Friendship And Love (Harry Styles Fanfiction)

Before New Year

Gerçekten çok üzgünüm. Bu hafta pek de iyi sayılmazdım. Bu bölümü uzun tuttum, özür olarak. Geçen bölüm neredeyse hiç yorum yoktu ve bu beni gerçekten üzdü. Geçen hafta benim için rezaletti. Soranlarınız için çok teşekkür ederim. Yanımda olduğunuz için. Sınır 40 vote ve 40 yorum. Lütfen okuduğunuzda bana 'çok güzel yb' demek yerine gerçek yorumunuzu belirtin. Bölümde en çok nerelerin hoşunuza gittiği gibi mesela. Hepinizi çok seviyorum.

~~~~

~10. Bölüm~

Harry'nin Ağzından:

Titreşim sesi ile irkilerek uyandım. Baş ucumda duran telefonu arayan kişiye söylenerek aldım ve uykulu olduğum için kim olduğuna bakmadan açtım:

"Harry, Ella nerede?!" Gemma bağırarak tatlılığı hala süren uykumu yok etmişti.

"Benimle birlikte, Gemma." dedim, soğukluğumu koruyarak. Yanımda ince kolunu karnıma dolamış olan güzelliğe baktım ve gülümsedim. Gemma rahatlamışcasına bir nefes aldı ve öksürerek sesini düzeltti.

"Tamam. Ona beni aramasını söyler misin?"

"Şuan uyuyor. Eee yani şey misafir odasında ve ses gelmedi şuana kadar. Uyuyordur herhalde."

"Peki."

"Tamam." dedim ve telefonu kapattım. Telefonu tekrardan kenara bıraktığımda Ella'nın karnımdaki ince kolu yatağa düştü. Elimi alnına düşen perçemine götürdüm ve parmalarımla arkaya yatırdım.

"Ella, uyan." dedim, sesimi fazla yükseltmeyerek.

Dudaklarını birkaç kere oynatarak ters döndü ve uyanmadı.

"Ella." Sesimi biraz daha net çıkardım ve bu sefer omuzundan tutup hafif bir şekilde minik bedenini sarstım. Yavaşça vücudunu döndürdü ve gözlerini ovaladıktan sonra yavaşça kahverengi gözlerini araladı.

"Günaydın." diyerek elimi yanağına götürdüm.

"Bana çok kızgın mısın?" dedi, kısık sesi ile. Direkt sormasına şaşırmıştım. Ona olan kızgınlığımı dışarı vuramazdım. Çünkü yarın yılbaşıydı ve ben kesinlikle alkol alırdım. Yılbaşında herkes içtiği için doğal olarak o da içmek isteyecektir. Bunu bir şekilde engellemeliydim.

"Hayır. Ama bir şartım var. Lütfen yarın gece fazla alkol alma."

"Ama yarın yılb-"

"Tamam birlikte içeriz. Hepbirlikte. İçki içme demedim, fazla içki içme dedim ben sadece." Yanaklarını şişirdi ve nefesini dışarı verdi. Yanaklarını sıkmamak için zor durdum.

"Tamam ama o zaman sen de içmeyeceksin. Yani sarhoş olacak kadar." dediğinde yanaklarını şişirme sırası bendeydi. Aslında ona içmeyeceksin deyip benim içmem çok saçma olurdu. İyi ama ben her yılbaşında içerdim ve sarhoş olup ortalığı dağıtırdım. Espirilerim ile. Espirilerim çok iyidir. Hele bir de sarhoşken bilseniz! Belki bu yılbaşı ayık olmalıydım ve... Onu öpmeliydim. Yeni yıldan tek isteğim dudaklarına ufacık bir öpücük kondurabilmekti. Tanrı bana, aileme ve çocuklara her şeyi fazlasıyla verdi. Belki çok bencilce ama kesinlikle onun dudaklarını dudaklarımda hissetmek istiyorum. Ahh o dudakları.. Her zaman koyu bir pembeyi andırmak zorundalar mı? Gemma bizi ilk tanıştırdığında gözlerimi dudaklarından alamamıştım. Nefesimi dışarı verdim ve saçlarımı sallayıp yana yatırdım.

"Tamam, anlaştık." diyerek elimi sıkması için uzattım. Gülümseyerek elimi sıktığında ben de gülümsedim. Ona Paris'ten söz etmeliydim. Yönetim bir imza gününden ve konserden söz etmişti. Henüz çok yeniydi ve çok acele olmuştu. Simon dün bizi aramıştı ve durumdan hepimize söz etmişti. Ella kötü olduğu için ve akşam da bara gittiğimiz için söylemeye vakit bulamamıştım. Tüm ekip toplanacaktı ve ben gerçekten onun da gelmesini istiyordum. Tıpkı Los Angeles'taki gibi. Los Angeles'ta Ella ile yaptığımız şeyler, dalga geçtiğimiz şeyler, dalga geçtiğimiz insanlar ve geçirdiğimiz zamanlar benim için çok değerliydi. Onunla yurtdışına çıkabildiğim tüm zamanlar da çok fazla eğlenmiştim. En çok akılda kalanı Los Angeles'tı. Belki Gemma ile birlikte gelirdi. Okuluna çok önem veriyordu, bu yüzden asacağını düşünmem bile saçmaydı. Ama en fazla bir hafta sürecekti ve bilirsiniz.. Biz artık bizdik. Yani denemeye değerdi. Kahvaltı ederken ona bundan söz etmeliydim.