Sınırsız Hayat

insanın gerçekleri...

Görkem gittikten sonra masadakileri yerlerine kaldırdım ve yatağa atladım, sabah çatıya çıkmayı sevmiyordum, çünkü boş ve sıkıcı oluyordu gökyüzü. Öğlen sadece çatıdaki pencereden kafamı çıkarıyor kolumu çatıya koyup kafamı koluma yaslıyarak bulutları ve gökyüzünün pembe ve turunculuğunu seyrediyordum. Akşam ise çatıda yatıp gökyüzünün o sonsuzluğunu yıldızları seyrediyor ve akşamın o güzel kokusunu... bende ancak akşamın kokusunu çekim zaten içime, bir kul yok ki ölene dek sevim. Yatakta tavanı seyretmeketen bunalınca salak gibi yan yatıp elimi yere sarkıttım.sonra eline bir yumuşaklık deydi, yatağın altından çekip çıkarttığım gibi sarıldım.
"Şahan..."
Evet sadece bir ayıcıktı. Ama işin aslı ayıcık olması değildi. Ben kavgaları dinlerken, mutluyken, üzgünken, sinirliyken hep yanımda olan tek şeydi, ona dertlerimi anlatabiliyordum. Oyuncak ayılar bile insanlardan daha iyi. Şuna kesin olarak karar verdim ki insanlar salak. Ciddi söylüyorum, bende insanım bende öyleyim. İnsanlar bencil, her insan bencil. Karşısındakine laf tutacam diye onun duyguları yokmuşcasına konuşuyorlar, aynı zamanda tehlikelilerde, insan insana zarar verirmi yaw, ne haberler ne haberler, sırf ülkelere ayrılmışız diye yaratılışımıza saygı duymadan bombalar koyulurmu, patlatılırmı insanlar, biz insan deyiliz zaten bombalarda bacakları kolları uçuşturuyorsunuz. Sanki orda patlayan o deyil diye her istediğini patlatıyorlar şuna bak ya. Hayır insan en zeki varlıkmış, zeki zeki de bu kadar iğrenç davranılmaz. Azıcık zekasını kullansa insan, bu dünya böyle olmazdı! Hayvanlar sevginin değerini insanlardan daha iyi biliyor (bkz:medyada ki vidyo). 'Hayvan' kelimesini hakaret olarak kim kullanıyorsa kendine hakaret ediyordur bence.
   daha fala sinirlenmeden şahanı yatağa koyup salona indim ve bir bardak portakal suyu alıp bir koltuğa oturdum. Sonra geri kalktım. Çünkü kumanda başka koltuktaydı.
Alıp yerime geçtim tam televizyonun karşısındaki koltuğa. Kanallarda gezerken her yerde haber vardı. Klasik haber saati. birinde durdum ve geriye yaskanıp ayağımı bağdaş yaparak koltuğa yaslandım
"İstanbulda canlı bomba olduğu idda ediliyor."
"Resmen elini kolunu sallaya sallaya bomba koyuyorlar ülkeye"
Sinirlenip çevirdim kanalı.
     O sıra telefon çaldı
"Alo"
"Merhabalar"
"Kimsiniz"
"Polis"
"Ne."
"Polis. Bir cinayet suçuyla suçlandınız. Karakola gelmeniz gerekiyor"
"Ben. Cinayet işlemedim."
"Her suçlu öyle der. İşledim diyecek haliniz yok."
"Ben daha 14 yaşındayım. Kime ne yapabilirim sanıyorsunuz. Kim suçladı beni"
"İsmini vermek istemeyen kız bir vatandaş."
"Şakamısınız siz daha ülkeye konulan bombaları engelliyemiyorken bize mi takıldınız"
"Sizde bir suçlusunuz."
"Kimini öldürmüşüm ben onun"
"Ta kendisini"
"Efendim!? Şakamı yapıyorsunuz telefon şakası filan?"
"Yes"
"Allah sizi alsın"
"Ama gerçek yanı da var bu şakanın"
"Her şakanın altında bir doğru vardır diyorsun yani. Gerçek olan ne ve sen kimsin?"
     "Ben görkem. Çok zekiyim ki seni gizli den arıyorum. İnsan kankasının sesini tanımazmı ulan. Neyse, gerçek olan şey ise şu. Gerçekten şu an yaşayan bir kızı ruhen tüketip öldürmüş olman
"NEY"
"sana aşık bir kız var oğuz. Ve sana ulaşmamızı o istedi şu an yanımda"
"Bu da bir şaka dimi kanmıycam"
  Bu sefer bir kız sesi cevapladı sorumu.
"Hayır. Cidden seni seven ve senin çıkacağın macerada seninle olmak isteyen bir kız var "
   Cevap verememiştim, donup kalmıştım. Ayrıca benim macerama eşlik etmek bile istiyordu bu durumda çaresiz kalıp telefonu kapattım.
  "Ne kadar aptal ve basıt şakalar"
Koltuktan fırlıyarak kalktım ve kendime bir portakal suyu daha alıp odama geçtim.
  "Bu odayı temizlemem gerekiyor. Annemin dediği gibi odamı bok götürüyor. Her yer her yerde."
Bilgisayarı açıp bir şarkı açtım aynı zaman facebookta geziniyordum.
"Terörü lanetliyoruz falan falan öylemi! Hah! Lanetliyoruz fln ne iş benim güzel Türkiyem. Zaten lanetliyoruz diyorsunuz diyorsunuzda hani nerde."
O an tanımadığım birinden mesaj geldi faceden.
"Niye telefonu kapattın, ben cesaretimi toplamış sana itiraf etmişken sen benim yüzüme kapatarak kaçabiliceğini mi sanıyorsun"
Kızın adı selin di demek...
"Kaçmaya çalışmıyordum"
"Ya ne yapıyordun"
"Kıymetli zamanlarımı sizin saçma sapan şakalarınızla uğraşarak geçirmek istemiyordum."
"Şaka değil. Ben ciddiyim"
"İnanmamı istiyorsan çok uğraşman gerekiyor. Çünkü ben kolay kolay güvenmem."
"Ne gerekirse."