SÜPRİZ BÖLÜM VE FİNALL

4.1K 182 80
                                    

X:Ay Sabine kızcağza ne yapıyorsun yaa! Belli ki seni görünce şaşrıp düşüncelere dalmış. Üstüne çk gitme zaten. Yorulmuştur o.
S:ah peki. Ama zaten o da aynı şeyi söylemişti. Ben yani zaten bırakacaktım kulağını. Hıh.
X:hahahahaha. Hadi içeri geçin.
Uf:merhaba X.
™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™™
Evet arkadaşlar. Bu bölümü neredeyse iki haftada yazabildim. Bu gece ise hiç uyumadan anca bitirebildim. İki haftalık o emeğimin hatırına hiç okumayın sadece bölümün sonuna kadar gidin. Oradaki açıklamayı okuyun. Sonra okumaya başlayın.
İçeri geçtiğimde bayan Agreste bana sarıldı. Kanlı canlı bayan Agreste karşımda duruyordu. İnanamıyordum. Yazara şükürler olsun. Göz ucuyla anneme bakıyordum .annem Sanki beni bayan Agreste tek Kıskanıyormuş gibi bakıyordu. Vay be. Annem bile beni kıskandı ya. Bayan Agreste o şefkatli anne kollarını benden ayırınca anneme döndüm ve ona kocaman bir tane kucak verdim. Sonra da onu öpücüklere boğdum. Yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Tabii ki bu da annemin gönlünü aldığımı gösterir. Içeri geçtiğimde salonun altıgen şeklinde olduğunu fark ettim. ilginç bir biçimi vardı tabii ki Bu Çinliler için normaldi. Salonun ortasında yuvarlak büyük bir masa vardı.
Usta Fu ya nereye oturmalıyım bakışı attım. O da bana Büyük yuvarlak masaya geçmemi istediği bakışı attı. Ben Usta Fu annem ve bayan Agreste Büyük yuvarlak masaya geçtik. Etrafa baktığımda burası bildiğiniz bir ev gibiydi. Annemin üstünde çoooook güzel bir kıyafet vardı.

yarı çinli olduğumdan mıdır nedir hpşuma gitmişti ama hala annem nasıl Hawk moth üstadı olur anlamıyordum. Bunları düşünürken telefonum çaldı:
Arayan babamdı. Herhalde sağsalim çine vardın mı diye arıyordur diye düşündüm.
Yazar
Marinette telefonuna bakarken annesi
S:istersen yukarı çık konuş. Burada belki ses çıkar da sonra baban nerede olduğumuzu merak eder.
M:ama nasıl...
S:insan kocasının nasıl olduğunu bilmez mi?
Kimse fark etmemişti ama Amanda nın hafızasında canlanan bazı anılar onun huzursuz olmasına sebep oldu. Yaptıklarını hatırlamak istemiyordu. Yüzündeki gülümseme de artık yerini üzüntüye bıraktı.
Marionette elinde telefonuyla yukarı çıktı. Altıgen evin duvarlarına dayanmış bir şekilde olan merdivenlerden yukarı çıkarken biraz yorulsa da belli etmemeye çalışarak son basamağa adımını attı ve telefonu açtı.
M:alo baba.
BD:Marinette, yanında biri var mı?
Marinette içnden baba zaten bir sen kaldın mucize sahibi olmayan diye geçirdi.
M:hayır baba. Yok. N'oldu?
BD:bir yere otur. Belki biraz uzun konuşabilirim.
Babasının bu tavırlarına şaşıran Marinette etrafına bakındı ve bir koltuğa oturdu.
M:evet baba. Meraktan çatlayacağım. Bana ne söyleyeceksin?
Bd:Marinette son günlerde çok fazla ağlıyorsun. Fazla üzgün, dalgın, düşünceli, dikkatsizsin. Bunun nedeni anneni özlemenden dolayı olmadığını biliyorum. Ben dikkat ediyorum ki seni bu kadar üzen Adrian. Değil mi?
İlginç bir soruydu. Babası ona şu anda ona dünya nın en zor sorusunu sormuş olabilirdi. Doğru. Bir ara Adrian a kızmıştı ama zaten ona yaşama amacı sağlayan kişi de Adrian dı. Ne olursa olsun. Ne yaparsa yapsın...
M:baba...
Kelimeler dudaklarından güçlükle çıkmış, sanki ona anlatacağım çok var, ama anlatamam diyordu. Doğru. Gerçekten de anlayabileceği o kadar çok şeyi vardı ki. Ama onu sadece Tikki ye ve Suzumi ye anlatabiliyor, hatta bazen anlatmıyordu bile. Uykum var deyip yatıyordu. İçine attığı bu sıkıntılar onu artık çok yoruyordu. Genç vücudu ne kadar dinç olsa bile ruhen çok zayıftı.
Bd:anlıyorum. Marinette, çinde annenin yanına gittiğnde Adrian ı unutmanı ve öyle gelmeni istiyorum. Ben senin baban olarak geçmişte bir hata yapmış olabilirim. Hala bazen vicdan azabı çekiyorum ama bu konuda haklı olduğumu biliyorsun. O çocuk yüzünden bir hafta boyunca maksimum bir veya iki kez güldüğünü görebilmişimdir.
M:ama baba...
Bd:seni en çok güldüren kimse sen ona aitsindir. (Bu ladı bir türk dizisinden aldım. Hangi dizi bu acaba? Bilene spoi vercem özelden. Kimseye söylemicek tabiki) peki sence seni en çok ağlatan kişinin neyi olursun? HİÇ BİR ŞEYİ!
pazartesi sabahı burada olduğunda Adrian ı unutmuş bir haide seni görmek istiyorum. Tamam mı?
M:ama...
Bd:sana Tamam mı dedim Marinette!!!!
Bu yüksek sesle söylenen uyarı Marinette in kalbine işledi. Ama babasına da kızamazdı ki. Ne de olsa babası onun uğurböceği olduğunu biliyor muydu ki. Onun açısından gerçekten Adrian dan dolayı ağlıyormuş gibi anlaşılıyordu.
Bd:Marinette!!!!!
M:peki
Ağzından zorlukla çıkan o "peki" kelimesini birçok kez kolayca ağzından çıkarken şimdi göz yaşlarından ıslanan dudaklarından zorlukla çıkıyordu. Belki bu kelime onun hayatında köklü bir değişklik olmasına neden olacaktı. Bunları bir saniyede düşününce ardından yine zorlukla
M:baba...
Kelimesi ile telefonu babası bir şey demeden kapattı. Hıçkırarak ağlıyordu. Neden böyle oluyordu. Bunu sadece yazar biliyordu. Bunların hepsi sırf kitabın başlarında "en kötü ne olabilir ki? " lafı yüzünden başına gelmişti.Bu sırada Adrian...

Sen benim Mucizemsin{TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin