BÖLÜM 4

325 5 2
                                    

Bana seslenişi hala kulaklarımdaydı. Ne yapabilirim ki? Bir şey anlatamam da... Leyla'yı da, Yakut'u da, kendi dertlerime üzemem ki bu dert gece gelip beni öpen ve not bırakıp giden birisiyse, bunu hiç yapamam... Polise gitsem ne yapabilirler ki. Belki de aptal bir şakadır. Olamaz mı? 

Yürüyerek parka geldiğimi fark ettim ve boş bir banka oturdum. Kulaklığımı takıp müzik dinliyordum ve etrafta oynayan çocukları izliyordum. O sırada birinin yanıma oturduğunu fark ettim ama ben hiç oralı olmayarak müzik dinlemeye devam ettim. 

Gözlerimi açtığımda odamda uyuyordum. Odam da mı uyuyordum? En son parkta değil miydim ben? Odama ne zaman geldiğimi bırak eve ne zaman geldim ben? Yataktan doğrulacağımda bir elin beni geri yatırdığını fark ettim. Siyah eldivenli, sadece dudakları görünen biri. Bu O! Tam konuşacakken, burada ne işi olduğunu soracakken, işaret parmağımı dudaklarıma götürdü ve bu hamlesi beni kaskatı etti. Bana bir kağıt gösterdi ve yatağımın kenarına bıraktı. Yatağımın kenarına bıraktığı sırada, üzerime eğildi ve dudaklarımı öpmeye başladı. Ne kadar onu itsem de beni kendine çekip daha çok sarılıyordu. Gücüm ona yetmiyordu. Ya da yetmesini istemiyordum. Neler düşünüyorum ben! O benim evime izinsiz girdi ve beni iznim olmadan öpmeye başladı. Karşı koymaya çalışıyorum ama neden işe yaramıyor? Sonunda dudaklarımdan ayrıldı ve alnıma öpücük kondurduktan sonra, pencereden çıkıp, gitmişti. 

Bir süre arkasından baktıktan sonra, yatağımın kenarına bıraktığı notu aldım ve korka korka okumaya başladım,

'Benden korkmanı istemiyorum. Sana asla zarar vermem! Seni uzun süredir izliyorum ve beni kendine nasıl aşık ettin, bilmiyorum. Ama şunu bilmeni istiyorum ki, sen benimsin ve bugün cafedeki kızları gördüğümde nasıl seni kıskandım tahmin edemezsin. Yakında kim olduğumu öğreneceksin ve bana aşık mı olacaksın? Nefret mi edeceksin? Bilmiyorum.' 

Korksam mı, korkmasam mı, bilemedim. Madem bana zarar vermeyeceksin, o zaman neden kendini gizleme ihtiyacı duyuyorsun ki? Zaten benim gönlüm yavaş yavaş başkasına doğru gidiyor. Açıkça kendini göstermediğin müddetçe sana nasıl aşık olabilirim ki? Kimsin sen? 

Düşüncelerimden uzaklaşıp, gardırobun önüne gittim ve üstümü değiştirirken, kafamın içinde şimşek çaktı! Benim üstümde pijamalarım yoktu!  Yani üstümü, O mu değişmişti?! Yani vücudumun her yerini gördü! İç çamaşırlarıma dokunmamış ama bedenimin her yerini gördü! Bana dokundu!

Hemen evden dışarı çıktım. Acilen kalacak başka bir yer bulmalıydım. Acaba Semih Amca'nın yanında mı kalsam bir süre? Semih Amca bunu istese bana en başından ev tutmazdı, dimi? Kimde kalabilirim ki? Arkadaş da edinmedim ki gidip bir arkadaşta kalabilme şansım olsun. Tekrar parka doğru gittim ve aynı banka oturdum. Tekrar kulaklıkları takıp müzik dinlemeye koyuldum. Burası en sevdiğim parktı ve düşünceli olduğum zamanlar buraya gelirdim.

'Ecrin! sonunda seni bulduk!'

Birisi kulaklıklarımı çıkarıp bunu söylediğinde, kafamı o tarafa çevirdim ve Yakut'u gördüm. Bana içten bir gülümseme sunarak bakıyordu. Yanıma oturdu ve müziği kapatıp ikimizde boş parka baktık. 

'Burada olduğumu nasıl öğrendin?'

Yakut hiç gözlerini parktan ayırmadan, 

'Semih Amca'ya Leyla sordu, bana da Leyla söyledi. Aslında kendisi gelecekti ama işi olduğu için gelemedi.'

Leyla'm! Niye sen bana aşık olmuyorsun ki işler bu kadar karışık olmasın... Artık bir şey düşünmek istemiyorum ama elimde değil, düşünüyorum. Seni düşünerek kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor. Gece gelen O kişide kalbimi deli gibi attırıyor. Leyla o olamaz! Ama keşke o olsaydı, değil... Çünkü olsaydı Leyla partide olduğu sırada o kişide benim yanımda olmazdı. Üstelik Yakut da bunu destekledi. 

Düşüncelerimden Yakut'un sesiyle ayrıldım,

'Ecrin, o gün neden ağlayarak gittin? Ablamda sana seslendi peşinden geldi ama bana bir şey demedi. Neler oluyor, anlatmak ister misin?  

Anlatsam, anlayabilir misin? Hiç sanmıyorum. Hem neden düşüncelerimle sizi sıkayım ki? 

'Bir şey yok, Yakut. olsa anlatırım sana.'

Yakut'a içten bir gülümseme sunduğumda kızardığını fark ettim. Bu onu daha sevimli yapmıştı. Her ne kadar insanlara yalan söylemek hoşuma gitmese de, boş yere dertlerimle kimseyi sıkmaya hakkım yok. Yakut, elini cebine atıp bir zarf çıkardı ve bana uzatarak,

'Bu akşam parti veriyoruz. sende gelirsen ben yani biz, ablamla ben çok seviniriz.'

Cevabımı beklemeden hıza yanımdan uzaklaştı ve ben arkasından baka kaldım. Elimdeki zarfı açtığımda, bir ev adresi vardı ve parti verecek olan Yakut ve Leyla'nın isimleri... En altta bir yazı vardı ve benim dikkatimi direk o yazı çekmişti,

'Moral vereceğimiz değerli arkadaşımız için parti düzenliyoruz. Herkesi bekleriz!

sevgilerle Yakut ve Leyla'

Aşkın "L" Hâli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin