14. Bölüm - YOLCULUK-

16 1 0
                                    

Aa bugün perşembe miymiş? O zaman hemen yayınlayalım bölümümüzü 💪

...

"Hem Çağla'da eğlenir. Moral bulur."

Kutay'ın sesiyle sınıfa girdim.

"Yine ne planlıyorsunuz bakalım."

"Gel güzelim gel bizde seni bekliyorduk."

Rüya'nın çağrışıyla gidip yanına oturdum. Kafamdaki yara bandını eliyle kontrol etti.

"Daha iyisin değil mi?"

"Bomba gibiyim. "

"Kafanı torpidoya çarptığında da bomba gibi miydin? Merak ettim." buz gibi sesin sahibi tabiki Batıkan'dı.
Kutay için durum çok zor gibi görünüyordu.

Hastaneden çıktıktan sonra olanlar aklımda canlanmaya başlamıştı. Tiyatrodan sonra hararetli tartışmamız sonucunda karşıdan gelen arabayı görmemiştik. Neyseki Savaş hızlı refleksleri sayesinde çarpışma olmadan arabayı yolun dışına kırmıştı da büyük bir faciayı önlemişti.

Tek sorun frenin etkisine ayak uyduramayıp kafamı sertçe torpidoya vurmam olmuştu. Zaten gerisi de karanlıktı. Acı içinde gözlerim kararmıştı.

Sonunu tahmin etmek zor değil hele ki gözlerimi hastane odasında açmışsam.

Rüya: "Kaza onun isteğiyle olan bir şey mi Batıkan? Saçmalamaya başladın yine!"

"Savaş'ın arabasında olması kendi isteği gibi geldi bana."

Kutay'ın dişlerini sıktığını görebiliyordum.

Rüya Batıkan'ı sertçe uyardı.

"Ben planınızın beni sorgulamak olduğunu bilmiyordum kusura bakmayın." diyerek sıradan kalktım.

Rüya'nın ve Kutay'ın Batıkan adına özürlerine kulak asmayıp kapıya yöneldim. Sınıfımızın her yeri veda yazılarıyla doldurulmuş kapısını açtığımda bir çift gri gözle karşılaşmam bir oldu.

"Neden geldin?" diye sordum. Afallamıştım.

"Burası benim okulum farkındaysan tabi."

Kısa bir bakışmadan sonra hiçbir şey demeden yanından ayrıldım. Sınıfımıza doğru ilerleyen Güzin Hoca'nın yanından geçip kantine indim.
...

"Çağla burda ne işin var ders başladı bile."

"İlk derse girmeyeceğim Derin."

"Bir şey mi oldu?"

Kafamı iki yana sallayıp nescafemden bir yudum aldım.

"İyi öyleyse." diyerek yanımdan ayrıldı. Açıkçası beni burda yalnız bırakmasını istemiyordum. Ama tabiki bunun için hiçbir şey yapmadım.

"Sen anlatıncaya kadar bende derse girmiyorum." dedi Derin. Elinde bir nescafeyle geri döndüğünde.

Anlatmaya hazır bir papağan gibi ötüverdim.

"Savaş'ın arabasına kendi isteğimle binmişim de kaza benim suçummuş da... Çok yoruldum Derin. Herkese hesap vermekten, her şeyi pot kırmadan kalıbına uydurmaya çalışmaktan, yalan söylemekten çok yoruldum."

"Kim dedi bunları sana?"

"Kimin dediğinin ne önemi var?Herkes böyle düşünüyor zaten. Biri düşüncesini dile dökecek kadar cesur diye ona kızacak değilim. "

"Biz arkadaşız Çağla. Böyle günlerde birbirimize destek olmalıyız. Batıkan soğuktur ama aslında çok iyi çocuktur."

"Ben Batıkan olduğunu söylemedim."

SOĞUK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin