Hava çok sıcaktı. Şimdi canım hiçbir yere gitmek istemiyordu aslında. Ama buraya kadar geldikten sonra tabii ki geri dönmek olmazdı. Bari soğuk bir yere gitsek de pişmeden günü bitirebilsek.
"Evet gençler, bugün sizi tekneye bindirmeyi düşünüyordum ama bu sıcağı gördükten sonra vazgeçtim." Aklımı okumuş gibi bunu söyledikten sonra rahatladım rahatlamasaydım keşke.
"Sizi spor salonuna götüreceğim. Bugün kimse olmaz orada. Rahat rahat oynayabiliriz."
"Ne oynayacağız acaba?"
"Sürpriz"
Çok güzel ben bu sıcaktan kurtuldum diye sevinirken yine terleyeceğim. Ne fark etti acaba bu değişiklik. Bari tekneye binseydik de serin serin eserdi. Kerim bizi oraya son götürdüğünde basketbol oynamıştık. Daha doğrusu oynayamamıştık. Basketboldan nefret ederim.
"Hadi bakalım arabaya binin."
Sürücü koltuğuna Kerim, yanına Rüya oturmuştu. Ufuk'la ben de arka koltuğa oturmuştuk. Kerim'den şarkı açmasını istedik ama maalesef beyefendinin araba kullanması zorlaşıyormuş. Tabii ki herkes kulaklıklarını taktı (Kerim hariç) ve kişisel olarak müzik dinlemeye başladık. Çok canım sıkılmıştı. Neden bu kadar uzun bir yol gitmemiz gerekiyordu ki. İzmir'in en dolambaçlı yollarını araştırmıştı herhalde. Birden gözüme Kerim'in koltuğunun arkasında duran dergiler takıldı. O dergilere uzanırken Ufuk'un elinin de oraya gittiğini fark ettim. Ufuk'un eli benim elimin hemen üstüne yerleşmişti. Hiç ona bakmadan dergiyi aldım ve bunun bir spor dergisi olduğunun farkına vardım. Bunu okuyamayacağıma göre bunu Ufuk'a vermek en iyisiydi.
"Al dergiyi benim en nefret ettiğim dergi türüdür kendisi."
"Sağ ol en sevdiğim dergi türüdür kendisi. Aslında başka tür bir dergi de sevmem ama."
Gülümsedim ve cama bakmaya başladım. Dışarıda da dikkat çeken bir şey yoktu. Spor salonu dışında.
"Kerim lütfen geldik de."
"Geldik."
"Oh be, bir daha buraya uçakla gelsek iyi olacak galiba."
Kocaman bir spor salonuydu neden burada kimse olmadığını merak ettim.
"Neden kimse yok ki burada." Rüya da benim aklımı okuyabiliyor. Demek ki ne düşünüyorsam alnımda yazıyor.
"Çünkü buranın sahibi çok sevdiğim bir ağabeyimdir. Zaten bugün dersleri yoktu. Ben de bugün burayı kapatmasını rica ettim. Kabul etti. Hadi girelim."
İçerisi de çok büyüktü. "Ne yapacağız burada?"
"Futbol oynayacağız." Ufuk'un pis pis sırıttığını gördüm ama çok şaşıracaktı.
"Güzel, futbol en sevdiğim spordur." İşte bu Ufuk'un ağzı açık kalmıştı. Hatta Rüya bile futbolda çok iyiydi. Ortak özelliklerimizden biri de futboldu. Ama Rüya'nın oynayamayacağını düşünüyordum çünkü üstünde kısa bir elbise vardı.
"Hayatım bana dolabından kıyafet getirir misin?" Doğru ya Kerim'in dolabında Rüya'nın spor kıyafetleri vardı.
"Tamam, siz ısının bakalım ben geliyorum."
Aslında çok kötü geçmeyecekti herhalde bugün. Hatta eğlenceli bile geçebilirdi.
"Masal, biz senle bir takım oluruz. Yani kızlar erkekler yapalım. Ezelim onları, ve bu şekilde yolun acısını çıkartırız."
"Kardeşim benim be, öyle yapalım, gücümüzü görsünler." Bu arada Kerim geldi ve Rüya giyinmek için soyunma odasına gitti.
"Masal, sen nereden biliyorsun futbolu?" Ufuk hala şaşırmış duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalandan Kalp
RomanceKendimi çok çaresiz hissediyordum. Hava buz gibiydi . Ben kaçtıkça o bana daha çok yaklaşıyordu. Aramızda çok az mesafe kalmıştı. Zaten bu topallayan ayağımla onun yanında nasıl bir şansım olabilirdi ki. Ona o kadar güvenmiştim. Ve şimdi ondan kaçı...