Küçük bir kız çocuğunun en büyük isteği kırmızı ayakkabılarının olmasıdır. Büyüdükçe ise istekleri değişir. Küçüklüğümde kırmızı ayakkabıları babama alması için çekiştirirken, şu anda büyük bir Holding de iş başvurusu yapmaya geliyorum.
Kırmızı topuklu ayakkabılarımla içeri girdiğimde resmen büyülenmek üzereydim. İçeri o kadar göz kamaştırıyordu ki ilk defa giren biri burada yaşamak isteyebilirdi. Gözlerimle etrafı tararken aniden duyduğum sesle yerimden sıçradım.
" Hanımefendi öncelikle içeri girebilmeniz için güvenlik yerinden geçmeniz gerekiyor. " Tahminimce güvenlikti. Kendimi o kadar kaptırmıştım ki farkında olmadan içeriyi gezmeye başlamıştım.
" Ah, tabi. Üzgünüm. "gibi bir şeyler geveleyip oraya ilerledim.
Cihazdan geçtiğimde kat sekreterinin yanına doğru adım attım.
" Merhaba ben iş başvurusu için gelmiştim. Murat Bey ile görüşecektim. " dedim. Kadın gözlüklerinin üstünden bana baktığında heyecandan kalbim yerinden çıkacaktı. O kadar hızlı atıyordu ki ortam sessizleştiğinde belki de duyulabilecek tek ses kalbimin atış sesleriydi.
"İsminizi alabilir miyim ?"
"Dünya, Dünya Tekin. " gülümsedim. İsmimin anlamını elbette ki herkes biliyordu. İçimde ki Dünya'ya kimseyi almıyor,kendi halimde yaşıyordum.
" Tamamdır Dünya Hanım. 2.kata çıkarsanız orada size yardımcı olacaklardır. Murat Bey sizi bekliyor. "
Asansör ortamına girmek istemediğim için merdivenlerden hızla çıktım.
Doğru kata geldiğimden emin olduktan sonra yine sekretere yöneldim." Murat Bey ile görüşmem vardı. İsmim Dünya Tekin." Platin saçlı kızın gözleri beni bulduğunda kendimden nefret ettim. Bana o kadar iğrenç bir varlıkmışım gibi bakmıştı ki her an üstüne atlayabilirdim.
Daha sonra yüzü sahte bir sevecenlikle aydınlandı.
" Gel seni bizim huysuzun yanına götüreyim bakalım. Gerçi onun yanında ne kadar şansın olur bilemem ama. " dediğinde oturduğu yerden kalktı. Patronuna lakap mı takmıştı ?Büyük kapıya ilerleyip yavaş hareketlerle kapıyı çaldı. İçeriden gelen tok sesle kapıyı açıp kendini içeri attı.
" Dünya Hanım iş başvurusu hakkında sizinle görüşmek için burada efendim. " dediğinde kıza ukala bakışlar atıyordum. Hadi burada da huysuz diye adama hitap et de göreyim ben seni çakma sarışın.
" Lütfen onu içeri davet et." Anında içeri girdiğimde kız arkamdan kapıyı kapattı.
" Merhaba efendim. " dedim. Karşımda 60 yaşını epeyce doldurmuş birini beklemiyordum. Yavaşça gülümseyip elimi uzattım.
" Hoşgeldiniz Dünya Hanım. Oturun lütfen." uzattığım eli tuttu. Sanki adamın tüm hücrelerine ondan habersiz bir şey yapıyor gibiydiler. O kadar suratsızdı ki içerisi buzdan bir oda gibiydi.
Aceleyle çantamdan çıkarmaya çalıştığım, binbir emekle hazırladığım, özgeçmişimi masaya koydum.
" Dünya Tekin. 21 yaşında. Daha önce bir otelde sekreterlik görevinde bulunmuş. Bir dakika babanızın adını öğrenebilir miyim ? "
Ben burada değilmişim gibi okuduğu cümleler aniden yarıda kesildiğinde babamın ismini burada da duyacaktım.
" Babamın adı Yılmaz efendim. " dediğimde aniden ayağa kalktı. Az önce suratı demir gibi olan adam bir güneş gibi parladı.
" Daha önceden neden bunu söylemiyorsun kızım. Yılmaz en sevdiğim askerlik arkadaşımdı. Şimdi burada babanın bir otel görevlisi olduğunu görünce aklıma geldi. Bize çok yardımı dokunmuştu. Başın sağolsun kızım. Erken oldu ölümü epey şaşırdım. " Babamın böyle bir adamı tanıdığını bilmiyordum.
" Sağolun efendim. Hepimiz şaşırdık. " dediğimde nihayet yerine oturdu. Adam öylesine şaşırıp sevinmişti ki şoktaydım.
" Lütfen bana Murat Amca de. İşini de oldu bil. Annen nasıl ? Hayat işte nereden nereye getiriyor bizi. " Art arda sıraladığı cümleleri kafamı karıştırmaya yetiyordu.
" Annem hâlâ Tekirdağda. Babamın cenazesinden sonra yeni yeni toparlıyor kendini. 2 sene oldu ama işte. Çok bağlıydılar birbirlerine. " Gerçekten babamdan bahsetmek istemiyordum.
" Bilmez miyim ? Yılmaz çok severdi anneni. Bu holdingte tüm yerlerim dolu. Ama eğer istersen Taksim tarafında otelimiz var. Oğlum oranın başında. Arayıp söylerim senin işini de hallederim bugün. Sen ne zaman istersen git başla. Bak buraya da adresi yazayım. " küçük not kağıdına adresi yazıp bana uzattı. Kağıdı yavaşça alıp gülümsedim.
" Altında da numaram var. İstediğin zaman ne sıkıntın olursa ara beni mutlaka. Ne içersin sana ne söyleyeyim ? " dedi. İçsem İçsem bir bardak soğuk su içerdim herhalde. Aylardır aradığım iş bir anda avucumun içine düşmüştü.
" Ben bir su alayım. " dedim. Gülümsedi ve hızlı hızlı konuşmasına devam etti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA
ChickLitSaçları ıslak bedenen ve ruhen çırılçıplak bir kadın. Eskiden evinde en sevdiği yer olan salona doğru ilerliyor. Parkenin çıkardığı sesler düşüncelerine yön veriyor sanki. Küçük bir not kağıdı alıp elinde bir süre tutuyor. Bir şeyler yazmak istiyor...