya çalışıyordum ki Leyla beni bu halde görmesin. Ben hızla oradan uzaklaşmaya çalışırken, melek sesli Leyla'nın sesini duymuştum. Bağırıyordu,

'Ecrin!!!'

Aşkın "L" Hâli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin