Sınırsız Hayat

adım adım hayallere kavuşmak

"Oğuz sınav nasıl geçti" diye mesaj geldi yatağımda yatarken, tabi annemdendi mesaj. iş için yurt dışına gitmişti. "İyiydi"(!) Diye cevapladım -Telefonumun kapatma tuşuna basıp tapattım- Babam artık beni hiç aramıyordu bu kadar önemsizmiydim onun için. Sırf bu yüzden annem dönene kadar onun yanında kalmayı reddetmiştim. Şimdi ne olmuştu peki evde yanlızım ve açım 14 yaşındaki bir erkekten yemek yapmasını beklemek, özellikle benden cidden saçma. Annem neyseki para bırakmış.. diye geçirdim içimden şu saçma sapan yatakta yatıp tavana bakmayı bağımlılık haline getirip ordan bir yarım saat daha kalkamamıştım. En sonunda yine bir atakla hızlı bir kalkış yaptım "allah kahretsin nekadar sıkıcı bir hayat!"
-Bilgisayara girdim biraz- "oha evrim geçirmiş kız resmen sınıfta kezbandın olmaz ki ama böyle bize de yazık" -kendi kendine konuşmacalar- "ohaa ama bu sınıfın ineğiydi ne ara... çüş çüş bu asosyel nasıl... bune mk herkes liseye başka biri olarak gidiyor resmen ben hala saksı gibi aynı kaldım" tabii aynı şey özgürlüğüm için geçerli değildi. Hala o çatılı odada kalıyordum ve çatıdaki resimleri her zaman korumayı başarıyordum bilgisayarı kapattım ve yine macera zamanıydı, hissedebiliyordum çatıya çıktım ve o anda kapı çaldı "pizaa pizaa"
"KimOoooo" diye kapıya konuşuyordum
"Pizza"
"Ay geldim geldim" -yaşlı teyzeler gibi hissettim bir an laned-
"Ne kadar"
"12"
"Buyrun"
Kapıyı kapattım ve sessiz bi tonla "kahramanımm" dedim adama.
Odama elimde pizzayla zıplaya zıplaya giderken bir anda kapı çaldı-
"Zili söküp kapıyı çalan kişiye transfer edicem birazdan yeminle"
"KİMMOOOOOWWW!!"
"Ben"
Allahın salağı ben deyince nasıl anlayim kim olduğunu
Kapıyı sökercesine açtıktan sonra içeri dalan görkem direk odama koştu
"Kanka koş koş"
"Noldu lan"
"Sen evden kaçıp maceraya atılacam fln saçma salak hayaller kurarak bana anlattın ya"
"Saçma değil, ben ciddiydim."
"Tamam işte bende gelim mi senle"
"Kank mal mısın ben başka ülkeye gidicem evde olmayacak. Nasıl paramız yetecek sanıyorsun."
"Ya olsun"
"Sen kendine ayrı para getirecen olur
mu o zaman"
"Kırdın beni"
"Sus lan"
-pizza uzattım-
"Tamam lan tamam, gel benle artık paramız yetmezsede dileniriz olmadı dayanamazsak bir maceracı olarak ölürüz"-ağzım doluyken konuşurken sesim garip garip çıkıyordu-
"Aynen"
"Sadece 4 senemiz kaldı kaçmak için"
"Ciddimisin? bence şuan bile çıkabiliriz"
"Hayır hayır tabiki, bu yolculuk için ne kadar uğraştığmı bilemezsin şu an çıkarsak bütün emeklerime saygısızlık etmiş olurum"
"Ne kadar çalışabilirsin ki daha doğrusu nasıl çalışabilirsin ki"
Çalışma masamın çekmecesiden, içinde birsürü farklı şeyler olan (taş, kalem kapağı vs.) kilitli poşeti çıkartıp eline verdim.
"Bune la"
"Anlamanı bekleyende kabahat büyük nesnelere benzetmeye çalış bak. Taş büyük kayalar, kapak kova, mendil çadır mesela"
"Ha anladııımmm"
Dolabımın üstündeki maketi indirdim. "ohhaa çok iyii"
"Bu dağlara nereden tırmana biliriz ona bakmamaza yardım ediyor."
Çekmeceden haritayı çıkarttım
"Tam 6 yaşından beri çalışıyorum o elindeki poşeti o zaman hazırladım elimdeki imkanlar ona yetiyordu o yaşta."
-haritayı açtım-
"Şimmi ise bütün hesapları yapabilicek imkanlara sahibim, irademi bu işlere yöneltmek hayatımın en doğru kararı diyebilirim. öğrendiğim şeylere inanamazsın, anlatılmıyacak kadar çok, inkılap tarihinde öğrendiklerimizden çok daha fazlası"
"Lan ben daha atatürkün hayatını hala tam öğrenememiş insanım"
"Hahaha bu işler çok daha farklı, kendi isteyinle araştırınca şıp diye öğreniyorsun"
-bilgisayarı açtım-
Gitmek istediğim yerleri açıp ona gösterirken pek şaşırmış gibiydi
" iradeni şu saniyeler şaşırarak harcamak yerine fotoğrafın yanında yazan bilgileri okusan daha iyi olucak"
"Ahhhhhahahahsha kanka buraya nasıl gideceğini düşünüyorsun"
Sinirlendim.
"Sekiz..."
"Ne."
"TAM SEKİZ SENEMİ VERDİM DİYORUM SANA APTAL HERİF. ULAŞILAMAYACAK BİR HEDEF OLSAYDI SADECE GİDECEĞİM YERLERİ ARAŞTIRIRDIM AMA BEN ÖMRÜMDEN SEKİZ SENE VERDİYSEM BUNLARI DA DÜŞÜNMÜŞÜMDÜR DEMEKTİR! DELLENDİRME BENİ."
"hani nerde düşündün kimi yiyorsun"
Yine aynı çekmeceden aldığım kalın ve eski defteri gökhanın önüne hafifçe atarak koydum gökhan defterin sayfalarını teker teker çeviriyordu seri bir hızla.
"HELAL LAN SANA!"
"tabi lan ne sandın"
Defter tamamen doluydu ve içinde efsanelerden tut, iyi kameralara, ordan bütün zehirli şeylere bütün bilgiler arada resimleri çizilmiş şekilde vardı
"Tekne gerekecek"
"Evet ama onu nasıl alabileceğimiz düşünürken beynim yandı"
"Ossundu hallediçez"