Selam! Yine aradan geçen uzun bir sürenin ardından buradayım. Öncelikle ne diyeceğimi bilmiyorum, bölüm işlerini düzenli bir hale getirmek konusunda berbat olduğum hakkında başlamalıyım sanırım. Cuma cumartesi olayı da yalan oldu, o konuda çok üzgünüm. Ve en büyük neden artık bir bilgisayarımın olmaması. Bu bölümün de çoğunu telefondan yazarak tamamladım. Bir kısmını da kuzenimin bilgisayarından yazdım.
Ve an itibari ile on ikinci sınıf öğrencisiyim. Şubat ayından sonra bir çok önemli sınavım oldu, buralarla pek ilgilenemedim ve gerçekten çok üzgünüm. On birinci sınıf gerçekten de zor, bunu yerimde olmuş olanlarınız varsa bilir. Olmayanlarınız da bilecektir geldiği zaman. Gerçekten de düzenli bir çalışma gerektiriyor.
Yaz için olan amacım, bölüm biriktirmek. Elimden geldiğince bölüm yazacağım ve sene içerisinde paylaşacağım. Çünkü gerçekten zorlu bir sene olacak ve elimde hazır bölüm olmazsa çok zor olur.
Tekrardan özür diliyorum, eski kitleye de elbette bir anda ulaşmayı beklemiyorum. Yine de 'yb' yerine bölüm hakkında olan en ufak yorumunuz, espiriniz bile çok daha iyi oluyor. Hepinizi çok seviyorum, tekrardan çok özür dilerim. Bölüm umarım affedilmemi sağlar, iyi okumalar!
~~~~
Odaya geldiğimiz an tıpkı tahmin ettiğim gibi Amber konuşmaya başladı. Muhtemelen sabaha kadar da susmayacaktı. Tanrım... Bunu hak edecek ne yaptım diye bile soramıyorum kendime. Hak etmiştim, fazlasıyla. Niall konusunda da öyleydi, Harry ile bunu hak etmiştik.
"Peki Noel'den beri bu ufak sırrınızı saklamayı nasıl başardınız?" Ben yatağa oturmuşken Gemma da yanımda bağdaş kurdu ve susup hiçbir şey söylemedi. Nefesimi verdim ve dudaklarımı yaladıktan sonra konuştum:
"Ya öyle söyleme. Bu saklama olayının bu kadar uzun süreceğini biz de bilmiyorduk." Dudaklarımı büküp eski haline getirdikten sonra ona bakmaya devam etim. Bana ufak bir gülümseme verdiğinde gevşediğimi hissettim ve ben de gülümsedim.
"Peki ya öpüştünüz mü?" Diyerek hemen konuyu başka yerlere çektiğinde ellerimin suratıma gittiğini fark etmemiştim bile. Ona yanda duran yastığı alıp atarken odayı üçümüzün kahkahaları doldurdu. İşte şimdi içimdeki gerginlik tamamen uçup gitmişti. Sadece aklım hala Niall'daydı.
"Sahi, sen nasıl oldu da o inadını kenara bırakarak Harry'e karşı bir şeyler beslediğini kabul ettin?" Gülüşü ritmli bir şekilde sonlanırken bana tekrar bir soru yöneltti. Gemma'ya yardım et bakışları atmaya çalıştığımda hemen lafa atıldı o da:
"Hiç bana bakma. Amber'ın yanındayım. Sadece şu öpüşme hakkında pek detay vermesen de olur." Pek derken işaret ve baş parmağı ile miktar göstermişti.
"Pekala, konuşuyorum işte. O gece, Noel gecesi, o inadını bir kenara bırakınca ve o kadar güzel konuşunca ben de inadımı bir kenara bıraktım. Ayrıca bunu yapmanın onun için ne kadar zor bir şey olduğunu gayet iyi biliyordum. Çünkü aynısını ben de yaşadım." Aklım tekrardan o gece ile dolmaya başladığında dudaklarımda hafif bir gülümsemenin belirdiğini hissettim.
"Her şeyi bir kenara bırakıp asıl sonuca odaklanırsak, sizin adınıza mutlu oldum. İnat, gurur ve daha birçok duygu dört yıldır aranızda dolanıp duruyordu. Bunu fark etmemek için kör olmak gerek."
"Sizi seviyorum." Sesimi ufak bir kedi gibi çıkartarak konuştuğumda ayakta olan Amber'ı da çektim ve ikisine birden kollarımı boğarcasına doladım. Gerçekten çok şanslıydım, bunu bir kez daha iliklerime kadar hissettim. Dost denilen şey gerçekten de çok zor bulunuyordu ve ben en güzellerine sahiptim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friendship And Love (Harry Styles Fanfiction)
Fanfiction"El, olmuyor. Yapamıyorum. Artık senden nefret ediyormuş gibi davranmaktan bıktım." Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde karşısında dikiliyordum. Ona karşı kendime bile itiraf edemediğim şeyler vardı. Ellerini sıkıntı içinde buklelerinden geçirip gözle...