Friendship And Love (Harry Styles Fanfiction)

"We need to talk about Romeo and Juliet."

OKUMADAN GEÇMEYİN!

Evet yeni bölümü geç yayınladım, tatile ihtiyacım vardı ve gerçekten zamanım olmadı. Yine de geciktirdiğim için beni affediin. İki gündür de internetim bozuktu, giremedim. Biliyorum hepsi bahane gibi ama gerçekten doğru olan bu. İki ya da üç gün aralıklar ile yeni bölümleri eklemeye çalışacağım.

Ve sürekli burada olacağım. Sizinle sohbet etmeyi her zaman seviyorum. Benimle tanışmayanlar varsa benim ismim Selin. Bunu daha önce söylemem gerekirdi sanki ııı -,- Ve size yarışmada oy vereceğiniz linki verecektim.

Oy vermek için yorumlar kısmına; "Friendship And Love" yazmanız yeterli olacaktır. Bu benim için çok önemli! Oylama başladı. İlk raund 23 Haziran günü 19.00'a kadar. Yani 23 Haziran günü akşam 19.00'a kadar oy verebilirsiniz. İlk raund sona erdikten sonra son raunda da kalırsak onun da linkini paylaşacağım, yeni bölüm ile birlikte. Size inanıyorum! LİNK DIŞ BAĞINTIDADIR.

Ah unutmadan! Multimedyada @YenyCherry'nin yaptığı bir afiş var. Seni seviyorum birtanem, çok teşekkür ederim tekrardan!

~~~~

~14. Bölüm~

Salona girdiğimizde Lou ve Gemma'nın gözleri sorgulayıcı bir şekilde ikimiz arasında gidip geliyordu. Harry saçlarındaki bandanayı çıkardı ve dudaklarını yalayıp ikisine birden bir bakış attıktan sonra bana baktı. Gözlerim ile ona 'sen başla' dedim sanki. Harry tekrardan dilini dudakları üzerinde gezdirdikten sonra dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı:

"Bakın, ımm bunu söylemek gerçekten çok zor. Ella ile bunu sizin bilmeniz gerektiğini düşünüyoruz, şey yani herkesin bilmesi gerekiyor tabii ama bunu size karşı saklamak daha zor. Çocuklara karşı bile çok zor. Yani Lou sen benim her şeyimi biliyorsun, Gemma sen de Ella'nın. Ve bunu saklamamız zaten yanlışken sizden saklamamız berbat bir şey. Gruptan birinin öğrenmesi gerekiyordu. Bunu çocuklar ile grup toplantısı yaptığımızda açıklarken yalnız olmak istemiyorum Lou. Bunu ilk si-" Harry'nin lafını bölen kişi Lou oldu. "Harold tamam anladık orasını. Artık lafı ağızında gevelemesen? Ne? Neyi gizliyorsunuz?" Harry ayağa kalktı ve benim yanıma geldi. Gözlerime baktı ve tek elimi tuttu. Alt dudağımı korku ile ısırdım ve Lou ile Gemma'ya baktım. "Biz Ella ile-" Bu sefer de lafını bölen Gemma olmuştu. Gözleri büyümüş bir şekilde ayağa kalktı. Lou ise sadece gözlerini büyütmüştü.

"Siz Ella ile ne? Ella sen? Siz? Tanrım." Gemma ne yapacağını bilemez bir şekilde ikimize bakıyordu. Lou da ayağa kalktı ve ikimize baktı. Tanrım.. İşler kızışacak gibi. "Boo bunu benden nasıl gizlersin? Sen Ella? Sen nasıl gizlersin?" Lou ikimize bakarken Gemma araya girdi ve Harry ile ellerimizi ayırdı. İçime yerleşen şaşkınlık duygusu ile Gemma'ya baktım. "Lou, Tanrı aşkına! Bu nasıl gerçek olabilir? Siz.. Siz gerçekten? Ella sana inanamıyorum! Bana bunu nasıl yaparsın?" Gemma öfkeli bir şekilde bana bakarken ne yapacağımı bilemedim. Ne dese haklıydı. Kim bilir ne düşünüyordu? "Sen.. Ben sana her şeyimi anlattım, sen benim en iyi arkadaşımsın Ella. Bunu, böyle bir şeyi benden nasıl gizlersin? Sen.. Sen iğrençsin!" Son sözü ile ikimizin de gözleri dolmuştu.

"Gemma lütfen dur!" Gemma sinirli bir şekilde salondan çıktığında gözüm ne Lou'yu ne de Harry'i görüyordu. Canım çok yanmıştı. Bana daha önce kimse böyle bir şey dememişti. "Ne Gemma dur?! Ne Ella? Bütün arkadaşlığımızın Harry içind değil mi? Daha ne istiyorsun?!" Sözleri karşısında donup kaldım. Bu Gemma olamazdı. Zaten sonrasında ne kadar yanlış ve aptalca bir şey söylediğini anlamış olmalı ki suratı gerildi. Bunu nasıl düşünürdü, daha doğrusu söylerdi? "Gemma! Tanrım.. Sen bunu nasıl söylersin!" Kapıdan çıkacağı sırada kolundan kavradım ve suratına ağlayarak baktım. O da ağlıyordu.