2

12 4 3
                                    

Omzuma bir el dokundu "hadi gidelim artik"annemdi elin sahibi annemdi fakat sesin sahibi o değil gibiydi. Ayağì kalktım ve sımsıkı sarıldım bir süre öylece kaldiktan sonra ikizmide ablama el sallayıp mezarlığın kapısına doğru yöneldik babam bizi kapida bekliyordu ve gözleri kıpkırmızı olmuştu zar zor çıkan sesiyle hadi gidelim dedi ve arabaya bindik .arabada hiç ses yoktu bu sessizlik uykumu getirmişti zaten ingiltereden daha yeni gelmiştim ve çok yorgundum.eve gelmiştik arabadan inip direk yukarı odama çıkmıştım ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.sabah biraz erken kalkmıştım biraz yürüyüş yapacaktım.üzerimi giyindim saçlarımıda sıkıca bağladım ve odamdan çıktım merdivenlerden ses çıkarmadan indim.aşağıda esrayı görmüştüm bizim evin calisaniydi çok tatlı bir ablaydı biraz yürüyüş yapacağımı söyledim ve kendimi sokağa attım saat daha erken olduğu için kimseler yoktu.hafif rüzgar vardı kulaklığımı biraz uğraşın sonunda açtım ve rastgele bir müzik açtım ve adımlarımı dahada hızlandırdım ve koşmaya başladım koşmak beni rahatlatıyordu.ayaklarımda derman kalmayınca durdum ve bir banka oturdum denizin eşsiz güzelliğini izlemeye başladım. Ne kadar böyle kaldım bilmiyorum yanıma birinin oturduğunu hissetmemle bir anda irkildim ve kulaklığımı çıkardım. Bu mert abinin kardeşi Burak tı resmen evrim geçirmişti hala düz bir şekilde suratını incelerken "beni süzmeyi bırakıp sarılmayacak mısın ?"dedi.hala şaşkınlığım devam ederken burağa sıkıca sarıldım ve ağlamaya başladım onu o kadar çok özlemiştim ki ablamın ve mert abinin ölümünden sonra ilk defa görmüştüm ingilterede bir yıl kaldım hiç kimseyele görüşmemiştim ama Burağı görünce kendimi çok kötü hissettim keşke hiç gitmeseydim.galiba herşeyden kaçmak bir çözüm değildi aksine içini daha çok acıtıyor ve hem ablamın özlemi hemde sevdiklerimin özlemine dayanamayıp geri dönmüştüm .Aslında kendimi toparlamıştım ya da sadece toparladığıma inanmaya calişiyordum susuyordum birde sadece ağlıyordum hayatım bunlardan ibaretti ama artık ağlamayacaktım güçlenip ayağa kalkacaktım eger ayağa kalkamazsam ablamın ve mert abinin katillerini bulamazdım... burak "hadi ağlama artık geçecek" geçmiyor işte gün geçtikçe daha çok özlüyorum.bu düşüncelerden sıyrıldìm ve buraktan ayrıldım "asla geçmeyecek sadece bu aciya zamanla alışacağim bu acı katili kendi ellerimle öldürdüğümde dinecek " dedim. Burağın yeşil gözlerinin en derinlerinde her ne kadar saklamaya çalışsada saklayamadığı hüznü görüyordum.zorda olsa Burağa gülümsedim."hadi bize gidelim."dedim ve beraber kalktık .arabada eve gelene kadar sohbet etmiştik bir nebzede olsa beni rahatlatmıştı. Beni eve bıraktı ve tekrar görüşmek için sözleştik. Eve gulümseyerek girdim bundan sonra acımı asla dışarıya yansıtmayacaktım kendi kendime eski mayra geri gelecek dedim ve kapıyı kapattım.
Annem ve babam masada kahvaltı yapıyorlardı masaya ilerledim günaydın anneciğim ,günaydın babacığım"dedim ve yüzüme içten bir gülümseme yerleştirdim artık ne kadar becerebildiysem.annem ve babam dünkü halimden eser kalmadığı için bir hayli şaşkın bir şekilde ikiside bir ağızdan "günaydın kızım" dediler. Babam ve annemle kahvaltı yapmayı özlemişim." baba bugün melisle biraz dışarıya çıkabilirmiyim onu çok özledimde."babam anneme baktı ve olumlu şekilde kafa salladı."tabi kızım şöför bıraksın seni gideceğin yere "dedi .baba ben kendi başıma gitsem yürümek iyi geliyor. Babam kabul etti beni pek sıkmıyorlardı ne desem kabul ediyorlardı acaba bu durumlarından faydalanıp ayrı eve çıkmayı mı teklif etseydim yooo olmaz kaddiyen buna izin vermezlerdi bu düşüncemi 18 yaşımdan sonra paylaşacaktım onlarla .vakit kaybetmeden kahvaltımı bitirdim ve odama çıktım hemen dolabıma yöneldim ve açık renk kot bir pantolon ve üzerine gözlerimin maviliğini dahada ortaya çıkaran mavi bir tişört giydim rimel sürdüm ve saçlarımı açık bıraktım çantamı aldım içinden telfonumu çıkardım melise mesaj attim.
Gönfderilen:Melisim
Ben geldimm bir hoşgeldin yok mu on dakikaya sizdeyim çabuk hazırlan.

Hemen mesaj geldi bu kız hala telefonu elinden indirmiyordu anlaşılan.
Gönderen:Melisim
Ohaaa yaaa ne zaman geldin pis gıcık çabuk gel seni bekliyorum hesap vereceksin :-)

Gülümsedim ve adımlarımı dahada hızlandırdım cok geçmeden melislerin evinin önündeydim derin bir nefes aldım içimden melisin gazabına uğramak istemediğim için allaha dua ediyordum.veee meliss koşarak yanıma geldi koşmak hafif kalır resmen üzerime uçtu.. "yavaş ol be kızım nefes alamıyorum .."beni bıraktı ve koluma bir cimcik attı "ben ne yaptığımı biliyormuyum hiç birşey söylemeden gidiyosun ve pat bu mesaj geliyor ben geldim ne aradın ne sordun kızım bu bünye alışık değil böyle şeylere daha unu-"lafını yarıda kestim "nefes al be kızım daha konuşacak çok zamanımız olacak hadi biraz gezelim. En sevdiğimiz kafeye gittik hiç değişmemişdi buralar sadece içindeki insanlar farklıydı hep oturduğuğumuz masayı boş görünce nerdeyse sevinç çığlığı atacaktım sevinçle masaya doğru ilerlerken masaya biri oturunca tüm sevincim resmen kursağımda kaldı.melise döndüm ve inanmıyorum ya bu nasıl bir şanstır.git o çocuğu ordan kaldır nasıl bizim yerimize oturabilir."Melis bana saçmalama der gibi baktı."çocuklaşma kızım ya ben nasıl kaldırayım koskoca çocuğu gel hadi yanındaki masa boş orya oturalım "yok ben onu ordan kaldıracağım var mısın iddasına " dedim.melis gülümseyerek yaşasın eski mayra geri döndü "dedi."kazanırsam ne isteyeceğimi sonra düşüneceğim zaten benim için çocuk oyuncağı"dedim ve arkası dönük olan çocuğun omzuna elimi koydum "pardon bakarmısın?"dedim ve çocuk bana döndü..çocuğun bana dönmesiyle donup kalmıştım."Sen"diye bir sözcük dökülüverdi dilimden ....

intikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin