Flowers & crowns • Vmin

n.n.t.n

••

"Hm, doğruyorum Bayan Park!"

Tae, kesme tahtasındaki tavukları özenle doğrarken, içeride keyfine bakan anneme cevap vermeyi ihmal etmemişti.

Yorulduğu konusunda emin olmama rağmen o kadar mutlu görünüyordu ki, bakışlarımın sürekli ona kaymasını engelleyemiyordum.

Dudaklarımın yukarıya doğru doksan derecelik açı yapmasına izin verdim ve önümdeki salata malzemelerini didiklemeye devam ettim.

O sırada belime dolanan tanıdık dokunuşlar içinde bulunduğum huzuru ikiye katlamıştı.

"Yardım etmemi ister misin sevgilim?"

Küçük bir kıkırdama gönderip bıçağın üstünde dolanan elimi serbest bırakmış ve dönüp dudaklarına küçük bir buse yerleştirmiştim.

"Senindir."

Ellerimi cebime koyup sandalyeye oturdum ve karşımdaki mükemmellik abidesini izlemeye başladım.

O,

Çok nefes kesiciydi.

Bunca zaman nasıl kendimi tuttuğum hakkında en ufak bir fikre sahip değildim bile.

•

Yaklaşık bir buçuk saat sonra her şey tamamen hazır olmuştu ve biz kahkahalar eşliğinde yemeğimizi bitirip koltuklara gömülmüştük.

Annem, lise arkadaşlarıyla düzenlediği buluşmaya geç kaldığını söylemiş ve kahve eşliğinde yaptığımız küçük sohbeti bizi baş başa bırakıp apar topar çıkarak sonlandırmıştı.

•

Taehyung, gözüne giren kahkülümsü tutamlarını karıştırdı ve usulca yanıma yaklaşarak beni sindiğim koltuktan kaldırıp, sesinin kulaklarımda yankılanmasına izin verdi.

"Benle gel sevgilim."

"Sana göstermem gereken bir şey var."

Konuşma gereği duymadan başımla onayladım ve beni nazikçe sürüklemesine izin verdim.

Bir kaç dakika sonra onun evindeydik.

Daha önce bir kaç kere geldiğim ama hala tamamen bilmediğim o samimi ortamında.

Eli, hala elime kenetliyken beni kapısı kapalı bir odanın önünde durdurdu ve utangaç bir tavırla başını eğip devam etti.

"Cesaretimi ancak toplayabildiğim için üzgünüm."

"Eh, umarım takıntılı bir psikopat olduğumu düşünmezsin."

Ben tüm vücudumu esir almış merak duygusu ve hayranlıkla onu izlerken, Taehyung kapıyı aralamış ve içeri girmem için elini davet edercesine öne uzatmıştı.

••