İnsanlara güvenmek gerçekten dünyanın en zor şeyiydi.
Ben çocuğun kelimeleriyle içimdeki tarifi olmayan umudu söndüremezken bir hafta boyunca o çocuğu bekledim.
Belki bir umut yanıma gelir kurtarır beni bu eziyetlerden,hiç olmadı bana umut ettirecek iki üç cümle daha kursa o bile bana yetecekken o tam bir haftadır bu eziyetlere beni baş başa bıraktı.
İlk başta çocuğa guvenmemistim ama insan 15 sene boyunca gün yüzü görmeyince her şeye daha çabuk kanıyor.
Çocuk düpedüz beni kandırmış ve oynamıştı benimle.Eğlenmişmidir?Beni umutlandırıp ortada bırakınca mutlu olmuş mudur bari?
Kafamı soğuk betondan kaldırıp etrafına baktım.Son bir hafta sanki bana içlerindeki tüm siniri çıkarmak istermiş gibi eziyet etmişlerdi.Belkide çocuğun beni görmesine kızmışlardır,kim bilir?
Bunca sene beni burada mantıklı açıklaması olmadan tutan insanlardan bu da beklenirdi.
Hayatımda ailemi görmemiş biri olarak onlara hem çok kızgındım,hem de çok özlemliydim.Kucukken çok mu bir şey istemistim.Yada çok kötü bir şey mi yapmıştım bilmiyorum ama beni 7 taşıma kadar dışarıda bakmışlar bu gune kadar eziyet içinde ışıksız ortamda büyümüştüm.
Hangi mantık buna uyuyordu ki.Yada hangi aile buna göz yumabilir.
Ya ailem gerçek ailem değil.Yada gerçekten büyük bir sadist aileye sahibim.Bu nasıl bir mantıkla ilerliyor anlamış değilim.
8 senedir burada çok dusuncek zamanım oldu.Buraya nasıl geldim,neden geldim yada neden eziyet ediyorlar.M mantıklı bir açıklama aradım ailemi suçsuz çıkaran ama her seferinde daha da çıkmaza suruklendim.Gittikçe kıyıya vurdum.Ama elimde kalan kaca bir 0.
Etrafıma bakarken kapı hafif bir şekilde aralandı ve müzik sesi geldi.Muzik dediğimde piyano sesiydi.
Hafifçe çalarken içeri bir hafta önce gördüğüm çocuk girdi.Gözlerim umutla parlarken çocuğun çok günahını aldığım için biraz kötü oldum.Boşu boşuna sinirlenmiştim.Müzik biraz anlamsız gelsede uğraşmış diye düşünerek hafif gülümsedim.
Piyano bittiğinde çocuk içeri girip oturmuştu bile.
Yavaş bir şekilde konuşmaya başladı.
"Ben çok özür dilerim.Seni kurtarcam dedim ve bir haftadır yanına gelemedim ama sana beni affettiricek çok güzel bir şey ayarladım.Duyunca çok sevinceksi.Biraz zor oldu ama eminim değecek...Iıh..o zaman hazırsan söylüyorum.."
Meraklı bir şekilde kafamı hızla salladım ve bütün dikkatimi diyeceği şeye verdim.
"Senii....buradaann...çıka-..."
Cümlesini bitirmeden heyecanla bağırıp çocuğun boynuna atladım.Ama sonra bir şey farkettim;
8 sene sonra bana neden insaf etsinler ki.Bu yaptıkları büyük bir suç ve dışarıdan biri duyarsa uzun süre hapis yatarlar.Bunları nasıl göze alıp beni salarlar ki.Çocuk donukluğumu farkedince benden geri çekildi ve yüzüme 'ne oldu' der gibi baktı.
"Sana neden inanayım ki.Beni salarlarsa 8 sene burada kaldığım ortaya çıkacak ve hapse girecekler.Buna kim göz yumabilir ki."
Çocuk ne diyeceğini şaşırmış bir şekilde yüzüme bakarken cevap verdi.
"İşte uzun sürende oydu.Neyse ben sana kıyafet getirdim sen giysonra bu lanet izbe yerden çıkalım.Bide sen gerçekten burada 8 sene boyunca kaldın mı?."
Çocuk şaşkın şaşkın bana bakarken kafamı salladım ve çıkmasını bekledim.
Çocuğun yüzüne boş boş bakinca kafasını 'ne var' anlamında salladı.
Bende kafamla kapıyı gosterdim.
Çocuk anlayinca"Çıkmasam daha iyi kapıdan çıkarsama fırsatı değerlendirirler.Seni zor kurtarmışken kaybedemem ama giyinirken rahat ol yani ben arkamı dönerim."
Çocuk aceleyle arkasını döndü sonrada konuşmaya başladı bende o sırada giyindim.
"Benim adım Aral soyadımda Mertoğlu.16 yaşında lise 2 öğrencisiyim...ha bu arada sen kaçıncı sınıfsın?"
Giyindiğim için omzuna hafif dokundum ve konuştum.
(Mirelin kıyafeti buna benzer bir şeyler)
"Garip ama ben sadece okuma biliyorum yani 1. Sınıfta beni aldılar.Bu arada eski kiyafetlerimi ne yapayım."
Çocuk bana şaşkın şaşkın bakarken elindeki poşeti uzattı.
"Bunun içine koyabilirsin."
Çocuk hala şaşkınken ona soru yönelttim.
"Eee?Buradan nasıl çıkacağız?"
Güzel yazabilmişimdir inşallah.
Beğendiyseniz oy ve yorumlarınızı bekliyorum.İyi Geceler :-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Mavi
Teen FictionHayat acımasız gerçeklerden başka bir şey değildi. Ya şanslı olacaktın ya da ömür boyu mutsuz... Ben daha kaderin anlamını bilmeden beni mahkum ettikleri hayattan hiç ummadığım bir şekilde kurtulurken mutlu olmanın tanımını yeni öğrenmiştim.. Taa ki...