2 gün sonra
Marinette
Ben kaçırılalı iki gün olmuştu. Acaba Paris akumalarla nasıl baş ediyordur.
Ah artık şu iki gunde gabriel agreste e olan bütün hayranlığım yok oldu. Neredeyse her gün 10 kova buzlu su ve 20 tokat yiyorum ya.
Ama artık yeter bugun buradan kaçacağım. Belki ağzımdan lafalamayınca beni serbest bırakır sandım ama adamın hiç oyle bir niyeti yok. Zaten dün ona sorduğumda
-tanrı aşkına sen hiç yakalanmaktan korkmuyor musun?
-Seni kaçırırken başka bir gibi giyindim,parktaki güvenlik kameralarını devre dışı bıraktım ve etrafta hiç görgü tanığı yok. Sence korkuyor muyum?
Bu cevabı alınca bu gece kaçmaya karar verdim. Gece geç saatlerde o çıkınca büyük bir çabayla ellerim, ayaklarım sandalyeye bağlı olarak zıplayarak sert kapıyadoğru yöneldim ve sandalyeyi kapıya vurarak sandalyeyi kırdım. Zaten sandalye kırılınca ipler de çözülmeye başladı ve ben iplerden kurtuldum. Şimdi sıra kayıyı açmak vardı. Tam da kalan tüm gücümle kapıya koştum ama kapıya mı koştum yoksa başka yere mi anlamadım. Çünkü kapı açıkmış ve ben tabi kapıya doğru koşmamla yeri birden opuverdim ama o kadar kotu düşmüşüm ki bileğimi burktum. Topallayarak hemen eve doğru koşmaya başladım.üstümde çok fazla yara vardı daha kabuk tutmadığı için hala kanıyordu. Tikki nin korkmasını istemediğm için ceketim ile yüzümü silip çöpe attım. Eve geldim ve benim anahtarım yoktu. Sonra da
Evde birileri varsa onlara sürpriz yapayım dedim ve kapının yanında annemin yeni koyduğu çiçeğin içindeki topragın en altındaki anahtarı aldım, kapıyı actım ve geri yerine koydum. İçeri cirdiğimdeyse hiçkimse yoktu. Hemen onu boşverip yukarı çıktım. Küpelerini taktım ve Tikki nin ortaya çıkmasıyla korkudan çığlık atması bir oldu.
-Marinette bu halin ne?
-Gabriel Agreste beni kaçırdı ve ban işkence yaptı.
-neden?
-iki gun once sanki uğurböceği ile konusuyormuş gibi yaptm ya. Beni ugurbocegi nin arkadaşı sanmış ve benden uğurböceği hakkında bilgi almaya çalıştı ama tabiki ona uğurböceği hakkında hiçbir bilgi vermedim.Bu arada hemen hastaneye gidip şu yaralarıma pansuman yaptırmalı ve burkuk bileğimi göstermem lazım ama dönümeyeceğim Tikki hiç halim yok.
-tamam Marinette.
Adrian
Marinette i iki gündür arıyorum ama bulamıyorum hem ayrıca uğurböceği de iki gündür ortalıklarda yok. Ben de akumalarla savaşıyorum ama hem daha uzun, hem daha acılı, hem de akumaları arındıramadıgım için kedikliyzm ile yok ediyorum. Bugun de yine Marinette i arıyordum ve gecenin bu saati bir kızı koşarken gördüm. Uzaktan Marinette e benziyordu. Bir umutla biraz daha yakından bakmak için yakınlaştım ve evet bu Marinette ti ve hastaneye koşuyordu. Hemen yanına gittim.
Marinette
Ben hastaneye zorla topallayarak koşarken sanki yanimdan bir karaltı geçti. Sonra bir den karşıma chat çıktı.
KK:Marinette!!
Dedi ve bana sarıldı ben daha olayı kavrayamadan hemen beni sırtına aldı ve beni hastaneye çatılardan hızlıca götürdü.
Beni hastanedeki acile götüreceğini sanıyordum ama hastaların ziyaret edildiği bir yere götürüyordu.
-beni nereye götürüyorsun?
-Annenin yanına.
İşte biraz marichat 😂😂😂😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen benim Mucizemsin{TAMAMLANDI}
FanfictionBu kitap ikinci sezon öncesinde yazılmıştır. Miraculous dünyasında usta fu nun iki gence verdigi mucizelerle başlayan hikayemiz iki kahramanın birbirlerini farklı şekillerde sevmeleriyle ortaya çıkan bu aşk dörtgeninin bir hayran kurgusu.