"Hayır!" Kanter halinde yatağımdan doğruldum. Rüya. Hepsi bir rüya. Nefes alışverişimi düzene sokmaya çalıştım. Bu nasıl bir rüyaydı? Bilinç altıma nasıl kazınmışsa bugünki kavga beni böyle etkilemişti. Artık uykularımda bile huzur yok. Sanki acı çekmem gerekiyormuş gibi. Acıyı, korkuyu o rüyadan sonra tüm damarlarım da hissettiğime yemin edebilirim.Kapımın gıcırdamasıyla kafamı oraya çevirdim. Babam endişeli yüz ifadesiyle yanıma yaklaştı. "Isabel iyi misin? Çığlığını duydum." Elleriyle saçlarımı okşayıp bana sımsıkı sarıldı. Kafamı babamın omzuna yasladım. "Kabus gördüm baba." Saçıma ufak öpücükler kondurdu. "Geçti tatlım.Hadi hazırlanmalısın okula gitmen gerek." Başımı sallayıp geri çekildim. Camdan gelen soğuk hava bedenimi titretmeye yetmişti. Camı gece kapatmıştım oysa. Babam odadan çıkınca dolabıma yöneldim. Siyah kalın bir tayt üzerine kırmızı bir kazak aldım. Giyinip aynanın karşısına geçtim. Makyaj yapmak bana göre değil. Saçlarımı taradım sonrasında dudak nemlendiricisi sürdüm. Artık gidebilirdim. Sandalyem de asılı montumu alıp çıktım. Portland bugün yine karlı. Ne güzel! Arabamın yanına geldim. Her yeri kar olmuş. Bindikten sonra anahtarı taktım ama çalışmıyordu. "Hadi kızım beni yarı yolda bırakamazsın!" Tekrar denedim tekrar. Tekrar. "Selam Isabella." Sağ taraftaki camdan gelen sesle irkildim. Andrew. Burada ne işi var? "Dün sanırım biraz kızdırdım seni ama sana kötü davranınca engel olamadım. Kusura bakma." Donuk bakışları üzerim de ve elimdeki anahtarda gezindi. Bir şey demeden arabanın önüne geçip kapağı kaldırdı. Bir kaç dakika orada oyalandı. Tanrım bunun derdi ne? Kapağı kapatıp yanıma oturdu. Emir verici bir sesle çalıştırmamı söyledi. "Evet! Çalıştı. Ne yaptın bilmiyorum ama teşekkür ederim." Sadece kafasını sallamakla yetindi.Boynunda ki dövmeyi fark etmemiştim daha önce siyah büyük ve göğsüne doğru devam eder gibiydi. Daha önce böyle garip bir simge görmemiştim. "Neyse gitmeliyim." Tam inecekken kolundan tuttum. Şaşkınlıkla bana ve elime baktı. Hemen geri çekildim. "İstersen birlikte gidebiliriz." Kafasını salladı ve yola çıktık. "Dövmenin bir anlamı var mı?" Afallayıp yoldan gözlerini ayırdı. Sanırım bu sorumu beklemiyordu. Düşünceli bir şekilde tekrar önüne döndü. Bende beklemiyordum sanırım sormayı ama zihnimdekiler dilime döküldü. "Yok. Öyle dövme yaptırmak istedim ve arkadaşım bunu gösterdi." Kafamı salladım ve yol boyunca bir daha konuşmadık.
***
"İt herif! Uzak dur Isabelden. Onu korkutuyorsun. Git ve kendine başka yem bul!" Kafamı salladım. Bu cadılar ne kadar aptal varlıklar. Ne zannediyorlardı insan kanı olmadan yaşayamacağımızı mı? "O aptal çeneni kapasan iyi olur Jack. Onu korumak zorunda olduğumu sende çok iyi biliyorsun."
Aptalca bir kahkaha patlattı. "Sen burada daha çok dikkat çekiyorsun. Sen bir varissin. Seni aramayacaklar mı zannediyorsun? Onu öldürteceksin. Ama ben bir cadıyım onu büyülerimle koruyorum. Etrafında ki kalkan çeperi onu tüm vampirlerden koruyor ve koruyacak.Ama ikinizi birden gizli tutamam. Seni bulduklarında onu öldürürler."
Haklı olduğunu biliyordum. Ama ona yüzyıllardır büyük bir aşkla bağlıydım. Isabella benim yaşam kaynağım. Kendimi de geçtim, onun dönüşmesini engellemek zorundayım. Yoksa öldürülücek. Onu korumaya yeminliyim. Ancak ben ölürsem o da ölür. Dönüşmesine bu kadar az süre kalmışken aptal bir cadı büyüsü onu asla koruyamaz. Çünkü o sıradan bir vampir değil tıpkı benim gibi. O bir kraliçe vampir. Jack'ın düşüncelerini okudum. Isabellayı öldürmemden korkuyor, ve ona... Aşık. Onu burada öldürüp önümde ki bir engeli atabilirdim. Ama Isabel ona çok değer veriyor.
"Dönüşmesine hiçbir büyün engel olamaz. Eğer yardım etmezsem ölücek. Onu aramaya başlamışlardır bile. O kadar farklı ve keskin bir kokusu var ki tüm vampirleri delirtecek derecede. Engel olamazsın. Onu tek ben koruyabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Dokunuş #Wattys2016
VampireHer gün aynaya baktığınız siz, aslında bambaşka bir varlıksanız? Aniden karşınıza çıkan biri tüm hayatınızı değiştirebilir mi? Ölümün pençelerinde yaşamak ne kadar kolay olabilir ki.. Kapak Tasarım; kapak-yap kullanıcısına aittir.