Sabah yine çalar saatimin sesiyle uyandım. Valla bu saat necatinin hediyesi olmasaydı parçalardım ben bu gerizekalıyı ama neyse. Bi hışımla kalktım yataktan zaten bu yataktan sadece ben öyle kalkabilirim malum yer yatağı. Ne yani kuş tüyü yatağı olmasını beklemiyorduk hiç birimiz sonuçta. Burası köy yahu.
Aklımdaki cin fikirlerle banyoya doğru gidiyordum.''acaba bizim burada ki tavukların tüylerini yolsam, çarşafların içine soksam yine kuş tüyü olmaz mı. Olur canım sonuçta tavuk da bir kuş uçabildiğine göre'' ben bunları nasıl işleve geçirebileceğimi tarrtışırken
'' laaan anne böcek var anneeeeee.''
''benim abla.'' bana mal mısın bakışları yolluyordu.
''lan uğur senin ne işin var yerde ayağıma deyince seni böcek sandım.''
''ben yerde değilim abla normal insanlar gibi yürüyordum ta ki senin gibi tırla çarpışıncaya kadar. ''
Saçını karıştırıp ''peki ufaklık'' dedim ve banyonun kapısını kapatıp içeriye girdim.
'' lan bu beyin fakiri bana tır mı dedi.'' öfkeyle kapıyı açacakken aynayla karşı karşıya geldim. anlarsınız ya ayna bana bakıyo ben aynaya bakıyom. ''hassiktir'' diye mırıldanıp elimle yüzümü kapatıp aman tanrım ifadesine büründüm. Yarım dakika öyle mal gibi durdum evet kendime mal diyebilirim çünkü şuan resmen uğura benziyordum. Kendime bile mal dediysem Uğura da bi laf dokundurmam lazım değil mi? Ablalık görevi. Alkışa gerek yok.
Artık öyle daha fazla dayanamayacağımı anlayıp musluğu açtım ve yüzümü yıkayarak söyleniyordum.''ya valla bu diziler hep bizi kandırıyor mk nasıl oluyo da sabah kalkınca saçları çok süpersonik oluyo anlayamıyorum '' ilerde oyuncu olacağım için yönetmenin bana böyle bir mallık yaptırmasına izin vermeyecektim. Olmadı ben uyurum kalktığımda doğal halimle çekime başlarım. İzleyicileri kandırmaya gerek yok sonuçta. Tabi beni öyle gördükten sonra bir daha o kanalı açarlarsa. Mesela ben de Uğuru sabahları benim gibi görürsem bir gün boyunca suratına bakmam. Ama hayvan ablası benim diye söylemiyorum çok yakışıklı . Ama o doğduğunda herhangi bir olay olmadı. Ama ben doğduğumda bütün köylü güneşi görmüş amk. '' çok güzelim çok beni veren Allah ' a şükürler olsun...'' diye mırılnadıp odama geçtim. Tamam tamam beni tanıyor olmalısınız mırıldanarak değil de bağırarak söylemiştim. jsdsfsdg
He bu arada şu oyunculuk mevzusu. Bugün istanbula gidiyorum. Oyunculuk eğitimi almak için e tabi biraz annemi babamı ikna etmek zor oldu. Hem belki Güneyi görürüm. Ne de olsa 5 yıldır görüşmedik. o da burda Neco da burda yaşıyordu ama Güneyin annesi ve babası öldürüldüğünde buradan gitmek zorunda kaldı. Neco da onunla beraber gitti işte. Neden gitmek zorunda kaldığını sorarsanız bende bilmiyorum. İlk aşkım o gün gitti ve bir daha geri dönmedi. Ve ondan hiç haber alamadım.
Ben tavanı izlerken kapı açıldı. Ve karşınızda tahmin ettiğiniz gibi uğur malı. Valla bir gün bu çocugu ölesiye dövcem hiç ablasına çekmemiş çocuk. Hatta gitmeden bi döveyim.
'' Kapıyı çalıp girsene lan bücür '' öfkeli gözlerle ona bakıyordum. O da takmadı zaten mal çocuk.
'' Kız abla sen bugün köyden inip şehremi çıkcan'' bu dediğine göz devirdim vallaha mal bu çocuk ''gız sen şeherli mi olcan'' vallaha tutmayın beni dalarım ben bu çocuğa.
Yanına gittim. Gözlerimi kısıp biraz eğildim, bir elimi omzuna koydum ve '' boyun kaç evlat'' dedim. tabi bu sırada sesimi kalınlaştırıp polat alemdar abime benzettim. Sümsüğün boyu kısa deil ama şuanlık benden kısa tabi böyle zamanları iyi değerlendirmek gerek .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öleceksin
Teen FictionÇocukken aşık olduğun adam ilerde seni öldürmek isterse ne yapardın. Hayat neden bu kadar acımasız ki. Tek hayalin okumak, taaa köyden kalkıp istanbula geliyorsun ve aşık olduğun adam sana ''seni seviyorum'' demek yerine ''öleceksin'' diyor. Tekrar...