Yine mükemmel bir sevgili olarak :
- Ne oldu?
Sarp gözlerini devirip:
- Sana da romantiklik yaramıyor.
Arabaya binip okula gittik. Okula gidene kadar Canın dırdırını çektim. Neymiş sırtını bir daha kullanamayacakmış. Bizim ilk dersimiz danstı. Bizde kızlarla rahat kıyafetlerimizi giydik:Nisandaydık. 2 Ay sonra okul bitiyor. Holeeeeey! Ne kadar okulu seven bir kız. Ders notlarım yüksekti. Ben annem gibi tasarım okuyacağım. Ben böyle hayallere dalmışken hoca konuştu:
- Evet herkes grup olup, bir şarkı seçecek. Sonra ona göre dans keografisi yapıp dam edecek. Ben de en iyi kişileri seçeceğim. Hem yüksek not alacaklar. Hem de danslarını okullar arası yapılan dans yarışmasında sergileyecekler. Bu yılki dans yarışması okulumuzda olucak.
İrem:
- Kızlar hangi şarkıyı yapsak.
Selin:
- Heyecanlı ve hızlı bir şarkı olsun.
Ben:
- Hmmmm... Beyonce- Run The World olur mu?
Kızlar onaylayınca keografisini belirledik. Haftaya bugün dansımızı yapacaktık.
...
Bugün dansımızı hocaya sunacaktık. Bu yüzden hepimiz aynı kıyafeti giymiştik( multi)
Şuan sahnenin arkasında sıranın bize gelmesini bekliyoruz. Hoca grupları teker teker çağırıyordu.
İrem:
- Ben çok heyecanlıyım.
Gerçekten çok heyecanlı görünüyordu. Yanaklarını şişirmiş zıplıyordu. Bugün sadece bizim okuldan izlemek isteyenler izlemeye gelecek. Yarışma günü yarışmaya katılan bütün okulların öğrencileri gelecekti. Böyle yarışmaların yapıldığı yerdi burası. Yani katılan okullar gelse bile boş kalan yerler olabilirdi. Okulumuz gerçekten çok devasaydı. Benim babamın şirketinin genişliğindeydi ve 8 kattı. Asansör var fakat biz 2. Katta olduğumuz için sıkıntı olmuyor. Ben düşüncelere dalmışken hoca bizim grubu çağırdı. Sahneye geldiğimizde seyircilerde şöyle bir göz gezdirdim. Sarp bana şortumdan ötürü ölümcül bakışlar atıyordu. Onu yumuşatmak için çok samimi ve şirin bir şekilde gülümsedim. Başarılı da olmuştum. Şarkımız başladı bizde dans etmeye başladık.
Arkadaşlar kızların dansı multide var şimdi şöyle düşünün:
- Su- Ari
-İrem- miu
- Ayça- Hyang
- Selin-Doori
- Hande- Yuna
Dansımız bittiğinde nefes nefeseydik. Alkış tufanı koptu. Hoca gülümseyerek birazdan sonuçların belli olacağını söyledi. Bizim grubun ismi: Real Dance. Bu isim aklımıza Kore dizisi olan "Sassy go go" daki " Real King" den gelmişti. Hoca kazananı açıklamak için bütün grupları sahneye çağırdı. Hocanın ismi İpek.
İpek Hoca:
- Evet arkadaşlar kazanan kişiler gerçekten hakeden kişiler. Hiç bir haksızlık yapılmamıştır. Kazanan kişi..... Real Dance!
Çığlık atmıştık. Mal gibi zıplıyorduk. Sahneden inin Sarp'ın boynuna atladım. Ayağı kalkmıştı zaten. Etrafımda bir kaç kez çevirdi. Sonra yere indirdi. Okuldaki kızların kıskançlıkla bakıyordu. Bazıları sarp'ı süzüyordu. Onlara bir bakış atmışım. Hemen önlerine döndüler.
Hakan:
- O Zaman bunu kutlamaya gidelim.
İrem:
- Hazine Kafeye gidelim.
Yanımıza İpek hoca geldi.
İpek Hoca:
- Kızlar haftaya bugün unutmayın. Çok çalışmanız lazım. Karar verdiniz mi şarkıya?
Selin:
- Evet hocam! MR. MR. Şarkısı.
İpek hoca kafasını sallayıp gitti.
Can:
- MR. MR. Mi?
Ben:
- Evet, Korece bir şarkı.
Can kafasını salladı. Bizde hazine kafeye gittik.
Ayça:
- Kızlar kıyafet için bugün bakmaya gidelim.
Eren:
- Bizde geleceğiz!
Hande:
- Niyeymiş o?
Burak:
- Çünkü alıyorsunuz bir yerinizi kapatmayan yarım şortları.
Hakan'a son bir umut baktık.
Hakan:
- Hiç bana öyle bakmayın çok haklılar.
Hande:
- Yaa tamam kısa almayacağız.
Zar zor ikna ettik. Ne Tabiki kısa alacağız?! Yani uzun beğenirsek uzun alırız.
...
Eve geldik. Alışveriş için hazırlanıyorduk.
Ayça:
- Kızlar hepimiz altımızı fosforlu sarı giyelim mi?
Su:
- Bu bir soru mu? Tabi ki!!!!
Giydiklerimiz:Alışveriş merkezine geldiğimizde kesin seçemeyeceğimizi düşündüm. Aslında burası Handenin annesinin Moda eviydi. Ama daha önce gittiğimiz değil, daha büyüğü.
Selin:
- Yavrum biz bırak kıyafeti birbirimizi bulamayız burada.
Dediğine hepimiz güldük.
İrem:
- Kankalar şort ve üst alıyoruz. Alt sade şort olsun ama üstünde biraz değişiklik yaparız.
Ben:
- Ayakkabımız, annemin özel tasarım gösterişli ayakkabılarından seçeriz.
Ayça:
- Aksesuarlarıda bizim şirketten bakarız.
Ayçanın babası ünlü bir takı tasarımcısı.
...
Akşam eve geldik.
Ben:
- Canım çıktı lan!!
İrem:
- Al bendende o kadar.
Dedik ve kendimizi koltuğa attık. Ne aldığımızı söylemeyeceğim. Yarışma günü görürsünüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Hayatım
RomantikOnların hikayesi çarpışma sonucu başlıyor. Kız kitaplarını yere düşürüyor. Erkek ona yardım ederken elleri birbirine çarpıyor. Bu tür klişeleri beklemeyin çünkü Onlar her romantik zamanın içine eden liseli bir çift. Sevgileri bir yanlış anlaşılma so...