'Harabe gibi bir yerdeyim.Etraf karanlık ve pis.Burnuma gelen pis kokular kötülüğün habercisi.Ortada durmuş gözlerimle çıkış yolu arıyorum ama bulamıyorum.Bulunduğum harabenin birden tavanı yıkılıyor.Kendimi kollamak için kollarımla vücudumu sarıyorum.Acı bekliyorum,vücuduma temas edecek o sızlamayı ama hiç bir şey hissetmiyorum.Başımı kaldırdığımda tavan etrafıma dökülmüş buluyorum.Yukarıya gözlerimi çevirdiğimde ayaklarım birden yerden kesiliyor.Yukarıya çıkmaya başlıyorum.Sanki bir güç beni gökyüzüne çekiyor gibi ve birden kulaklarımı adını konduramadığım bir ses dolduruyor.Bana hem geleceğin kötülüğünü hem de geleceğin huzurunu bahş eden bir ses.
"Hazırsan başlıyoruz o zaman PİYON." '
Gözlerimi açtığımda gördüklerimin bir rüya olduğunu anladım.Gerçi buna biraz da kabus demek gerek.Kafamı iki yana sallayıp çok değer verdiğim yatağımdan kalktım.Banyoya girdiğimde direk aynada yüzümün betinin benzinin attığını gördüm.O sesi iliklerime kadar hissetmiştim.Neydi o öyle?
İşlerimi halletikten sonra banyodan çıktım.Kendime küçük bir valiz hazırlamaya başladım.Aynı zamanda bir taksi çağırdım.Ben sizlere kendimi tanıtmadım değil mi?O zaman anlatayım.
Ben Nigar ÇELİK.Abim ile birlikte Bursa'da yaşıyorum.Daha doğrusu okulun olmadığı zamanlarda abimin yanına gidiyorum.Annem ile babam ben küçükken vefat etmiş.Yüzlerini bile zar zor hatırlıyorum.Okulumu şehir dışında okuyordum ama abim yeni dönemde yanında okumamı istediği için naklimi Bursa'ya aldırdı.Lise üçü bu sene bitirdim ve on sekizime girmeme bir kaç ay kaldı.Abim ise yirmi üç yaşında.Küçük bir işletmesi var.Küçük bir mahallede,ufak bir evde yaşıyoruz ve şu an ben ağabeyimin yanına gitmek için sabırsızlanıyorum.Tabii şu sıkıcı yurttan da.
"Nigar.Gidiyor musun?"arkamı döndüğümde Esra kapıda dikiliyordu.Esra benim en yakın arkadaşımdı burada.
"Evet.Yolcu yolunda gerek."dedim ve valizin fermuarını çekerek kapattım.
Yanıma gelerek kollarını boynuma doladı.Bende ona karşılık vererek sarıldım.
"Beni unutmak yok."onu burada tanıdığım süre zarfında çok sevmiştim.Hem kötü günümde hem de iyi günümde yanımdaydı.
"Asla.Seni çok özleyeceğim."dedim ve ondan ayrıldım.
"Otogara kadar yanında gelebilirim."
"Gerek yok canım.Taksi çağırdım şimdi gelir."dedim ve bulunduğum odadan çıkarak valizi elime aldım ve merdivenlerden inmeye başladım.Esra'nın da arkamdan geldiğini fark edebiliyordum.
Yurdun dışına çıktığımda taksinin gelmiş olduğunu gördüm.Esra'ya dönüp son bir kez daha sarıldım.O sırada cebinden bir kutu çıkartıp verdi bana.
"O kadar büyük bir şey değil ama bunu görünce içimden almak geldi.Umarım beğenirsin."
"Çok teşekkür ederim canım benim.Hiç gerek yoktu."
"İçimden geldi dedim ya.Lütfen al."dediğinde daha fazla onu üzmek istemedim ve elindeki kutuyu aldım.Son kez vedalaşıp taksiye bindim.
Kutunun paketini yavaşça açtım.Kapağını kaldırdığımda beynimde şu sözler yankılandı.
'Hazırsan başlıyoruz o zaman PİYON.'
Kolyenin ucunda gümüşten,ufak bir piyon vardı.Birden ürperdim.Kalbimin atışı hızlandı.O ses bilinç altıma kazınmıştı sanki.
En çokta merak ettiğim o sesin sahibiydi.Büyüleyici bir sesin sahibi de acaba büyüleyici midir? Kendi kendime düşüncelere dalarken başımı cama yaslayarak dışarıyı izlemeye koyuldum.Ne kadar geçti bilmiyorum ama taksicinin sesi ile otogara geldiğimizi anladım.Valizimi elime aldım.Parayı vererek aşağıya indim.Biletimi önceden aldığım için direk otobüse bindim.Zaten biner binmez otobüs seyir aldı.
Bursa'ya ayak bastığımda derin bir nefes alıp verdim.Sanki ileride ki olayların ön sözü gibi bir şeydi bu.Gözlerimle etrafı taradığımda abimi gördüm.Onu çok fazla özlemiştim.Valizi arkamdan sürükleyerek ağabeyime doğru koştum.O da inci gibi dişlerini göstererek bana kollarını açtı.
"Sonunda gelmiş mi benim prensesim?"dedi ve beni kucağına alıp etrafında döndürdü.Kahkahalarım otogarda yankılanıyordu.Beni yere indirip kollarımdan tuttu.
"O zaman yeni hayatına hoşgeldin prensesim."dedi.
"Hoşbuldum o zaman yakışıklı."
Selam güzel okuyucularım.İlk bölümü tanıtım amaçlı olarak bilerek kısa kestim.İleride ki bölümlerde biraz daha uzun olacak.Umarım beğenmişsinizdir.Kendinize iyi bakın.Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin.☺☺

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH'IN PİYONU
Ficção AdolescenteGenç kızın sıradan bir hayatı vardı.Sadece okumak tek hedefiydi. Abisi ile Bursa'da yaşıyorlardı.Annesi ve babası küçükken vefat etmişti.Genç kız okulu yüzünden şehir dışında okuyordu.Sadece tatilde beraber olabiliyorlardı. Abisi özlemine daha fazla...